Klasik Çağ'ın Kaybolan Harikası Artemis Tapınağı Tarihçesi, Mimarisi ve Dijital Rekonstrüksiyonu

Stok Kodu:
9786053996309
Boyut:
19x24
Sayfa Sayısı:
242
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%27 indirimli
500,00TL
365,00TL
9786053996309
800423
Klasik Çağ'ın Kaybolan Harikası Artemis Tapınağı Tarihçesi, Mimarisi ve Dijital Rekonstrüksiyonu
Klasik Çağ'ın Kaybolan Harikası Artemis Tapınağı Tarihçesi, Mimarisi ve Dijital Rekonstrüksiyonu
365.00

Gizemi ve erişilmezlikle örtülmüş cazibesiyle dünya genelinde çok az tapınak insanlığı Efes’teki Artemis Tapınağı (Efes Artemisionu) kadar derinden etkilemiş ve meşgul etmiştir. Öyle ki, Klasik Çağ’ın yazarları onu “Dünyanın Yedi Harikası”ndan biri olarak seçmişlerdi. Hatta tapınak, onları görenlere göre yedi harikanın en muhteşemiydi. Artemision yedi kez yıkıma uğramasına rağmen Efes’in ebedi sembolü olarak kalmaya devam etmiş, her yıkılıştan sonra Efesliler onu yeniden inşa etmek gibi zorlu bir görevi tekrar üstlenmiş ve her yeniden inşa bir öncekini hem büyüklük hem de ihtişam açısından geride bırakmıştı. Sekizinci ve son yıkılışından sonra dünyanın bu harikası, ardında hiçbir iz bırakmadan bir hayalet gibi ortadan kaybolmuştu. Klasik Çağ’ın tüm tapınakları arasında Artemision bu şekilde yok olan tek tapınaktı; bu nedenle eğer bulunamasaydı gerçekte hiç var olmadığına, bir hayal ürünü olduğuna hükmedilecekti. 1869 yılının son gününde, yüzyıllardır aranan ama bir türlü bulunamayan, varlığı şüpheyle karşılanan ve keşif ümitleri zaman içinde tükenmiş olan kayıp tapınak bir mucize eseri bulundu. Yıllarca limanı dolduran Küçük Menderes’in taşıdığı alüvyonların altında gömülü kalmıştı. Üç yıl daha devam eden 10 yıllık kazı macerası, tapınağın parçalarının 1873’te Britanya Müzesi’ne nakledilmesiyle sona erdi. Tapınak bir daha asla yerinde görülmeyecekti. Bugün Artemision’u görmek için Efes’e gidenleri, yeşil bir su birikintisinin yanında tek başına duran bir sütun karşılamaktadır. Günümüz ziyaretçisinin tapınağın esas ihtişamını tasavvur edebileceği hiçbir şey kalmamıştır. 
Ahmet Denker, Çölün Gelini Palmira’dan sonra bu kitapta da önemli bir kültürel miras sorununa cevap arıyor: Artemis Tapınağı’nı, coğrafyasında başka hiçbir yapının görkemini geçemediği en parlak döneminde olduğu gibi dijital alanda görünür kılmak. Yazar, tapınağın şimdiye kadar keşfedilmiş neredeyse tüm önemli parçalarını içeren Britanya Müzesi’nde uzun yıllar süren çalışmalarını açık, sanal ortamların yaratılması imkânı ve zamanda geriye yolculuk olanağına yol açan teknolojilerle harmanlayarak, okuru Artemis Tapınağı’yla sanal olarak buluşturuyor. Klasik Çağın Harikası Artemis Tapınağı, bu yapının 2. yüzyılda Efeslilerin gözünden nasıl göründüğünü canlandırıyor. Okur, tapınağın tarihine ve onun geçmişteki görkemli haline doğru bir yolculuğa çıkarılıyor.

Gizemi ve erişilmezlikle örtülmüş cazibesiyle dünya genelinde çok az tapınak insanlığı Efes’teki Artemis Tapınağı (Efes Artemisionu) kadar derinden etkilemiş ve meşgul etmiştir. Öyle ki, Klasik Çağ’ın yazarları onu “Dünyanın Yedi Harikası”ndan biri olarak seçmişlerdi. Hatta tapınak, onları görenlere göre yedi harikanın en muhteşemiydi. Artemision yedi kez yıkıma uğramasına rağmen Efes’in ebedi sembolü olarak kalmaya devam etmiş, her yıkılıştan sonra Efesliler onu yeniden inşa etmek gibi zorlu bir görevi tekrar üstlenmiş ve her yeniden inşa bir öncekini hem büyüklük hem de ihtişam açısından geride bırakmıştı. Sekizinci ve son yıkılışından sonra dünyanın bu harikası, ardında hiçbir iz bırakmadan bir hayalet gibi ortadan kaybolmuştu. Klasik Çağ’ın tüm tapınakları arasında Artemision bu şekilde yok olan tek tapınaktı; bu nedenle eğer bulunamasaydı gerçekte hiç var olmadığına, bir hayal ürünü olduğuna hükmedilecekti. 1869 yılının son gününde, yüzyıllardır aranan ama bir türlü bulunamayan, varlığı şüpheyle karşılanan ve keşif ümitleri zaman içinde tükenmiş olan kayıp tapınak bir mucize eseri bulundu. Yıllarca limanı dolduran Küçük Menderes’in taşıdığı alüvyonların altında gömülü kalmıştı. Üç yıl daha devam eden 10 yıllık kazı macerası, tapınağın parçalarının 1873’te Britanya Müzesi’ne nakledilmesiyle sona erdi. Tapınak bir daha asla yerinde görülmeyecekti. Bugün Artemision’u görmek için Efes’e gidenleri, yeşil bir su birikintisinin yanında tek başına duran bir sütun karşılamaktadır. Günümüz ziyaretçisinin tapınağın esas ihtişamını tasavvur edebileceği hiçbir şey kalmamıştır. 
Ahmet Denker, Çölün Gelini Palmira’dan sonra bu kitapta da önemli bir kültürel miras sorununa cevap arıyor: Artemis Tapınağı’nı, coğrafyasında başka hiçbir yapının görkemini geçemediği en parlak döneminde olduğu gibi dijital alanda görünür kılmak. Yazar, tapınağın şimdiye kadar keşfedilmiş neredeyse tüm önemli parçalarını içeren Britanya Müzesi’nde uzun yıllar süren çalışmalarını açık, sanal ortamların yaratılması imkânı ve zamanda geriye yolculuk olanağına yol açan teknolojilerle harmanlayarak, okuru Artemis Tapınağı’yla sanal olarak buluşturuyor. Klasik Çağın Harikası Artemis Tapınağı, bu yapının 2. yüzyılda Efeslilerin gözünden nasıl göründüğünü canlandırıyor. Okur, tapınağın tarihine ve onun geçmişteki görkemli haline doğru bir yolculuğa çıkarılıyor.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 365,00    365,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat