“Kimlik” ve “kültür”, günümüz dünyasının en popüler kavramlarından ikisidir. “Kültür”, tarihsel açıdan biraz daha eskilere dayanan bir geçmişe sahip olmakla birlikte, her ikisi de psikoloji gibi bireyle ilgili bilimlerden, sosyoloji, antropoloji, siyaset gibi toplumsal yapıyla ve yaşamla ilgili bilimlere varıncaya kadar birçok farklı bilimsel alanda merkezi konuma sahip kavramlar durumundadırlar. Yine her ikisi, gündelik yaşamın en sık kullanılan ve işitilen kavramları arasında yer almaktadır. Bu nedenle, her yerde, her fırsatta ve herkes tarafından “…kültüründen” veya “…kimliğinden” bahsedildiğini işitmek mümkün olabilmektedir. Her bireyin, her toplum kesiminin veya her toplumun, kişilik veya karakteristik özelliklerini hem oluşturan hem de ifade eden bir kültürü ve bir kimliği olduğu, neredeyse herkes tarafından kabul görüyor. Birey, grup ya da toplum, kültürü ve kimliği ile anlam kazanıyor, bu anlam üzerinden “ötekilerle” ilişkilerini şekillendiriyor.
“Kimlik”, hiçbir zaman sosyal bilimlerde, gündelik politikalarda ve dolayısıyla gündelik yaşamda 20. yüzyılın ikinci yarısındaki kadar temel konumda yer almadı. Üstelik bireysel ve toplumsal bilimlerdeki önemi her geçen gün daha da artıyor. Nesnesi birey veya toplum olan akademik bir araştırma veya yazıda yahut politik bir konuşmada şu veya bu şekilde de olsa kolaylıkla ve sıklıkla kimliğin dile getirildiğine tanık olunabiliyor. Bireysel veya toplumsal konular izah edilirken, bölgesel veya küresel problemler açıklanırken muhakkak kimliğe atıfta bulunulabiliyor.
Kültür, insanın bulunduğu her yerde vardır; çünkü insan yapısıdır. Zira insanın inşa ettiği bir dünyadır. İnsan dünyası demek olan kültür dünyası, A’dan Z’ye insan tarafından oluşturulmuştur. Toplumsal bir yaşam tasarımı olan kültür, insanların davranışlarını koordine eden toplumsal ortak anlayışın ürünüdür. Toplumu oluşturan ve bu yapıya süreklilik kazandıran kuşaklar arasında öğrenme yoluyla elde edilir. Temel unsurlarını değerler, inançlar, semboller, normlar ve dil oluşturur. Tüm bu özellikleriyle toplumsal kimliğin en önemli ve güçlü referanslarından birini oluşturmaktadır. Hatta çoğu toplumsal kimlikler açısından, hemen her toplumsal kimliğin bir kültürel kimlik olduğu dahi söylenebilir. Bu nedenle çoğu araştırmacı her ikisini bir anlama gelecek şekilde rahatlıkla kullanmış veya kullanmaktadırlar. Zira kültür, toplumsal kimliğe referans olan tüm temel unsurları bünyesinde barındırmaktadır.
Bu kitap, her biri, alanının uzmanı farklı akademisyenler tarafından kaleme alınmış “kimlik” ve “kültür” konularıyla alakalı bir dizi yazıdan oluşmaktadır. Kimlik ve/veya kültür evreni dikkate alındığında, hiçbir kitabın ilgili kavramlar bağlamında her şeyi ifade edecek kapsam ve derinliğe sahip olmasının beklenemeyeceği açıktır. Dolayısıyla bu kitap “kimlik” yahut “kültür” literatürüne bir katkı sağlamanın ötesine taşan büyük iddialara sahip değildir. Zira böylesi büyük iddiaların gerçeklikten ne kadar uzak olduğunun bilincine sahip bir grup bilim insanının değerli emeğinin ürünü olmuştur. Sosyal bilim literatürüne katkı sağlaması temennileriyle…
“Kimlik” ve “kültür”, günümüz dünyasının en popüler kavramlarından ikisidir. “Kültür”, tarihsel açıdan biraz daha eskilere dayanan bir geçmişe sahip olmakla birlikte, her ikisi de psikoloji gibi bireyle ilgili bilimlerden, sosyoloji, antropoloji, siyaset gibi toplumsal yapıyla ve yaşamla ilgili bilimlere varıncaya kadar birçok farklı bilimsel alanda merkezi konuma sahip kavramlar durumundadırlar. Yine her ikisi, gündelik yaşamın en sık kullanılan ve işitilen kavramları arasında yer almaktadır. Bu nedenle, her yerde, her fırsatta ve herkes tarafından “…kültüründen” veya “…kimliğinden” bahsedildiğini işitmek mümkün olabilmektedir. Her bireyin, her toplum kesiminin veya her toplumun, kişilik veya karakteristik özelliklerini hem oluşturan hem de ifade eden bir kültürü ve bir kimliği olduğu, neredeyse herkes tarafından kabul görüyor. Birey, grup ya da toplum, kültürü ve kimliği ile anlam kazanıyor, bu anlam üzerinden “ötekilerle” ilişkilerini şekillendiriyor.
“Kimlik”, hiçbir zaman sosyal bilimlerde, gündelik politikalarda ve dolayısıyla gündelik yaşamda 20. yüzyılın ikinci yarısındaki kadar temel konumda yer almadı. Üstelik bireysel ve toplumsal bilimlerdeki önemi her geçen gün daha da artıyor. Nesnesi birey veya toplum olan akademik bir araştırma veya yazıda yahut politik bir konuşmada şu veya bu şekilde de olsa kolaylıkla ve sıklıkla kimliğin dile getirildiğine tanık olunabiliyor. Bireysel veya toplumsal konular izah edilirken, bölgesel veya küresel problemler açıklanırken muhakkak kimliğe atıfta bulunulabiliyor.
Kültür, insanın bulunduğu her yerde vardır; çünkü insan yapısıdır. Zira insanın inşa ettiği bir dünyadır. İnsan dünyası demek olan kültür dünyası, A’dan Z’ye insan tarafından oluşturulmuştur. Toplumsal bir yaşam tasarımı olan kültür, insanların davranışlarını koordine eden toplumsal ortak anlayışın ürünüdür. Toplumu oluşturan ve bu yapıya süreklilik kazandıran kuşaklar arasında öğrenme yoluyla elde edilir. Temel unsurlarını değerler, inançlar, semboller, normlar ve dil oluşturur. Tüm bu özellikleriyle toplumsal kimliğin en önemli ve güçlü referanslarından birini oluşturmaktadır. Hatta çoğu toplumsal kimlikler açısından, hemen her toplumsal kimliğin bir kültürel kimlik olduğu dahi söylenebilir. Bu nedenle çoğu araştırmacı her ikisini bir anlama gelecek şekilde rahatlıkla kullanmış veya kullanmaktadırlar. Zira kültür, toplumsal kimliğe referans olan tüm temel unsurları bünyesinde barındırmaktadır.
Bu kitap, her biri, alanının uzmanı farklı akademisyenler tarafından kaleme alınmış “kimlik” ve “kültür” konularıyla alakalı bir dizi yazıdan oluşmaktadır. Kimlik ve/veya kültür evreni dikkate alındığında, hiçbir kitabın ilgili kavramlar bağlamında her şeyi ifade edecek kapsam ve derinliğe sahip olmasının beklenemeyeceği açıktır. Dolayısıyla bu kitap “kimlik” yahut “kültür” literatürüne bir katkı sağlamanın ötesine taşan büyük iddialara sahip değildir. Zira böylesi büyük iddiaların gerçeklikten ne kadar uzak olduğunun bilincine sahip bir grup bilim insanının değerli emeğinin ürünü olmuştur. Sosyal bilim literatürüne katkı sağlaması temennileriyle…
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 312,30 | 312,30 |