Kentsel dönüşüm konusunda, bugüne kadar, gerek yasal düzenlemelerde ve gerekse literatürde herkes tarafından kabul edilebilir bir tanım yapılamamıştır. Konuyu inceleyenler, kentsel dönüşüm kavramına yükledikleri anlama göre farklı tanımlar yapmaktadırlar. Kentsel dönüşüm yerinde dönüşüm ve aktarmalı dönüşüm olmak üzere iki şekilde yapılabilir. Yerinde dönüşüm usulünde, dönüştürülen alan ihya yapılarak ya da yıkılıp yeniden yapılarak modern kent haline getirilirken, aktarmalı dönüşüm yönteminde ise, dönüştürülmek istenilen yerdeki insanlar başka bir yere nakledilerek, o yer yeniden inşa edilir .
Yasal düzenlemelere geçmeden önce kentsel dönüşümün amaç ve kapsamı konusunda şu değerlendirme yapılabilir. Kentsel dönüşüm bir kentte yer alan yeterli alt yapı ve üst yapı imkanları bulunmayan, sağlıklı bir şekilde yerleşilmeyen gecekondu alanları gibi sorunlu alanların sağlıklı, yaşanabilir ve düzenli bir hale getirilmesi amacıyla yeniden yapılandırma, canlandırma, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygun olarak mümkün olduğu ölçüde tüm sosyal ve kültürel ihtiyaçların giderilebileceği alt yapı ve üst yapının yer aldığı bir dönüşüm proje ve uygulamaları olarak tanımlayabiliriz .
Literatürde bazen kentsel yenileme olarak da ifade edilen kentsel dönüşüm konusuyla ilgili olarak pozitif hukukta birçok yasal düzenleme bulunmaktadır. Söz konusu yasal düzenlemeler içinde üç tanesi öne çıkmaktadır. Bunlar: 3194 sayılı İmar Kanununun Arazi ve Arsa Düzenlemesi kenar başlıklı 18. maddesi, 5393 sayılı Belediye Kanununun Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı başlıklı 73. maddesi ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun.
Bu çalışmada, bu alanda bilimsel çalışma yapmak isteyen araştırmacılara ve uygulayıcılara katkı vermek amaçlanmıştır. Kitapta ağırlıklı olarak, idari yargı mercilerinin konuya yaklaşımı ortaya konulmaya çalışılacaktır. Bu alanda yapılan bilimsel çalışmaların tamamını kapsayıcı bir inceleme yapılmayacaktır.
Diğer taraftan, az önce de ifade edildiği üzere, kentlerin imarı/yenilenmesi ile ilgili başta Anayasa olmak üzere pozitif hukukta birçok düzenleme yapılmıştır. Bu çalışmada bu düzenlemeler arasında ağırlıklı olarak 5393 sayılı Belediye Kanununun Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı başlıklı 73. maddesi ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hükümlerine yer verilecektir.
Kitap ağırlıklı olarak üç bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde, 5393 sayılı Belediye Kanununun Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı başlıklı 73. maddesi ele alınarak, bu maddenin uygulamasıyla ortaya çıkan uyuşmazlıklara ilişkin idari yargı mercilerinin kararları aktarılmıştır.
İkinci bölümde, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hükümleri incelenmiştir. İkinci bölümde özellikle, 2577 sayılı İYUK’nun 20/A maddesinde düzenlenen ivedi yargılama usulü ayrıca incelenmiştir. Bilindiği üzere, İYUK’nun 20/A maddesine göre, 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılan Bakanlar Kurulu Kararlarına karşı açılacak davalarda ivedi yargılama usulü uygulanmaktadır. İvedi yargılama usulü Türk İdari Yargılama Hukukuna 2014 yılında getirilmiş yeni bir usul olup, literatürde ve uygulamada da yeterince bilinen bir usul değildir. Bu nedenle, kentsel dönüşüm uygulamaları açısında ivedi yargılama usulü ayrı bir başlık altında genişçe ele alınmıştır.
Son bölümde ise Kentsel Dönüşüm uygulamalarıyla ilgili açılan ve idari yargı yerlerinde görülen tam yargı davalarına ilişkin örnek kararlara yer verilmiştir.
Kentsel dönüşüm konusunda, bugüne kadar, gerek yasal düzenlemelerde ve gerekse literatürde herkes tarafından kabul edilebilir bir tanım yapılamamıştır. Konuyu inceleyenler, kentsel dönüşüm kavramına yükledikleri anlama göre farklı tanımlar yapmaktadırlar. Kentsel dönüşüm yerinde dönüşüm ve aktarmalı dönüşüm olmak üzere iki şekilde yapılabilir. Yerinde dönüşüm usulünde, dönüştürülen alan ihya yapılarak ya da yıkılıp yeniden yapılarak modern kent haline getirilirken, aktarmalı dönüşüm yönteminde ise, dönüştürülmek istenilen yerdeki insanlar başka bir yere nakledilerek, o yer yeniden inşa edilir .
Yasal düzenlemelere geçmeden önce kentsel dönüşümün amaç ve kapsamı konusunda şu değerlendirme yapılabilir. Kentsel dönüşüm bir kentte yer alan yeterli alt yapı ve üst yapı imkanları bulunmayan, sağlıklı bir şekilde yerleşilmeyen gecekondu alanları gibi sorunlu alanların sağlıklı, yaşanabilir ve düzenli bir hale getirilmesi amacıyla yeniden yapılandırma, canlandırma, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygun olarak mümkün olduğu ölçüde tüm sosyal ve kültürel ihtiyaçların giderilebileceği alt yapı ve üst yapının yer aldığı bir dönüşüm proje ve uygulamaları olarak tanımlayabiliriz .
Literatürde bazen kentsel yenileme olarak da ifade edilen kentsel dönüşüm konusuyla ilgili olarak pozitif hukukta birçok yasal düzenleme bulunmaktadır. Söz konusu yasal düzenlemeler içinde üç tanesi öne çıkmaktadır. Bunlar: 3194 sayılı İmar Kanununun Arazi ve Arsa Düzenlemesi kenar başlıklı 18. maddesi, 5393 sayılı Belediye Kanununun Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı başlıklı 73. maddesi ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun.
Bu çalışmada, bu alanda bilimsel çalışma yapmak isteyen araştırmacılara ve uygulayıcılara katkı vermek amaçlanmıştır. Kitapta ağırlıklı olarak, idari yargı mercilerinin konuya yaklaşımı ortaya konulmaya çalışılacaktır. Bu alanda yapılan bilimsel çalışmaların tamamını kapsayıcı bir inceleme yapılmayacaktır.
Diğer taraftan, az önce de ifade edildiği üzere, kentlerin imarı/yenilenmesi ile ilgili başta Anayasa olmak üzere pozitif hukukta birçok düzenleme yapılmıştır. Bu çalışmada bu düzenlemeler arasında ağırlıklı olarak 5393 sayılı Belediye Kanununun Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı başlıklı 73. maddesi ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hükümlerine yer verilecektir.
Kitap ağırlıklı olarak üç bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde, 5393 sayılı Belediye Kanununun Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı başlıklı 73. maddesi ele alınarak, bu maddenin uygulamasıyla ortaya çıkan uyuşmazlıklara ilişkin idari yargı mercilerinin kararları aktarılmıştır.
İkinci bölümde, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hükümleri incelenmiştir. İkinci bölümde özellikle, 2577 sayılı İYUK’nun 20/A maddesinde düzenlenen ivedi yargılama usulü ayrıca incelenmiştir. Bilindiği üzere, İYUK’nun 20/A maddesine göre, 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılan Bakanlar Kurulu Kararlarına karşı açılacak davalarda ivedi yargılama usulü uygulanmaktadır. İvedi yargılama usulü Türk İdari Yargılama Hukukuna 2014 yılında getirilmiş yeni bir usul olup, literatürde ve uygulamada da yeterince bilinen bir usul değildir. Bu nedenle, kentsel dönüşüm uygulamaları açısında ivedi yargılama usulü ayrı bir başlık altında genişçe ele alınmıştır.
Son bölümde ise Kentsel Dönüşüm uygulamalarıyla ilgili açılan ve idari yargı yerlerinde görülen tam yargı davalarına ilişkin örnek kararlara yer verilmiştir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 413,10 | 413,10 |