Günümüz halk bilimi çalışmaları, geçmiş kuşaklardaki metin merkezli araştırmalardan ziyade, mevcut birikimin uygulamalarının farklı mecralarda da yer bulduğu fikri üzerinde yoğunlaşarak bu alanları mercek altına almaktadır. Bu farklı alanlar halk biliminin devingen yapısının kaynağındaki toplumun gelişip değişmekte olduğu olgusu üzerinden hareketle disiplinler arası çalışmaların yapılmasına olanak sağlar hale gelmiştir. Çağımızda büyük bir hızla değişen toplumsal, ekonomik ve teknolojik şartlar, sözlü gelenek içerisinde doğan ve yaşatılan halk bilimi ürünlerinin de evrilerek bu yeni şartlara uyum sağlamasını doğurmaktadır. Sözgelişi, günümüzde halk bilimi araştırmalarının yöneltildiği, internet, yazılı ve görsel basın, sosyal medya gibi alanlar, halk bilimi ürünlerinin, toplumsal şartlara uyum sağlamadaki başarısından kaynaklanmaktadır.
Türk güldürü sineması denildiğinde akla ilk gelen Kemal Sunal, sadece bir karakter olmanın ötesine geçerek, rol aldığı eserlerde yapımcı ve yönetmenlerinin üzerine çıkmış, tıpkı Batı sinemasının en önemli yüzlerinden biri olan Charlie Chaplin (Şarlo) gibi başlı başına bir güldürü ekolu haline gelmiştir. Bu da genellikle yapımcı-yönetmenlerin isimleri ile anılan sinema geleneğinin aksine birçok farklı isimle çalışmış olmasına rağmen, Türk sinemasında başkaca bir oyuncu için böyle bir adlandırma yapılması düşünülmediği halde Kemal Sunal'ın oynadığı eserlere “Kemal Sunal Filmleri” ifadesinin kullanılmasını olağan kılmıştır. Sadece Şaban rolü ile değil, diğer tüm rollerinde Türk mizah kültürünün yansımalarını hissettiren Kemal Sunal'ın toplumsal hafızada sürekli yer işgal etmesi de şüphesiz insanımızın kavrayışını, anlayışını, yaşayış ve düşünüş özelliklerini sunmasıyla alakalıdır. Bu özellikleri ile Kemal Sunal halk edebiyatımızdaki Keloğlan, Nasreddin Hoca, Karagöz, Meddahlık gibi anlatı geleneğinin sinemamızdaki tezahürü haline gelmiştir.
2018 yılında Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı bünyesinde doktora tezi olarak savunularak kabul edilen “Kemal Sunal Filmlerinde Folklor ve Mizah” isimli çalışmanın gözden geçirilerek kitaplaşmış hali olan bu eserde, halk bilimi ve sinema disiplinleri arasındaki ilişkiyi bir güldürü sineması ekolü olarak addedilebilecek Kemal Sunal nezdinde ortaya koyma amaçlamış ve Kemal Sunal'ın gerek ana karakter gerekse yan roller olarak görev aldığı 82 sinema eseri halk bilimi alanının inceleme şubeleri dâhilinde, içerik çözümlemesi yöntemi ile ele alınmıştır.
Günümüz halk bilimi çalışmaları, geçmiş kuşaklardaki metin merkezli araştırmalardan ziyade, mevcut birikimin uygulamalarının farklı mecralarda da yer bulduğu fikri üzerinde yoğunlaşarak bu alanları mercek altına almaktadır. Bu farklı alanlar halk biliminin devingen yapısının kaynağındaki toplumun gelişip değişmekte olduğu olgusu üzerinden hareketle disiplinler arası çalışmaların yapılmasına olanak sağlar hale gelmiştir. Çağımızda büyük bir hızla değişen toplumsal, ekonomik ve teknolojik şartlar, sözlü gelenek içerisinde doğan ve yaşatılan halk bilimi ürünlerinin de evrilerek bu yeni şartlara uyum sağlamasını doğurmaktadır. Sözgelişi, günümüzde halk bilimi araştırmalarının yöneltildiği, internet, yazılı ve görsel basın, sosyal medya gibi alanlar, halk bilimi ürünlerinin, toplumsal şartlara uyum sağlamadaki başarısından kaynaklanmaktadır.
Türk güldürü sineması denildiğinde akla ilk gelen Kemal Sunal, sadece bir karakter olmanın ötesine geçerek, rol aldığı eserlerde yapımcı ve yönetmenlerinin üzerine çıkmış, tıpkı Batı sinemasının en önemli yüzlerinden biri olan Charlie Chaplin (Şarlo) gibi başlı başına bir güldürü ekolu haline gelmiştir. Bu da genellikle yapımcı-yönetmenlerin isimleri ile anılan sinema geleneğinin aksine birçok farklı isimle çalışmış olmasına rağmen, Türk sinemasında başkaca bir oyuncu için böyle bir adlandırma yapılması düşünülmediği halde Kemal Sunal'ın oynadığı eserlere “Kemal Sunal Filmleri” ifadesinin kullanılmasını olağan kılmıştır. Sadece Şaban rolü ile değil, diğer tüm rollerinde Türk mizah kültürünün yansımalarını hissettiren Kemal Sunal'ın toplumsal hafızada sürekli yer işgal etmesi de şüphesiz insanımızın kavrayışını, anlayışını, yaşayış ve düşünüş özelliklerini sunmasıyla alakalıdır. Bu özellikleri ile Kemal Sunal halk edebiyatımızdaki Keloğlan, Nasreddin Hoca, Karagöz, Meddahlık gibi anlatı geleneğinin sinemamızdaki tezahürü haline gelmiştir.
2018 yılında Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı bünyesinde doktora tezi olarak savunularak kabul edilen “Kemal Sunal Filmlerinde Folklor ve Mizah” isimli çalışmanın gözden geçirilerek kitaplaşmış hali olan bu eserde, halk bilimi ve sinema disiplinleri arasındaki ilişkiyi bir güldürü sineması ekolü olarak addedilebilecek Kemal Sunal nezdinde ortaya koyma amaçlamış ve Kemal Sunal'ın gerek ana karakter gerekse yan roller olarak görev aldığı 82 sinema eseri halk bilimi alanının inceleme şubeleri dâhilinde, içerik çözümlemesi yöntemi ile ele alınmıştır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 329,00 | 329,00 |