Kaybolan Sesler Dünya Dillerinin Yok Oluş Süreci

Stok Kodu:
9799753293852
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
362
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2002
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Orijinal Adı:
Vanishing Voices
%32 indirimli
20,37TL
13,85TL
9799753293852
540336
Kaybolan Sesler
Kaybolan Sesler Dünya Dillerinin Yok Oluş Süreci
13.85

California kentinde bulunduğu bölgede bir zamanlar konuşulan yüze yakın yerli dilinden birini bile öğrenen artık tek bir çocuk olmadığını ya da Avustralya’da 250 en eski yerli dilinin tamamen kaybolduğunu pek az kişi bilir. Oysa gelecek yüzyılda dünya dillerinin en azından yarısı yok olacak. Bu dillere ne oldu? Dil çoğunluğunun kaybolması bizi neden telaşlandırmıyor? Kaybolan Sesler, bu gidişatın ürkütücü olmanın ötesinde anlamlar taşıdığını savunuyor. Dillerin kaybolması ve çevre sorunları arsındaki bağlantıyı öne çıkarıyor, kaybolan dillerin aslında dünya çapında yıkılmak üzere olan ekosistemin bir parçası olduğunu gösteriyor. Yağmur ormanları gibi değerli çevre kaynaklarını korumak için verilen savaşın farklı kültürlerin ayakta kalması için verilen savaştan ayrılamayacağını ve dil ölümü gibi, ekolojik yıkımın nedenlerinin de ekoloji, politika kavşağında yattığı, Kaybolan Sesler’in iddiaları arasında yer alıyor. Kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya olan diller savunulurken, bu dillerin son konuşanlarına da bir saygı duruşunda bulunuluyor aynı zamanda. Kitabın daha ilk satırlarında Türkiyeli biri var: Son Ubıh konuşucusu, 1992’de ölen Tevfik Esenç... Güney California’da konuşulan Katavba Siyu dilinin son konuşucusu Kızıl Fırtınabulutu, 1974’te ölen ve Man dilinin son konuşucusu Ned Mandrell ile Mbabaram dilini son konuşan kişi olan Avustralyalı Arthur Bennett başka örneklerden. Dillerimizde insanlığın bütün birikiminin yattığını bilen, çok geç olmadan bu birikimleri kurtarmaya yapılan bir çağrı olması için, Antropolog Daniel Nettle ve Oxford Üniversitesi’nden Suzanne Romaine, elinizdeki kitap, dünyanın en önemli üniversiteliernden biri olan Oxford için yazdılar. Kaybolan Sesler herkesi en büyük değerlerimizden birinin, ana dilimizin yok olmasına karşı önlem almaya çağırıyor. Dünya dillerinin çoğunun neden yok olduğunu ve daha da önemlisi, bu yok oluşun korkunç tehlikesini gösteren nefes kesici bir portre çiziyor. Dil çeşitliliğini daha geniş, küresel biyo-çeşitlilik bağlamında değerlendirip kaybolmakta olan dilleri kurtarmak için yalnızca sözlükler ve eğitim programlarının değil, bu dilleri konuşanların yaşam alanlarını ve kültürlerini korumanın da gerekli olduğunu işaret ediyor. Bu arada da dilin nasıl doğduğu, nasıl öldüğü ve yok olmaktan nasıl kurtarılabileceği konusunda çok önemli dersler veriyor. Dillerin yok olması insan kültürü ve bilim için kayığtır. Elinizdeki ilginç kitap, bu önemli konuya son noktayı koyuyor ve inanılmaz bir bilgi ve bilgelik hazinesi sunuyor. Eğer dillerin paha biçilmez mirasını yok olmaktan ileride bir gün kurtarabilirsek, bunda Kaybolan Sesler’in çok önemli bir payı olacaktır.

California kentinde bulunduğu bölgede bir zamanlar konuşulan yüze yakın yerli dilinden birini bile öğrenen artık tek bir çocuk olmadığını ya da Avustralya’da 250 en eski yerli dilinin tamamen kaybolduğunu pek az kişi bilir. Oysa gelecek yüzyılda dünya dillerinin en azından yarısı yok olacak. Bu dillere ne oldu? Dil çoğunluğunun kaybolması bizi neden telaşlandırmıyor? Kaybolan Sesler, bu gidişatın ürkütücü olmanın ötesinde anlamlar taşıdığını savunuyor. Dillerin kaybolması ve çevre sorunları arsındaki bağlantıyı öne çıkarıyor, kaybolan dillerin aslında dünya çapında yıkılmak üzere olan ekosistemin bir parçası olduğunu gösteriyor. Yağmur ormanları gibi değerli çevre kaynaklarını korumak için verilen savaşın farklı kültürlerin ayakta kalması için verilen savaştan ayrılamayacağını ve dil ölümü gibi, ekolojik yıkımın nedenlerinin de ekoloji, politika kavşağında yattığı, Kaybolan Sesler’in iddiaları arasında yer alıyor. Kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya olan diller savunulurken, bu dillerin son konuşanlarına da bir saygı duruşunda bulunuluyor aynı zamanda. Kitabın daha ilk satırlarında Türkiyeli biri var: Son Ubıh konuşucusu, 1992’de ölen Tevfik Esenç... Güney California’da konuşulan Katavba Siyu dilinin son konuşucusu Kızıl Fırtınabulutu, 1974’te ölen ve Man dilinin son konuşucusu Ned Mandrell ile Mbabaram dilini son konuşan kişi olan Avustralyalı Arthur Bennett başka örneklerden. Dillerimizde insanlığın bütün birikiminin yattığını bilen, çok geç olmadan bu birikimleri kurtarmaya yapılan bir çağrı olması için, Antropolog Daniel Nettle ve Oxford Üniversitesi’nden Suzanne Romaine, elinizdeki kitap, dünyanın en önemli üniversiteliernden biri olan Oxford için yazdılar. Kaybolan Sesler herkesi en büyük değerlerimizden birinin, ana dilimizin yok olmasına karşı önlem almaya çağırıyor. Dünya dillerinin çoğunun neden yok olduğunu ve daha da önemlisi, bu yok oluşun korkunç tehlikesini gösteren nefes kesici bir portre çiziyor. Dil çeşitliliğini daha geniş, küresel biyo-çeşitlilik bağlamında değerlendirip kaybolmakta olan dilleri kurtarmak için yalnızca sözlükler ve eğitim programlarının değil, bu dilleri konuşanların yaşam alanlarını ve kültürlerini korumanın da gerekli olduğunu işaret ediyor. Bu arada da dilin nasıl doğduğu, nasıl öldüğü ve yok olmaktan nasıl kurtarılabileceği konusunda çok önemli dersler veriyor. Dillerin yok olması insan kültürü ve bilim için kayığtır. Elinizdeki ilginç kitap, bu önemli konuya son noktayı koyuyor ve inanılmaz bir bilgi ve bilgelik hazinesi sunuyor. Eğer dillerin paha biçilmez mirasını yok olmaktan ileride bir gün kurtarabilirsek, bunda Kaybolan Sesler’in çok önemli bir payı olacaktır.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 13,85    13,85   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat