Kara Bir Gün İstanbul Nasıl İşgal Edildi?

Stok Kodu:
9786254081972
Boyut:
12x20
Sayfa Sayısı:
182
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
%35 indirimli
110,00TL
71,50TL
Taksitli fiyat: 1 x 71,50TL
Tedarikçi Stoğu 22 Adet
9786254081972
451957
Kara Bir Gün
Kara Bir Gün İstanbul Nasıl İşgal Edildi?
71.50

“Muhterem okuyucu, ben bir roman yazmıyorum; bir hakikati değiştirerek size bir roman gibi okutmak fikrinde de değilim. Bu yazılar tarih arabasının tekerlekleri altında sesleri duyulmayan, ezilen zerrelerden birinin hikâyesidir. Romana çok benzer. Burada tesadüf tanrısının o kadar garip cilvelerini göreceksiniz ki bir hakikati okuduğunuza şüphe edeceksiniz. Romanlarda hayal, hakikat kostümü içindedir. Burada bunun aksi görülecektir. Bu hikâye benimdir. Fakat kendim için yazılmış değildir. Bir memlekete düşman ayağının girmesi ne demektir? Bir milletin istiklâlini kaybetmesi ne demektir? Bunu yurdunun gençlerine anlatmak, işgal felâketlerini yakından görememiş ve istiklâlimizi kurtarmak azmiyle kendilerini ateşlere atmış büyüklerimizin gayelerini henüz tetkik edememiş olanları uyandırmak için yazılmıştır. Kendimden bahsetmek ve bir “hâtıra” yazmak hatırımdan hiç geçmeyen bir şeydir. Esasen işgal günlerinin her biri bir felâket tarihidir ve her Türk’ün yazılacak bir hatırası vardır. İstanbul’un o zamana ait içyüzü, mühim ve meraklı bir tarih faslı teşkil eder…”

Yakın tarihimizde ve işgal İstanbul’unda bir silkinme ve isyan hamlesi sağlayan Kara Bir Gün hadisesini, hapiste iken günü gününe defterine kaydeden Aziz Hüdâi Bey, gazetelerde bu mesele hakkında yalan yanlış şeyler yazılması üzerine 12 yıl sonra Milliyet gazetesinde tefrika etmiştir. Zamanla bir destana dönüşen “Kara Bir Gün”ü, İşgal günlerinin İstanbul’unu ve makalenin yazarı Süleyman Nazif’i bir de olayın kahramanı Aziz Hüdâi Bey’den dinleyiniz!

“Muhterem okuyucu, ben bir roman yazmıyorum; bir hakikati değiştirerek size bir roman gibi okutmak fikrinde de değilim. Bu yazılar tarih arabasının tekerlekleri altında sesleri duyulmayan, ezilen zerrelerden birinin hikâyesidir. Romana çok benzer. Burada tesadüf tanrısının o kadar garip cilvelerini göreceksiniz ki bir hakikati okuduğunuza şüphe edeceksiniz. Romanlarda hayal, hakikat kostümü içindedir. Burada bunun aksi görülecektir. Bu hikâye benimdir. Fakat kendim için yazılmış değildir. Bir memlekete düşman ayağının girmesi ne demektir? Bir milletin istiklâlini kaybetmesi ne demektir? Bunu yurdunun gençlerine anlatmak, işgal felâketlerini yakından görememiş ve istiklâlimizi kurtarmak azmiyle kendilerini ateşlere atmış büyüklerimizin gayelerini henüz tetkik edememiş olanları uyandırmak için yazılmıştır. Kendimden bahsetmek ve bir “hâtıra” yazmak hatırımdan hiç geçmeyen bir şeydir. Esasen işgal günlerinin her biri bir felâket tarihidir ve her Türk’ün yazılacak bir hatırası vardır. İstanbul’un o zamana ait içyüzü, mühim ve meraklı bir tarih faslı teşkil eder…”

Yakın tarihimizde ve işgal İstanbul’unda bir silkinme ve isyan hamlesi sağlayan Kara Bir Gün hadisesini, hapiste iken günü gününe defterine kaydeden Aziz Hüdâi Bey, gazetelerde bu mesele hakkında yalan yanlış şeyler yazılması üzerine 12 yıl sonra Milliyet gazetesinde tefrika etmiştir. Zamanla bir destana dönüşen “Kara Bir Gün”ü, İşgal günlerinin İstanbul’unu ve makalenin yazarı Süleyman Nazif’i bir de olayın kahramanı Aziz Hüdâi Bey’den dinleyiniz!

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 71,50    71,50   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat