Montesquieu'nün özelliği, konusunun tuhaflığı değil, onu kavrayışıdır. O yalnızca anlamak istiyordu. Bu çabayı ve gururunu gösteren birkaç gürüntüsüne sahibiz. O, sayısız belge ve metinlere, geçmişin sonsuz mirasına tarihi kitap ve belgelere, yalnızca onların mantığını, nedenini, yakalayabilmek için giriyordu. Yüzyılların karmakarışık ettiği bu yumağın ucunu yakalamak, ve çözmek istiyordu. Çözülüyordu. Önceleri kendini bu küçük evreninde, kıyısız bir denizde kaybolmuş gibi görüyordu. Denizin kıyılarının olmasını, bu kıyılara ulaşmayı ve yanaşmayı istiyordu. Yanaşıyordu. Ondan önce hiç kimse bu serüvene atılmamıştı. Gövdelerinin çizimi, direklerinin yüksekliği ve hızları üzerinde düşünecek kadar gemilere sevgi duyan: Kartacalıları Afrika kıyıları boyunca ve ispanyolları Hindistan'a (Amerika'ya) kadar izleyecek derecede denizaşırı yolculuklarla ilgilenen bu adamın, kendini bütün korkusuz denizcilerle akraba hissettiğine inanmak gerekir. Konusunun uçsuz bucaksızlığı içinde görünce kendisini, bunları hatırlaması boşuna değil: kitabının son cümlesi, en sonunda yaklaşan kıyıyı kutlamadır. Bilinmeyene dogru hareket ettiği doğrudur. Ama bu gemici için de bilinmeyen, yeni topraklardı.
Montesquieu'nün özelliği, konusunun tuhaflığı değil, onu kavrayışıdır. O yalnızca anlamak istiyordu. Bu çabayı ve gururunu gösteren birkaç gürüntüsüne sahibiz. O, sayısız belge ve metinlere, geçmişin sonsuz mirasına tarihi kitap ve belgelere, yalnızca onların mantığını, nedenini, yakalayabilmek için giriyordu. Yüzyılların karmakarışık ettiği bu yumağın ucunu yakalamak, ve çözmek istiyordu. Çözülüyordu. Önceleri kendini bu küçük evreninde, kıyısız bir denizde kaybolmuş gibi görüyordu. Denizin kıyılarının olmasını, bu kıyılara ulaşmayı ve yanaşmayı istiyordu. Yanaşıyordu. Ondan önce hiç kimse bu serüvene atılmamıştı. Gövdelerinin çizimi, direklerinin yüksekliği ve hızları üzerinde düşünecek kadar gemilere sevgi duyan: Kartacalıları Afrika kıyıları boyunca ve ispanyolları Hindistan'a (Amerika'ya) kadar izleyecek derecede denizaşırı yolculuklarla ilgilenen bu adamın, kendini bütün korkusuz denizcilerle akraba hissettiğine inanmak gerekir. Konusunun uçsuz bucaksızlığı içinde görünce kendisini, bunları hatırlaması boşuna değil: kitabının son cümlesi, en sonunda yaklaşan kıyıyı kutlamadır. Bilinmeyene dogru hareket ettiği doğrudur. Ama bu gemici için de bilinmeyen, yeni topraklardı.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 22,22 | 22,22 |