“Abdülkadir Eryılmaz, 13 yaşında giydiği askerlik üniformasını tümgeneral rütbesine kadar şerefle taşımış bir asker.
Yazar, Anadolu'nun ücra bir köşesinden çıkan saf, temiz Anadolu çocuğunun millet nezdinde “Peygamber Ocağı” olarak bilinen, “Asker Ocağının” her kademesinde alın teriyle vatanına milletine hizmet ederken kaynaktan çıktığı suyu hiç kirletmeden, kirletilmesine müsaade etmeden, giydiği üniformasına leke bulaştırmamaya azami gayret göstermiş.
Ama ne yazık ki, yazarımız da şer odaklarınca ordumuz mensuplarına kurulan kumpastan suçlu olduğu için değil, suçlu denildiği için nasibine düşen iftiralardan alnının akıyla çıkmıştır.
Bütün bunları bazen içinizi acıtacak kadar hüzünlü, bazen de gülmelere sebep olacak kadar esprili anlatımlarıyla da süslemiş. Elinizden bırakmadan keyifle okuyacaksınız bu hayat hikâyesini, serencamı…
Başka neler mi var içinde?
• Eserin her sayfasında Anadolu'nun her yöresinin, her insanının özelliklerini ve güzelliklerini bulur; kâh onlar gibi çaresizliği yaşar üzülür, kâh hazzı doruğunda yaşayarak yediğinden içtiğinden siz de nasiplenirsiniz.
• Devlet çarkındaki çarpıklıkları acı olaylarla, üzücü gerçeklerle görür, eseri okurken iliklerinize kadar işleyen bir sızı ile hissedersiniz.
• Okullarda öğrencilere vatan, bayrak gibi değer şuuru kazandırılmaya çalışılırken ders kitaplarına örnek metin alınabilecek canlı ve gerçek örneklerini nemli gözlerle okursunuz.
• Askeri Okul öğrencilerine her satırı onlar için hayatiyet meselesi olacak kadar muazzam bir kaynak olarak bulursunuz.
• Vatandaş sıcak yatağında uyurken, terör örgütleriyle çatışmalara giren zor şartların ve zor zamanların isimsiz kahramanlarının cesaret ve metanetleriyle gurur duyarsınız.
• Yazar suçsuz yere cezaevindeyken içinde yanardağlar patlamasına rağmen, Türk askerine yakışır şekilde masumiyeti ambalajlayıp metanet ve sabırla neşeli bir görüntü vermeye çalıştığını gözlemler hayıflanırsınız.
Kısaca, yazar; yangın yerleri serinlesin, acılar unutulsun, kederler dağılsın, bir insan bir insana gülümsesin; bozkırlar yeşersin, ağaçlar dal budak salsın, ırmaklar gürlesin istiyor. Acıları değil, sevinci çoğaltalım istiyor.
İnsan, sevgiyle ve onurla yaşasın, özgürce yaşasın istiyor…”
İsmet Kapusuz
Emekli Edebiyat Öğretmeni
İyi okumalar diliyoruz.
“Abdülkadir Eryılmaz, 13 yaşında giydiği askerlik üniformasını tümgeneral rütbesine kadar şerefle taşımış bir asker.
Yazar, Anadolu'nun ücra bir köşesinden çıkan saf, temiz Anadolu çocuğunun millet nezdinde “Peygamber Ocağı” olarak bilinen, “Asker Ocağının” her kademesinde alın teriyle vatanına milletine hizmet ederken kaynaktan çıktığı suyu hiç kirletmeden, kirletilmesine müsaade etmeden, giydiği üniformasına leke bulaştırmamaya azami gayret göstermiş.
Ama ne yazık ki, yazarımız da şer odaklarınca ordumuz mensuplarına kurulan kumpastan suçlu olduğu için değil, suçlu denildiği için nasibine düşen iftiralardan alnının akıyla çıkmıştır.
Bütün bunları bazen içinizi acıtacak kadar hüzünlü, bazen de gülmelere sebep olacak kadar esprili anlatımlarıyla da süslemiş. Elinizden bırakmadan keyifle okuyacaksınız bu hayat hikâyesini, serencamı…
Başka neler mi var içinde?
• Eserin her sayfasında Anadolu'nun her yöresinin, her insanının özelliklerini ve güzelliklerini bulur; kâh onlar gibi çaresizliği yaşar üzülür, kâh hazzı doruğunda yaşayarak yediğinden içtiğinden siz de nasiplenirsiniz.
• Devlet çarkındaki çarpıklıkları acı olaylarla, üzücü gerçeklerle görür, eseri okurken iliklerinize kadar işleyen bir sızı ile hissedersiniz.
• Okullarda öğrencilere vatan, bayrak gibi değer şuuru kazandırılmaya çalışılırken ders kitaplarına örnek metin alınabilecek canlı ve gerçek örneklerini nemli gözlerle okursunuz.
• Askeri Okul öğrencilerine her satırı onlar için hayatiyet meselesi olacak kadar muazzam bir kaynak olarak bulursunuz.
• Vatandaş sıcak yatağında uyurken, terör örgütleriyle çatışmalara giren zor şartların ve zor zamanların isimsiz kahramanlarının cesaret ve metanetleriyle gurur duyarsınız.
• Yazar suçsuz yere cezaevindeyken içinde yanardağlar patlamasına rağmen, Türk askerine yakışır şekilde masumiyeti ambalajlayıp metanet ve sabırla neşeli bir görüntü vermeye çalıştığını gözlemler hayıflanırsınız.
Kısaca, yazar; yangın yerleri serinlesin, acılar unutulsun, kederler dağılsın, bir insan bir insana gülümsesin; bozkırlar yeşersin, ağaçlar dal budak salsın, ırmaklar gürlesin istiyor. Acıları değil, sevinci çoğaltalım istiyor.
İnsan, sevgiyle ve onurla yaşasın, özgürce yaşasın istiyor…”
İsmet Kapusuz
Emekli Edebiyat Öğretmeni
İyi okumalar diliyoruz.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 175,00 | 175,00 |