Kandinsky ve Ben

Stok Kodu:
9789750501685
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
291
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%27 indirimli
14,35TL
10,48TL
9789750501685
615703
Kandinsky ve Ben
Kandinsky ve Ben
10.48

Wassily Kandinsky'yle 1917 yılında, henüz on dokuz yaşındayken evlenen Nina Andreevskaya Kandinsky, bütün ömrünü büyük bir aşkla sevdiği ve sanatına sonsuz bir hayranlık duyduğu kocasına adamıştı. Bu adanış, anılarını yazdığı Kandinsky ve Ben adlı kitabında ne kadar çok Kandinsky, ne kadar za "ben" olduğundan da anlaşılır. Nina Kandinsky, kocasıyla sanat çevrelerinde geçirdiği yirmi yedi yılı anımsarken (1917-1944), aslında bu yıllarda soyut sanatının en önemli öncülerinden biri olan Kandinsky'nin yapıtlarını dönemselleştirerek anlatıyor ve böylelikle modern sanat tarihinin çok ilginç bir dönemini de aydınlığa kavuşturuyor. Bu dönemde, Bauhaus'un kuruluş ve dağılış öyküsünü, sanatçılar arasındaki dayanışma ve rekabeti, devrin ideolojik gelişmelerinin sanata müdahalesini ve bütün bunların dışında kalmaya çalışarak salt sanatına yoğunlaşmak isteyen bir ressamın yaşamını buluyoruz. Bazı siyasi gelişmelerin, özellikle de Hitler faşizmi gibi kitlesel kıyıma yönelmiş olanların, sanatçı ayrıcalığıyla bile dışında kalınamayacağını ibretle dolu öyküsünü okuyoruz.

Dahası, son yıllarını (1922-1944) sürgünde geçirmiş olan bir sanatçının, önce Münih, sonra Paris'te yaşadığı yıllarda, hangi akımlara öncülük ettiğini, hangi ressamlardan etkilendiğini ve Rusya'daki köklerinin bu etkilerle nasıl kaynaşıp nasıl yepyeni anlatımlara dönüştüğüne tanık oluyoruz. Nina Kandinsky, kocasını kaybettiği 1944 yılından sonra da, kendini Kandinsky'nin eserlerini korumaya ve tanıtmaya adadı. Neuilly-sur-Seine'deki Nina Kandinsky Koleksiyonu, bu amaçla bir araya getirilmiş Kandinsky yapıtlarının müzesi oldu.

Wassily Kandinsky'yle 1917 yılında, henüz on dokuz yaşındayken evlenen Nina Andreevskaya Kandinsky, bütün ömrünü büyük bir aşkla sevdiği ve sanatına sonsuz bir hayranlık duyduğu kocasına adamıştı. Bu adanış, anılarını yazdığı Kandinsky ve Ben adlı kitabında ne kadar çok Kandinsky, ne kadar za "ben" olduğundan da anlaşılır. Nina Kandinsky, kocasıyla sanat çevrelerinde geçirdiği yirmi yedi yılı anımsarken (1917-1944), aslında bu yıllarda soyut sanatının en önemli öncülerinden biri olan Kandinsky'nin yapıtlarını dönemselleştirerek anlatıyor ve böylelikle modern sanat tarihinin çok ilginç bir dönemini de aydınlığa kavuşturuyor. Bu dönemde, Bauhaus'un kuruluş ve dağılış öyküsünü, sanatçılar arasındaki dayanışma ve rekabeti, devrin ideolojik gelişmelerinin sanata müdahalesini ve bütün bunların dışında kalmaya çalışarak salt sanatına yoğunlaşmak isteyen bir ressamın yaşamını buluyoruz. Bazı siyasi gelişmelerin, özellikle de Hitler faşizmi gibi kitlesel kıyıma yönelmiş olanların, sanatçı ayrıcalığıyla bile dışında kalınamayacağını ibretle dolu öyküsünü okuyoruz.

Dahası, son yıllarını (1922-1944) sürgünde geçirmiş olan bir sanatçının, önce Münih, sonra Paris'te yaşadığı yıllarda, hangi akımlara öncülük ettiğini, hangi ressamlardan etkilendiğini ve Rusya'daki köklerinin bu etkilerle nasıl kaynaşıp nasıl yepyeni anlatımlara dönüştüğüne tanık oluyoruz. Nina Kandinsky, kocasını kaybettiği 1944 yılından sonra da, kendini Kandinsky'nin eserlerini korumaya ve tanıtmaya adadı. Neuilly-sur-Seine'deki Nina Kandinsky Koleksiyonu, bu amaçla bir araya getirilmiş Kandinsky yapıtlarının müzesi oldu.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 10,48    10,48   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat