“Kimsin sen?” diye sordu kıza.
“Ben,” dedi kız, “hem duayım hem beddua,hem bir lütuf hem bir cürüm, hem aşkım ben
hem de ölüm.”
Yıldızlı geceler ve çölde geçen günler… Kadınlar ve devler… Seçimler ve kaybedişler…
Yüzyıllar boyunca dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarılan
İran masalları, Pune Haeri'nin kendine özgü üslubuyla baştan yazılıyor. Büyülü bir kültürel mirastan yola çıkılarak kaleme alınan
bu masallarda kubbeler ve şehzadeler aynı, lakin yolları devlerle kesişen kadın kahramanların vardığı menziller farklı.
Kadınlar, Devler ve Diğerleri bildiğinizi düşündüğünüz hikâyeleri daha önce hiç dinlemediğiniz sonlarla anlatıyor.
“Kimsin sen?” diye sordu kıza.
“Ben,” dedi kız, “hem duayım hem beddua,hem bir lütuf hem bir cürüm, hem aşkım ben
hem de ölüm.”
Yıldızlı geceler ve çölde geçen günler… Kadınlar ve devler… Seçimler ve kaybedişler…
Yüzyıllar boyunca dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarılan
İran masalları, Pune Haeri'nin kendine özgü üslubuyla baştan yazılıyor. Büyülü bir kültürel mirastan yola çıkılarak kaleme alınan
bu masallarda kubbeler ve şehzadeler aynı, lakin yolları devlerle kesişen kadın kahramanların vardığı menziller farklı.
Kadınlar, Devler ve Diğerleri bildiğinizi düşündüğünüz hikâyeleri daha önce hiç dinlemediğiniz sonlarla anlatıyor.