Kabahat İşlemek - Doğruyu Söylemek, Michel Foucault’nun özel bir davetle gittiği Louvain Üniversitesi’nde 1981 yılında verdiği seminerlerin metninden oluşuyor. Seminerler; başlangıcından günümüze kadar olan sürede ceza pratikleri çerçevesinde, hakikat söylemi ile yargılama arasındaki bağın ve ilişkinin bir biçimi olarak itirafın tarihçesinin eskizini çiziyor.
M. Foucault, ilk iki seminerde Antik Yunan’ın hukuk-öncesi dönemini ele alıyor. İlk seminerde mücadele ve doğru kabul edilen ile adil kabul edilen arasındaki ilişkiyi gündeme getirirken ikinci seminerde ise muktedirin bilgisini ve hakikat arayışını gündeme taşıyor. Sonraki iki seminer, M. Foucault’nun “itiraf, günah çıkarma ve soruşturma” sorunuyla ilişkilendirdiği Orta Çağ ve Hristiyanlığa odaklanıyor. Modern ve çağdaş dönemi ele alan son iki seminer ise “itiraf, muayene ve uzmanlığa dair sorunlar” etrafında şekilleniyor.
Seminerler boyunca, “doğru söylemenin veya doğru sözün, siyasi ve kurumsal etnolojisi” denebilecek bir perspektif benimsenmiştir. M. Foucault burada, herhangi bir önermenin doğru veya yanlış kabul edilmesi için yerine getirmesi gereken koşulların tespit edilmesini değil, hakikat oyunları ile iktidar oyunları arasındaki ilişkinin analizini yapmaktadır; hakikat bir silah olarak, söylem ise bir polemik ve stratejik veriler kümesi olarak görülmektedir.
Seminerlerde yürütülen soruşturmanın alanı iki soru ile tarif edilebilir. İlk soru: Suç ve suçluya ilişkin olarak, hakikat sorusu hangi pratikler aracılığıyla şekillenir? İkinci soru: Kendisini suçlayacak bir şey söyleyemek üzere olan kişi kendisi hakkında nasıl doğruyu söyler? Bu sorular suç ve suçlunun ötesinde, doğru ve yanlış oyununa yeni bir nesneyi dâhil ederler, ki bu da kişinin kendisiyle olan ilişkisidir.
Kabahat İşlemek - Doğruyu Söylemek, Michel Foucault’nun özel bir davetle gittiği Louvain Üniversitesi’nde 1981 yılında verdiği seminerlerin metninden oluşuyor. Seminerler; başlangıcından günümüze kadar olan sürede ceza pratikleri çerçevesinde, hakikat söylemi ile yargılama arasındaki bağın ve ilişkinin bir biçimi olarak itirafın tarihçesinin eskizini çiziyor.
M. Foucault, ilk iki seminerde Antik Yunan’ın hukuk-öncesi dönemini ele alıyor. İlk seminerde mücadele ve doğru kabul edilen ile adil kabul edilen arasındaki ilişkiyi gündeme getirirken ikinci seminerde ise muktedirin bilgisini ve hakikat arayışını gündeme taşıyor. Sonraki iki seminer, M. Foucault’nun “itiraf, günah çıkarma ve soruşturma” sorunuyla ilişkilendirdiği Orta Çağ ve Hristiyanlığa odaklanıyor. Modern ve çağdaş dönemi ele alan son iki seminer ise “itiraf, muayene ve uzmanlığa dair sorunlar” etrafında şekilleniyor.
Seminerler boyunca, “doğru söylemenin veya doğru sözün, siyasi ve kurumsal etnolojisi” denebilecek bir perspektif benimsenmiştir. M. Foucault burada, herhangi bir önermenin doğru veya yanlış kabul edilmesi için yerine getirmesi gereken koşulların tespit edilmesini değil, hakikat oyunları ile iktidar oyunları arasındaki ilişkinin analizini yapmaktadır; hakikat bir silah olarak, söylem ise bir polemik ve stratejik veriler kümesi olarak görülmektedir.
Seminerlerde yürütülen soruşturmanın alanı iki soru ile tarif edilebilir. İlk soru: Suç ve suçluya ilişkin olarak, hakikat sorusu hangi pratikler aracılığıyla şekillenir? İkinci soru: Kendisini suçlayacak bir şey söyleyemek üzere olan kişi kendisi hakkında nasıl doğruyu söyler? Bu sorular suç ve suçlunun ötesinde, doğru ve yanlış oyununa yeni bir nesneyi dâhil ederler, ki bu da kişinin kendisiyle olan ilişkisidir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 118,80 | 118,80 |