TANRI’NIN FORMÜLÜ
“Rab mahirdir ama zalim değildir. Doğa sırlarını sinsiliğinden değil
özündeki yüceliğinden dolayı saklar.”
—Albert Einstein
1951 sonbaharı: İsrail’in ilk başbakanı David Ben Gurion, Albert Einstein’la tanışmak için Princeton’a gider. Ziyaretinin amacı nükleer silah elde etmektir. Atomla başlayan gizli sohbetleri hızla Tanrı’nın varlığına doğru yönelir. Einstein Tanrı’nın formülünün peşindedir. Dünya düzenini tepetaklak edebilecek bir önemde olduğu için CIA de bu belgenin izini sürmektedir.
Günümüz Kahire’si, Tahrir Meydanı: Kriptolog ve tarih profesörü Tomás Noronha’nın hayatı, çekici İranlı bir kadın olan Ariana Pakravan’ın, çok gizli bir el yazmasını deşifre etmek için yardımını istemesiyle altüst olur. Albert Einstein imzalı el yazmasının başlığı Tanrı’nın Formülü’dür. Bu formülü deşifre edebilecek tek uzman Noronha’dır. Bunun farkında olan tüm güçlerse Noronha’yı izlemektedir. Kendisiyle birlikte dünyanın da kaderini ilgilendiren bu formül Pandora’nın kutusuna dönüşmek üzeredir.
Tanrı’nın Formülü, zamanın başlangıcına, evrenin kökenine ve hayatın anlamına dair bu müthiş macerada kuantum fiziğini dinle, Batı felsefesini Doğu mistisizmiyle buluşturan “Tanrı var mı? Doğum ve ölüm nasıl şeyler? Evren sonsuz mu yoksa bir gün yok olacak mı?” gibi insanlığın her zaman üzerine kafa yorduğu sorulara da bir cevap ararken okurlara unutamayacakları bir macerayı da sunuyor.
“Tanrı’nın Formülü bilimin hâlâ keşfetmeye çalıştığı biricik yer olan dünyadan ve onun başlangıcı ve sonundan bahsediyor. Hikâyenin konusu bilimsel ayrıntılara boğulmadan okuyucuyu ilk sayfadan sonuna kadar ele geçiriyor. Tanrı’nın Formülü sinemaya uyarlanacak kadar güçlü bir görsel algıya sahip. Peki, hikâyede ne anlatılıyor? Okuyucuyu bunu kendi başına keşfetme zevkinden mahrum bırakmayacağım. Ancak şu kadarını söyleyebilirim ki kitabı bir kez okumaya başladığınızda elinizden
düşüremeyeceksiniz.”
O Primeiro de Janeiro, Portekiz
SÜLEYMAN’IN ANAHTARI
“RAB hileli teraziden iğrenir,
Hilesiz tartıdansa hoşnut kalır.
Küstahlığın ardından utanç gelir
Ama bilgelik alçakgönüllülerdedir.”
Hz. Süleyman
İsviçre, CERN… Tanrı Parçacığı’nı arayan bilim adamları, CIA’in Bilim ve Teknoloji Müdürü Frank Bellamy’nin cansız bedenini bulurlar. Cesedin elinde, anahtarın Tomás Noronha olduğunu söyleyen bir not vardır.
Portekiz, Lizbon Yeni Üniversitesi… Tarihçi Noronha artık CIA’in bir numaralı hedefidir. Dünyanın en güçlü istihbarat teşkilatının kendisini öldürmek istediğini anlayan Tomás Noronha eğer hayatta kalmak istiyorsa Frank Bellamy’nin ölümünün ardındaki gizemi çözüp masumiyetini kanıtlamalı ve çok gizli bir proje olan Kuantum Gözü’nün yerini bulmalıdır.
Bu doludizgin arayışta başta Einstein ile onun karşıtları olmak üzere yirminci yüzyılın bütün büyük fizikçileri bir araya gelecek ve Tomás Noronha’ya zihin, madde ve varoluşun gizemi arasındaki şaşırtıcı bağlantıları ortaya çıkarmasında yardım edecektir.
Ruh var mıdır? Ölümden sonra hayat var mıdır? Gerçeklik nedir?
Tanrı’nın Formülü’nde Tanrı’nın varlığına dair bilimsel ispatların peşinde olan José Rodrigues dos Santos bu devam romanında da gerçeklik, evren ve bilinç üzerinden kuantum fiziğinin en derinlerine dalmaktan çekinmiyor.
“Türün ustasından yeni bir şaheser. İnsanoğlunun en büyük gizemlerinden biri olan varoluşa dair ufuk açıcı bir anlatı.
‘Neden varız?’ bu romanın temel sorusu.”
Le Quotidien du Luxembourg
“José Rodrigues dos Santos okuyucusunun karşısına yeni bir sürükleyici macerayla çıkıyor. Felsefe, bilim ve din yeniden bir arada. Okumaya başlayınca durmak istemeyeceksiniz.”
Nice Matin
“Etkileyici bir dille yazılmış son derece sürükleyici bir roman olan Süleyman’ın Anahtarı okuyucularını insanlık tarihinin en büyük gizemlerinin cevaplarından da öteye götürüyor. José Rodrigues dos Santos her zamanki gibi en karmaşık felsefi ve bilimsel fikirleri, gerçek teorilerle son derece açık bir şekilde anlatıyor.”
Le Courrier Français
“José Rodrigues dos Santos çağımızın en usta macera yazarlarından biri. Süleyman’ın Anahtarı bilimsel gizemleri herkesin anlayabileceği bir dille gözler önüne seriyor.”
Metro
“Ezoterik ve mükemmel… Bilgi dolu ve başarılı bu romanın temelinde elbette ki sadece gerçek bilimsel teoriler var.”
Figaro Magazine
“José Rodrigues dos Santos bir kez daha ne kadar başarılı bir macera yazarı olduğunu kanıtlıyor. Romanını kurgunun ötesine taşıyıp zihin, madde ve varoluşun gizemi arasındaki şaşırtıcı bağlantıları ortaya çıkaran gerçek bilimsel bilgilerle donatıyor.”
Ouest France
KODEKS 632
Rio de Janeiro: Yaşlı bir tarihçi otel odasında ölü bulunur. Ardında bıraktığı araştırmada herkesin dikkatini çeken bir belge vardır. Üzerinde Moloc Ninundia Omastoos −İsimler nefret uyandırır− yazıyordur.
Lizbon: Amerikan Tarih Vakfı isimli bir kuruluş, Lizbon Yeni Üniversitesi’nin tarih bölümü profesörü Tomás Noronha’yla iletişime geçer. Profesörün kriptoanaliz ve eski diller konusundaki uzmanlığından yararlanıp, ölen tarihçinin araştırmasını açığa çıkarmasını isteyen kuruluş, bunun için tam yarım milyon dolar ödemeye hazırdır.
Tarihçinin bıraktığı bu gizemli notun sırrını çözmeye çalışırken Tomás, Lizbon’dan Rio de Janeiro’ya, New York’tan Kudüs’e uzanan bir yolculuğa çıkar. Bir anda kendini Amerika kıtalarının keşfinin büyüleyici tarihini ve bugüne kadar hiçbir tarihçinin çözemediği büyük gizemi, Kristof Kolomb’un gerçek kimliğini araştırırken bulur.
Kodeks 632 dünyanın en büyük yanlış anlaşılmalarından biri olabilecek bir muamma üzerine yazılmış tarih dolu bir roman.
“Ahlak pusulası şaşan bir adamın gerçek Kuzey’i bulmaya çalıştığı gerilimli bir tarihsel roman.”
Kirkus Reviews
“Okuyucusunu karmaşık bilmecelerle karşı karşıya getiren, yüzyıllar önce hazırlanmış bir komplonun içine sürükleyen ve Amerika’yı keşfeden adamın gerçek kimliğine dair bu zamana kadar varlığını korumuş sis perdesini aralayan enfes bir roman.”
Universal
“Tarihe dair bildiğiniz her şeyi sorgulamanıza sebep olan mükemmel bir roman. Her ne kadar kurgu da olsa tarihin sayfalarında gezinirken her şeyin doğru olduğuna inanacaksınız.”
Badger Herald
“İlgi çekici dedikodular ve tarihsel olgularla bezeli... Bugüne kadar hakkında çok konuşulmamış bir konuyla ilgili tarihsel gizemlere meraklıysanız Kodeks 632 tam size göre.”
TCM
“José Rodrigues dos Santos, sadece ehil tarihçilerin görmesine izin verilen belgelere dayanarak kurduğu anlatısında okuyucusunun ağzını sulandırıyor. Şifrelerin çekiciliği ve eski belgelerin gizemiyle dolu eğlenceli bir roman.”
The Tennessean
“Kodeks 632, Lizbon’dan Brezilya’ya, Kudüs’ten İber Yarımadası’na uzanan, gücü elinde tutmak için tarihi değiştirebilecek bir sırrı ne pahasına olursa olsun koruyacak insanlarla karşı karşıya gelinen bir gerçeklik arayışı.”
Libertà
“Zekice yazılmış, geniş bir bilgi birikiminin eseri olan, son derece akıcı tarihî bir gizem... Çok eski bir tartışmaya dair ilgi çekici ve ufuk açıcı bir anlatı.”
Bravo
İSA’NIN SON SIRRI
Kilisenin sakladığı iki bin yıllık sır gün yüzüne çıkıyor...
Bir paleograf dünyanın en eski İncil kopyalarından birini, Vaticanus el yazmasını incelediği sırada Vatikan Kütüphanesi’nde vahşi bir şekilde öldürülür. Cesedin yanına da şifreli bir mesaj bırakılır. İtalyan polisi, maktulle iletişime geçen son kişi olduğu için Portekizli bir kriptolog ve tarihçi olan Tomás Noronha’yı olay yerine çağırır. Olayı inceleyen polis memuru Valentina Ferro, Noronha’yı kendisine yardımcı olmaya ikna eder. Hemen ardından dünyanın farklı yerlerinde işlenen iki yeni cinayet de onları ortada büyük bir sır olduğuna inandırır.
Tomás ve Valentina’nın cinayetlerin nedenini bulmak ve katile ulaşmak için İncil’in içindeki muammaları çözmeleri gerekecektir, bu muammalar ise onları Yeni Ahit’in son sırrının yaşadığı Kutsal Topraklar’a götürecektir. Orada dünyanın en eski sırrıyla, İsa’nın gerçek kimliğiyle karşılaşacaklardır.
Gerçek tarihsel bilgilere dayanan bu kitap, José Rodrigues dos Santos’un polisiye alanındaki ustalığını kanıtlıyor. İsa’nın Son Sırrı başarılı bir romandan da fazlasını yapıp okuyucuyu İncil’deki şaşırtıcı sırla tanıştırıyor.
“Tanrı’nın Formülü’nden tanıdığımız Noronha’nın bu yeni macerası din dersinde öğrendiklerimize bir meydan okuma niteliğinde.”
Le Point
“Gerçekliği yeniden kuran ve sayısız tartışma yaratacak bir roman.”
Sol
“İsa aslında kimdi? İki bin yıldır bu sırrı bizden kim sakladı? Dos Santos’un yeni romanında tüm bu sorulara yanıt bulacaksınız.”
Panorama
“Gizli Hıristiyan tarikatlarıyla ilgili hikâyeler seven okuyucuları kendine çekecek, heyecan verici bir roman.”
L’Espresso
VATİKAN
Karanlık Odalarda Bir Kehanet Fısıldanıyor…
Doğru sandıkların, derinlere indikçe yalanlara dönüşmek üzere…
IŞİD’e bağlı bir grup Vatikan’a sızar ve Papa Franciscus’u kaçırır. Papa’nın kaçırılışından bir süre sonra internette dolaşan bir video ruhani lideri tutsak halde göstermekte ve kan dondurucu bir duyuru yapmaktadır: I. Franciscus gece yarısı canlı yayında infaz edilecektir. Böylece zamana karşı kıyasıya bir yarış başlar.
Öte yandan Papa’nın kaçırılması tüm dünyada kaosa neden olmuştur. Milyonlarca insan sokaklara dökülür, bu arada radikal dinci terör örgütleri birçok saldırı gerçekleştirir ve çeşitli bölgelerde Hıristiyanlar ile Müslümanlar arasında çatışmalar baş gösterir. Dünya büyük bir savaşın eşiğindedir.
San Pietro Bazilikası’nda çalışırken tüm bu krizin ortasında kalan Tomás Noronha, Papa’nın tutulduğu yerle ilgili bir ipucu ararken gizemli bir isme ulaşır:
OMISSIS
Bu ipucu Tomás’ı kutsal kentin en karanlık sırrına götürecektir.
Vatikan’ın arkasında dönen kara oyunları gerçek belgeler kullanarak açığa çıkaran José Rodrigues dos Santos, Vatikan’la bir kez daha gerilim türünün ustası olduğunu kanıtlıyor.
“José Rodrigues dos Santos tarihî gerilimin yükselen yıldızı, adını bir yere not edin, yakında sıkça duyacaksınız!”
Le Point
“İnsanı sürekli diken üstünde tutan bir kurgu ve Vatikan’ın kulislerine ustalıkla dalan bir roman.”
Journal de Québec
TANRI’NIN FORMÜLÜ
“Rab mahirdir ama zalim değildir. Doğa sırlarını sinsiliğinden değil
özündeki yüceliğinden dolayı saklar.”
—Albert Einstein
1951 sonbaharı: İsrail’in ilk başbakanı David Ben Gurion, Albert Einstein’la tanışmak için Princeton’a gider. Ziyaretinin amacı nükleer silah elde etmektir. Atomla başlayan gizli sohbetleri hızla Tanrı’nın varlığına doğru yönelir. Einstein Tanrı’nın formülünün peşindedir. Dünya düzenini tepetaklak edebilecek bir önemde olduğu için CIA de bu belgenin izini sürmektedir.
Günümüz Kahire’si, Tahrir Meydanı: Kriptolog ve tarih profesörü Tomás Noronha’nın hayatı, çekici İranlı bir kadın olan Ariana Pakravan’ın, çok gizli bir el yazmasını deşifre etmek için yardımını istemesiyle altüst olur. Albert Einstein imzalı el yazmasının başlığı Tanrı’nın Formülü’dür. Bu formülü deşifre edebilecek tek uzman Noronha’dır. Bunun farkında olan tüm güçlerse Noronha’yı izlemektedir. Kendisiyle birlikte dünyanın da kaderini ilgilendiren bu formül Pandora’nın kutusuna dönüşmek üzeredir.
Tanrı’nın Formülü, zamanın başlangıcına, evrenin kökenine ve hayatın anlamına dair bu müthiş macerada kuantum fiziğini dinle, Batı felsefesini Doğu mistisizmiyle buluşturan “Tanrı var mı? Doğum ve ölüm nasıl şeyler? Evren sonsuz mu yoksa bir gün yok olacak mı?” gibi insanlığın her zaman üzerine kafa yorduğu sorulara da bir cevap ararken okurlara unutamayacakları bir macerayı da sunuyor.
“Tanrı’nın Formülü bilimin hâlâ keşfetmeye çalıştığı biricik yer olan dünyadan ve onun başlangıcı ve sonundan bahsediyor. Hikâyenin konusu bilimsel ayrıntılara boğulmadan okuyucuyu ilk sayfadan sonuna kadar ele geçiriyor. Tanrı’nın Formülü sinemaya uyarlanacak kadar güçlü bir görsel algıya sahip. Peki, hikâyede ne anlatılıyor? Okuyucuyu bunu kendi başına keşfetme zevkinden mahrum bırakmayacağım. Ancak şu kadarını söyleyebilirim ki kitabı bir kez okumaya başladığınızda elinizden
düşüremeyeceksiniz.”
O Primeiro de Janeiro, Portekiz
SÜLEYMAN’IN ANAHTARI
“RAB hileli teraziden iğrenir,
Hilesiz tartıdansa hoşnut kalır.
Küstahlığın ardından utanç gelir
Ama bilgelik alçakgönüllülerdedir.”
Hz. Süleyman
İsviçre, CERN… Tanrı Parçacığı’nı arayan bilim adamları, CIA’in Bilim ve Teknoloji Müdürü Frank Bellamy’nin cansız bedenini bulurlar. Cesedin elinde, anahtarın Tomás Noronha olduğunu söyleyen bir not vardır.
Portekiz, Lizbon Yeni Üniversitesi… Tarihçi Noronha artık CIA’in bir numaralı hedefidir. Dünyanın en güçlü istihbarat teşkilatının kendisini öldürmek istediğini anlayan Tomás Noronha eğer hayatta kalmak istiyorsa Frank Bellamy’nin ölümünün ardındaki gizemi çözüp masumiyetini kanıtlamalı ve çok gizli bir proje olan Kuantum Gözü’nün yerini bulmalıdır.
Bu doludizgin arayışta başta Einstein ile onun karşıtları olmak üzere yirminci yüzyılın bütün büyük fizikçileri bir araya gelecek ve Tomás Noronha’ya zihin, madde ve varoluşun gizemi arasındaki şaşırtıcı bağlantıları ortaya çıkarmasında yardım edecektir.
Ruh var mıdır? Ölümden sonra hayat var mıdır? Gerçeklik nedir?
Tanrı’nın Formülü’nde Tanrı’nın varlığına dair bilimsel ispatların peşinde olan José Rodrigues dos Santos bu devam romanında da gerçeklik, evren ve bilinç üzerinden kuantum fiziğinin en derinlerine dalmaktan çekinmiyor.
“Türün ustasından yeni bir şaheser. İnsanoğlunun en büyük gizemlerinden biri olan varoluşa dair ufuk açıcı bir anlatı.
‘Neden varız?’ bu romanın temel sorusu.”
Le Quotidien du Luxembourg
“José Rodrigues dos Santos okuyucusunun karşısına yeni bir sürükleyici macerayla çıkıyor. Felsefe, bilim ve din yeniden bir arada. Okumaya başlayınca durmak istemeyeceksiniz.”
Nice Matin
“Etkileyici bir dille yazılmış son derece sürükleyici bir roman olan Süleyman’ın Anahtarı okuyucularını insanlık tarihinin en büyük gizemlerinin cevaplarından da öteye götürüyor. José Rodrigues dos Santos her zamanki gibi en karmaşık felsefi ve bilimsel fikirleri, gerçek teorilerle son derece açık bir şekilde anlatıyor.”
Le Courrier Français
“José Rodrigues dos Santos çağımızın en usta macera yazarlarından biri. Süleyman’ın Anahtarı bilimsel gizemleri herkesin anlayabileceği bir dille gözler önüne seriyor.”
Metro
“Ezoterik ve mükemmel… Bilgi dolu ve başarılı bu romanın temelinde elbette ki sadece gerçek bilimsel teoriler var.”
Figaro Magazine
“José Rodrigues dos Santos bir kez daha ne kadar başarılı bir macera yazarı olduğunu kanıtlıyor. Romanını kurgunun ötesine taşıyıp zihin, madde ve varoluşun gizemi arasındaki şaşırtıcı bağlantıları ortaya çıkaran gerçek bilimsel bilgilerle donatıyor.”
Ouest France
KODEKS 632
Rio de Janeiro: Yaşlı bir tarihçi otel odasında ölü bulunur. Ardında bıraktığı araştırmada herkesin dikkatini çeken bir belge vardır. Üzerinde Moloc Ninundia Omastoos −İsimler nefret uyandırır− yazıyordur.
Lizbon: Amerikan Tarih Vakfı isimli bir kuruluş, Lizbon Yeni Üniversitesi’nin tarih bölümü profesörü Tomás Noronha’yla iletişime geçer. Profesörün kriptoanaliz ve eski diller konusundaki uzmanlığından yararlanıp, ölen tarihçinin araştırmasını açığa çıkarmasını isteyen kuruluş, bunun için tam yarım milyon dolar ödemeye hazırdır.
Tarihçinin bıraktığı bu gizemli notun sırrını çözmeye çalışırken Tomás, Lizbon’dan Rio de Janeiro’ya, New York’tan Kudüs’e uzanan bir yolculuğa çıkar. Bir anda kendini Amerika kıtalarının keşfinin büyüleyici tarihini ve bugüne kadar hiçbir tarihçinin çözemediği büyük gizemi, Kristof Kolomb’un gerçek kimliğini araştırırken bulur.
Kodeks 632 dünyanın en büyük yanlış anlaşılmalarından biri olabilecek bir muamma üzerine yazılmış tarih dolu bir roman.
“Ahlak pusulası şaşan bir adamın gerçek Kuzey’i bulmaya çalıştığı gerilimli bir tarihsel roman.”
Kirkus Reviews
“Okuyucusunu karmaşık bilmecelerle karşı karşıya getiren, yüzyıllar önce hazırlanmış bir komplonun içine sürükleyen ve Amerika’yı keşfeden adamın gerçek kimliğine dair bu zamana kadar varlığını korumuş sis perdesini aralayan enfes bir roman.”
Universal
“Tarihe dair bildiğiniz her şeyi sorgulamanıza sebep olan mükemmel bir roman. Her ne kadar kurgu da olsa tarihin sayfalarında gezinirken her şeyin doğru olduğuna inanacaksınız.”
Badger Herald
“İlgi çekici dedikodular ve tarihsel olgularla bezeli... Bugüne kadar hakkında çok konuşulmamış bir konuyla ilgili tarihsel gizemlere meraklıysanız Kodeks 632 tam size göre.”
TCM
“José Rodrigues dos Santos, sadece ehil tarihçilerin görmesine izin verilen belgelere dayanarak kurduğu anlatısında okuyucusunun ağzını sulandırıyor. Şifrelerin çekiciliği ve eski belgelerin gizemiyle dolu eğlenceli bir roman.”
The Tennessean
“Kodeks 632, Lizbon’dan Brezilya’ya, Kudüs’ten İber Yarımadası’na uzanan, gücü elinde tutmak için tarihi değiştirebilecek bir sırrı ne pahasına olursa olsun koruyacak insanlarla karşı karşıya gelinen bir gerçeklik arayışı.”
Libertà
“Zekice yazılmış, geniş bir bilgi birikiminin eseri olan, son derece akıcı tarihî bir gizem... Çok eski bir tartışmaya dair ilgi çekici ve ufuk açıcı bir anlatı.”
Bravo
İSA’NIN SON SIRRI
Kilisenin sakladığı iki bin yıllık sır gün yüzüne çıkıyor...
Bir paleograf dünyanın en eski İncil kopyalarından birini, Vaticanus el yazmasını incelediği sırada Vatikan Kütüphanesi’nde vahşi bir şekilde öldürülür. Cesedin yanına da şifreli bir mesaj bırakılır. İtalyan polisi, maktulle iletişime geçen son kişi olduğu için Portekizli bir kriptolog ve tarihçi olan Tomás Noronha’yı olay yerine çağırır. Olayı inceleyen polis memuru Valentina Ferro, Noronha’yı kendisine yardımcı olmaya ikna eder. Hemen ardından dünyanın farklı yerlerinde işlenen iki yeni cinayet de onları ortada büyük bir sır olduğuna inandırır.
Tomás ve Valentina’nın cinayetlerin nedenini bulmak ve katile ulaşmak için İncil’in içindeki muammaları çözmeleri gerekecektir, bu muammalar ise onları Yeni Ahit’in son sırrının yaşadığı Kutsal Topraklar’a götürecektir. Orada dünyanın en eski sırrıyla, İsa’nın gerçek kimliğiyle karşılaşacaklardır.
Gerçek tarihsel bilgilere dayanan bu kitap, José Rodrigues dos Santos’un polisiye alanındaki ustalığını kanıtlıyor. İsa’nın Son Sırrı başarılı bir romandan da fazlasını yapıp okuyucuyu İncil’deki şaşırtıcı sırla tanıştırıyor.
“Tanrı’nın Formülü’nden tanıdığımız Noronha’nın bu yeni macerası din dersinde öğrendiklerimize bir meydan okuma niteliğinde.”
Le Point
“Gerçekliği yeniden kuran ve sayısız tartışma yaratacak bir roman.”
Sol
“İsa aslında kimdi? İki bin yıldır bu sırrı bizden kim sakladı? Dos Santos’un yeni romanında tüm bu sorulara yanıt bulacaksınız.”
Panorama
“Gizli Hıristiyan tarikatlarıyla ilgili hikâyeler seven okuyucuları kendine çekecek, heyecan verici bir roman.”
L’Espresso
VATİKAN
Karanlık Odalarda Bir Kehanet Fısıldanıyor…
Doğru sandıkların, derinlere indikçe yalanlara dönüşmek üzere…
IŞİD’e bağlı bir grup Vatikan’a sızar ve Papa Franciscus’u kaçırır. Papa’nın kaçırılışından bir süre sonra internette dolaşan bir video ruhani lideri tutsak halde göstermekte ve kan dondurucu bir duyuru yapmaktadır: I. Franciscus gece yarısı canlı yayında infaz edilecektir. Böylece zamana karşı kıyasıya bir yarış başlar.
Öte yandan Papa’nın kaçırılması tüm dünyada kaosa neden olmuştur. Milyonlarca insan sokaklara dökülür, bu arada radikal dinci terör örgütleri birçok saldırı gerçekleştirir ve çeşitli bölgelerde Hıristiyanlar ile Müslümanlar arasında çatışmalar baş gösterir. Dünya büyük bir savaşın eşiğindedir.
San Pietro Bazilikası’nda çalışırken tüm bu krizin ortasında kalan Tomás Noronha, Papa’nın tutulduğu yerle ilgili bir ipucu ararken gizemli bir isme ulaşır:
OMISSIS
Bu ipucu Tomás’ı kutsal kentin en karanlık sırrına götürecektir.
Vatikan’ın arkasında dönen kara oyunları gerçek belgeler kullanarak açığa çıkaran José Rodrigues dos Santos, Vatikan’la bir kez daha gerilim türünün ustası olduğunu kanıtlıyor.
“José Rodrigues dos Santos tarihî gerilimin yükselen yıldızı, adını bir yere not edin, yakında sıkça duyacaksınız!”
Le Point
“İnsanı sürekli diken üstünde tutan bir kurgu ve Vatikan’ın kulislerine ustalıkla dalan bir roman.”
Journal de Québec
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 1.169,55 | 1.169,55 |