Romain Rolland’ın 1904’te yazmaya başlayıp 1912’de tamamladığı, 10 kitaptan oluşan bu dev eseri, YKY 3 ciltte bir araya geliyor.
Önce annesinin sıcak elleri, karanlık, sesler...
Minicik kulaklarında nehrin uğultusu, yağmurun sesi, hafifçe işitilen çan sesleri, serçe sürülerinin tatlı gürültüsü...
19. yüzyılın sonlarında Ren nehri kıyısındaki küçük Alman şehirlerinden birinde doğar Jean-Christophe. Dedesi de babası da müzisyendir. Kısa sürede Christophe’taki müzik dehasını fark ederler. Ve o andan itibaren Christophe için her şey müzik olur. Yoksul, yalnız, sevgisiz bir çocukluk geçirir. Hayatın adaletsizliğiyle erken yaşta tanışır. Dost edinir, âşık olur, ayrılık acısını tadar, ölümü görür...
Besteler yapar Jean-Christophe ama çok geçmeden bunları hissederek yazmadığı için hiçbir değerlerinin olmadığını anlar. Bir konserde aniden fark eder çalınan ünlü eserlerin sahteliğini, içtensizliğini. İsyan alevi parlamak üzeredir içinde...
“Edebi eserlerindeki yüce idealizm ile çeşitli insan tiplerini betimlerken ortaya koyduğu duygudaşlık ve hakikat aşkı”nı onurlandırmak için Nobel Akademisi Romain Rolland’ı 1915 yılında Nobel Ebebiyat Ödülü’ne layık görmüştür. Yazar, “nehir roman” türünün ilk örneği olan en büyük romanı Jean-Christophe’ta dâhi bir müzisyenin doğumundan ölümüne hayatını anlatırken bir yandan da paranın her şeye egemen olduğu, sahte şöhretlerin ucuz ve yavan ürünlerle fikir ve sanat alanında cirit attıkları burjuva toplum düzenini acımasızca eleştirir.
Romain Rolland’ın 1904’te yazmaya başlayıp 1912’de tamamladığı, 10 kitaptan oluşan bu dev eseri, YKY 3 ciltte bir araya geliyor.
Önce annesinin sıcak elleri, karanlık, sesler...
Minicik kulaklarında nehrin uğultusu, yağmurun sesi, hafifçe işitilen çan sesleri, serçe sürülerinin tatlı gürültüsü...
19. yüzyılın sonlarında Ren nehri kıyısındaki küçük Alman şehirlerinden birinde doğar Jean-Christophe. Dedesi de babası da müzisyendir. Kısa sürede Christophe’taki müzik dehasını fark ederler. Ve o andan itibaren Christophe için her şey müzik olur. Yoksul, yalnız, sevgisiz bir çocukluk geçirir. Hayatın adaletsizliğiyle erken yaşta tanışır. Dost edinir, âşık olur, ayrılık acısını tadar, ölümü görür...
Besteler yapar Jean-Christophe ama çok geçmeden bunları hissederek yazmadığı için hiçbir değerlerinin olmadığını anlar. Bir konserde aniden fark eder çalınan ünlü eserlerin sahteliğini, içtensizliğini. İsyan alevi parlamak üzeredir içinde...
“Edebi eserlerindeki yüce idealizm ile çeşitli insan tiplerini betimlerken ortaya koyduğu duygudaşlık ve hakikat aşkı”nı onurlandırmak için Nobel Akademisi Romain Rolland’ı 1915 yılında Nobel Ebebiyat Ödülü’ne layık görmüştür. Yazar, “nehir roman” türünün ilk örneği olan en büyük romanı Jean-Christophe’ta dâhi bir müzisyenin doğumundan ölümüne hayatını anlatırken bir yandan da paranın her şeye egemen olduğu, sahte şöhretlerin ucuz ve yavan ürünlerle fikir ve sanat alanında cirit attıkları burjuva toplum düzenini acımasızca eleştirir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 84,50 | 84,50 |