İz Dergisi Sayı: 9

'Gerçeküstü fotoğrafçısı yaftasını at üstünden. Foto muhabiri ol. Yoksa yapmacıklığa düşersin. Dostum küçük yüreğinde sakla gerçeküstçülüğü. Kıvranma harekete geç!'

Bu öğüt bakış açımı genişletti. Henri-Cartier Bresson Capa'nın bu nasihatı Bresson'un bakış açısını genişletti, onun ve arkadaşlarının yarattığı gelenek de bu gün bizim bakış açımızı genişletiyor.

Bundan altmış yıl once 2. Dünya savaşının yaralarını üzerlerinde taşıyan Robert Capa, Henri Cartier-Bresson, George Rodger ve David 'chim' Seymour, nerede durduğunu bilen ve bunu fotoğraflarına yansıtarak bir gelenek yansıtarak bir gelenek yaratan fotoğrafçıların oluşturduğu Magnum Photos'u kurdular. Dünyadaki bir çok fotoğrafçı, kurum ya da dergide olduğu gibi İz de yüzünü en fazla bu geleneğe döndü.

Ve bu gelenek artık Türkiyede. Fotoğrafevi; dünya fotoğraf kültürünün bir parçası ve Türkiyede'ki platformu olma çabasının en önemli adımlarından birini atarak 'Magnum Photos Türkiye Temsilcisi' oldu. Fotoğrafevi, bundan sonraki süreçte, son 60 yılın görsel hafızasını oluşturan Magnum Photos'un temsilcisi olarak daha fazla insanı farkında kılmayı amaçlıyor.

Tıpkı Robert Capa'nın II. Dünya savaşında, PJ Griffiths'in Vietnam'da, Bruce Davidson'ın Doğu 100. Caddesinde, Burt Asya'da, Susan Meiselas'ın Nikaragua'da, Abbas'ın İran'da, Nicos Economopulos'un Balkanlar'da, Alex Webb'in Haiti'de ve diğer tüm Magnumcuların işlerinde yarattıkları 'farkındalık' gibi.

İlerleyen günlerde elinize aldığınız bir dergide, gazetede ya da kitapta, gezdiğiniz bir sergide, izlediğiniz bir televizyon programında Magnum Fotoğrafçıları ve onların hikayeleri ile karşılaşabilmeniz için daha fazla çalışacağız. İz sizleri Magnum ve bu gelenekten gelen fotoğrafçılarla buluşturmaya bu sayıda olduğu gibi gelicek sayılarda da devam edecek.

Iz'in bu sayısında, Bresson ve Capa'dan sonra Seymour ve Rodger fotoğrafları ile dört kurucu üyeyi sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Seymour'dan bir şeçki ve ardından Rodger'in Afrika fotoğraflarını ilerki sayfalarımızda göreceksiniz.

İki kurucunun ardından sizleri sinema, sanat, bilim ve edebiyat dünyasının yıldızlarının ışığını yansıtan Halsman karşılayacak. Halsman'ın ustaca çekilmiş portreleri ile 'kralları' bile zıplatan yaratıcı kompozisyonlarında kaybolacaksınız. Ardından Bruce Davidson'ın 100. Doğu Caddesi, Brooklyn Çeteleri gibi önemli işlerinin de yer aldığı fotoğraflarıyla yaşadıkları toplumda kaybolan insanlara tanık olacağız. Daha sonraki sayfalarımızda 1959 Macaristan'ına konuk olacağız. Eric lessing ile macaristan sokaklarında dolaşırken 'yaşanmışlıkları' ve devam eden hayatının izlerini sizlerle paylaşacağız. İz'in son sayfalarında aramızdan yeni ayrılan Magnum Üyelerinden Leonard Freed'I bir seçki ile anıyoruz. Bu sayımızda yüzümüzü sadece Magnuma döndük. Onlar da bize yeterince cömert davrandılar. Sizin de bu cömertlikten payınızı almanızı diliyoruz.

Yeni sayımızda görüşmek üzere...