İstiklal Marşı'nı Değiştirme Çabaları ve Milli Şair'de Dirilmek

Stok Kodu:
9786051961637
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
278
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
220,00TL
165,00TL
9786051961637
564688
İstiklal Marşı'nı Değiştirme Çabaları ve Milli Şair'de Dirilmek
İstiklal Marşı'nı Değiştirme Çabaları ve Milli Şair'de Dirilmek
165.00

Âkif, bir yıkım dönemi aydını. Daha beş yaşında, dünyayı yeni tanımaya başlarken Osmanlı-Rus Harbi ortamını yaşamak zorunda kaldı. Doksanüç Harbi denen o netameli günlerde, Rus orduları İstanbul önlerine geldi. Yemen, Balkanlar, Kafkaslar sürekli kaynıyordu. Darbeler gördü. Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları yüreğini kavurdu. Bunlar, babasının ölümü, evlerinin yanmasından daha sarsıcı idi. Felaketlerin ardı kesilmiyordu. Orta yaşların
huzurunu duymadan kendini, Birinci Dünya Harbi yangını içinde buldu. Asker değildi. Ama o kalemiyle, mesleğiyle, bedeniyle elini taşın altına koydu. Harp içinde bir taraftan Necit çölünü, diğer yandan Berlin'i arşınladı. Birinci Dünya Harbi'nde her şeyi kaybettik. Cihan devleti üzerimize çöktü. İstanbul başta olmak üzere vatan işgal edildi. Âkif, artık yeni bir mücadelenin, İstiklâl Harbi'nin içinde idi. Anadolu şehir, köy ve kasabalarında milleti yeni diriliş mücadelesine katılmaya davet etti.

Âkif'in hayatını, onu kuşatan ortamı görmeden ele almak mümkün değil. O, devletin yıkılışını, vatanın işgalini, değerler ve kültürde çöküşü yaşadığı halde özünden savrulup giden, işgalcilerin aleti olan okumuşlar gibi savrulmadı. Zor zamanların bir model insanı oldu. Ama savrulanların hışmına uğradı. Millî mutabakat metni olan İstiklâl Marşı'nı defalarca değiştirme teşebbüsüne ölmeden şahit oldu. Bir millî şair için yıkım mertebesinde olan gelişmeler bu eserde belgeleri ile birlikte yer almaktadır. Zorunlu kültürel değişimin millet hayatındaki yıkıma bir örnek ve toparlanışa işaret olması açısından sürecin öğrenilmesi yararlı olacaktır.

Âkif, bir yıkım dönemi aydını. Daha beş yaşında, dünyayı yeni tanımaya başlarken Osmanlı-Rus Harbi ortamını yaşamak zorunda kaldı. Doksanüç Harbi denen o netameli günlerde, Rus orduları İstanbul önlerine geldi. Yemen, Balkanlar, Kafkaslar sürekli kaynıyordu. Darbeler gördü. Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları yüreğini kavurdu. Bunlar, babasının ölümü, evlerinin yanmasından daha sarsıcı idi. Felaketlerin ardı kesilmiyordu. Orta yaşların
huzurunu duymadan kendini, Birinci Dünya Harbi yangını içinde buldu. Asker değildi. Ama o kalemiyle, mesleğiyle, bedeniyle elini taşın altına koydu. Harp içinde bir taraftan Necit çölünü, diğer yandan Berlin'i arşınladı. Birinci Dünya Harbi'nde her şeyi kaybettik. Cihan devleti üzerimize çöktü. İstanbul başta olmak üzere vatan işgal edildi. Âkif, artık yeni bir mücadelenin, İstiklâl Harbi'nin içinde idi. Anadolu şehir, köy ve kasabalarında milleti yeni diriliş mücadelesine katılmaya davet etti.

Âkif'in hayatını, onu kuşatan ortamı görmeden ele almak mümkün değil. O, devletin yıkılışını, vatanın işgalini, değerler ve kültürde çöküşü yaşadığı halde özünden savrulup giden, işgalcilerin aleti olan okumuşlar gibi savrulmadı. Zor zamanların bir model insanı oldu. Ama savrulanların hışmına uğradı. Millî mutabakat metni olan İstiklâl Marşı'nı defalarca değiştirme teşebbüsüne ölmeden şahit oldu. Bir millî şair için yıkım mertebesinde olan gelişmeler bu eserde belgeleri ile birlikte yer almaktadır. Zorunlu kültürel değişimin millet hayatındaki yıkıma bir örnek ve toparlanışa işaret olması açısından sürecin öğrenilmesi yararlı olacaktır.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 165,00    165,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat