İslam sanatı konusundaki yayınlar, yıllarca boyunca var olan yapıtların betimlenmesi, tarihlendirilmesi ve sınıflandırılmasıyla sınırlı kalmıştır. Oleg Grabar’ın bu kitabı ise alışılandan oldukça farklı bir yaklaşım sergilemesiyle önem taşımaktadır.Oleg Grabar, İslam sanatının oluşumunu çözümlemek için çeşitli modeller öneriyor. İslam sanatını, İslam kültürünün oluşum yıllarındaki karmaşık olaylar, ilişkiler ve tavır alışlar bağlamında tanımlıyor ve erken İslam sanatının İslam dünyasının çağdaş sanatına etkilerini, uzantılarını, bıraktıklarını tartışıyor.Yaşayan en büyük şarkiyatçı ve İslam sanatı tarihçisi olarak gösterilen Oleg Grabar’ın bu eseri, uzun yıllardır Türkiye’de de, İslam sanatı konusunda bir temel başvuru kaynağı ve ders kitabı olarak kullanılıyor."Bu kitabın amacı ne erken İslam sanatının tam ve tutarlı bir tarihini yazmak, ne de tek tek anıtlar üzerine monografik bir çalışma yapmaktı; biz iki soruyu yanıtlamak için yola çıkmıştık. Bunlardan biri, estetik ve maddi yaratıcılıkla İslam olgusu ile birlikte belli değişiklikler ortaya çıkmış mıdır; eğer çıktıysa, ne yoldan tanımlanabilirler, sorusuydu. Buna bağlı bir yan soru da, varsayılan bu değişikliklerin, kültürün bütünü tarafından benimsendiği -mutlak ya da görece- bir zamanın, yani erken İslam sanatında bir ‘klasik ân’ın bulunup bulunmadığıydı. İkinci soru, imparatorluk henüz yeni yeni kanat çırpmaya başladığı sıralarda, Müslümanların sanatını tanımlamak amacıyla bu sanatın belli öğelerini ‘İslam’ olarak nitelememizi meşru kılacak ortak bir temel ya da ortak bir yapı olup olmadığıydı. Ya da farklı bir biçimde söylersek, erken İslam sanatı, kendisine miras kalan sanat geleneklerinden nasıl ayırt edilebilir? Ve erken İslam’a özgü nitelikler, Müslüman dünyanın ilerideki sanatsal gelişimi içinde ne denli kalıcı olmuşlardır?"
İslam sanatı konusundaki yayınlar, yıllarca boyunca var olan yapıtların betimlenmesi, tarihlendirilmesi ve sınıflandırılmasıyla sınırlı kalmıştır. Oleg Grabar’ın bu kitabı ise alışılandan oldukça farklı bir yaklaşım sergilemesiyle önem taşımaktadır.Oleg Grabar, İslam sanatının oluşumunu çözümlemek için çeşitli modeller öneriyor. İslam sanatını, İslam kültürünün oluşum yıllarındaki karmaşık olaylar, ilişkiler ve tavır alışlar bağlamında tanımlıyor ve erken İslam sanatının İslam dünyasının çağdaş sanatına etkilerini, uzantılarını, bıraktıklarını tartışıyor.Yaşayan en büyük şarkiyatçı ve İslam sanatı tarihçisi olarak gösterilen Oleg Grabar’ın bu eseri, uzun yıllardır Türkiye’de de, İslam sanatı konusunda bir temel başvuru kaynağı ve ders kitabı olarak kullanılıyor."Bu kitabın amacı ne erken İslam sanatının tam ve tutarlı bir tarihini yazmak, ne de tek tek anıtlar üzerine monografik bir çalışma yapmaktı; biz iki soruyu yanıtlamak için yola çıkmıştık. Bunlardan biri, estetik ve maddi yaratıcılıkla İslam olgusu ile birlikte belli değişiklikler ortaya çıkmış mıdır; eğer çıktıysa, ne yoldan tanımlanabilirler, sorusuydu. Buna bağlı bir yan soru da, varsayılan bu değişikliklerin, kültürün bütünü tarafından benimsendiği -mutlak ya da görece- bir zamanın, yani erken İslam sanatında bir ‘klasik ân’ın bulunup bulunmadığıydı. İkinci soru, imparatorluk henüz yeni yeni kanat çırpmaya başladığı sıralarda, Müslümanların sanatını tanımlamak amacıyla bu sanatın belli öğelerini ‘İslam’ olarak nitelememizi meşru kılacak ortak bir temel ya da ortak bir yapı olup olmadığıydı. Ya da farklı bir biçimde söylersek, erken İslam sanatı, kendisine miras kalan sanat geleneklerinden nasıl ayırt edilebilir? Ve erken İslam’a özgü nitelikler, Müslüman dünyanın ilerideki sanatsal gelişimi içinde ne denli kalıcı olmuşlardır?"
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 17,04 | 17,04 |