İşte Türkiye'nin yakın kapitalist tarihine 'insanca' bakan farklı bir kitap...
Kapitalizm kendini 'doğal' ve doğal olduğu için de 'kaçınılmaz' bir sistem olarak sundu ve sunmaya devam ediyor. Kapitalist akla göre 'doğal' olan bir şeye karşı çıkmak da anlamsız, vakit ve enerji kaybı! "Akıllı olun! Sisteme karşı çıkmayın! Dilediğinizi yapın! Koşullara razı olun ve o koşullar içinde 'sonsuz' özgürlüklerinizi kullanın!" diyor kapitalizm. Yani 'eleştiren, değiştiren, gelecekte söz sahibi' olan insan yerine, tek fonksiyonlu (itaat eden) prototip bir insanı yüceltiyor.
Prof. Erol Katırcıoğlu da tam da bu noktada devreye girerek, "Akıllı olun! Bu deterministik yalanlara inanmayın!" diyor. İnsanın içini boşaltan ve onu neredeyse bir robota indirgeyen bu anlayışın doğru olması halinde yaşamın da hiçbir anlamı kalmayacağını söylüyor. İnsan iradesini yok sayan kapitalist anlayışa karşı, canlı kanlı insanlardan oluşan gerçek toplumları özlüyor. İnsansız kapitalizme karşı insanlı toplumu savunuyor. Bunu da kavgacılıktan, tahakküm kurmaktan uzak, uzlaşmacı ve diyalog arayan bir dille yapıyor.
Prof. Katırcıoğlu kapitalizmin, 'doğuştan sakat' oluşundan yola çıkarak Türkiye'ye sıçrıyor. 'Fırsat eşitliği' propagandasını çürütüyor, Türkiye'nin sorunlarına samimi ve kalıpların dışında bir bakış getiriyor. Siyasetten, ekonomiye, sosyal meselelerden insan iradesine yeni ve ufuk açıcı tespitlerde bulunuyor. Vicdanı tüm ideolojilerin önüne koyup ümidini kaybetmemişleri ortak bir direnişe çağırıyor. Sol ve solculuk, Kürt sorunu, ekonomi ve medya hakkındaki 'yeni' fikirleri ilginç anılarla süslüyor.
İşte Türkiye'nin yakın kapitalist tarihine 'insanca' bakan farklı bir kitap...
Kapitalizm kendini 'doğal' ve doğal olduğu için de 'kaçınılmaz' bir sistem olarak sundu ve sunmaya devam ediyor. Kapitalist akla göre 'doğal' olan bir şeye karşı çıkmak da anlamsız, vakit ve enerji kaybı! "Akıllı olun! Sisteme karşı çıkmayın! Dilediğinizi yapın! Koşullara razı olun ve o koşullar içinde 'sonsuz' özgürlüklerinizi kullanın!" diyor kapitalizm. Yani 'eleştiren, değiştiren, gelecekte söz sahibi' olan insan yerine, tek fonksiyonlu (itaat eden) prototip bir insanı yüceltiyor.
Prof. Erol Katırcıoğlu da tam da bu noktada devreye girerek, "Akıllı olun! Bu deterministik yalanlara inanmayın!" diyor. İnsanın içini boşaltan ve onu neredeyse bir robota indirgeyen bu anlayışın doğru olması halinde yaşamın da hiçbir anlamı kalmayacağını söylüyor. İnsan iradesini yok sayan kapitalist anlayışa karşı, canlı kanlı insanlardan oluşan gerçek toplumları özlüyor. İnsansız kapitalizme karşı insanlı toplumu savunuyor. Bunu da kavgacılıktan, tahakküm kurmaktan uzak, uzlaşmacı ve diyalog arayan bir dille yapıyor.
Prof. Katırcıoğlu kapitalizmin, 'doğuştan sakat' oluşundan yola çıkarak Türkiye'ye sıçrıyor. 'Fırsat eşitliği' propagandasını çürütüyor, Türkiye'nin sorunlarına samimi ve kalıpların dışında bir bakış getiriyor. Siyasetten, ekonomiye, sosyal meselelerden insan iradesine yeni ve ufuk açıcı tespitlerde bulunuyor. Vicdanı tüm ideolojilerin önüne koyup ümidini kaybetmemişleri ortak bir direnişe çağırıyor. Sol ve solculuk, Kürt sorunu, ekonomi ve medya hakkındaki 'yeni' fikirleri ilginç anılarla süslüyor.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 6,42 | 6,42 |