İmparator ve Köstebek, Onur Akyıl'ın ikinci öykü kitabı. Yazarın ilk öykülerini topladığı Dün Gece Çok Gençtim, ironik olduğu kadar yaşamın ayrıntılarından süzülen trajikomik yanlarını akıcı bir üslupla yansıtan bir ilk kitaptı. İmparator ve Köstebek ise, çıtayı daha yükselten bir yerden, iktidarı sorgulayan, siyasi ve mizahi yönü daha ağır basan öykülerden oluşuyor. İlk kitaptaki öykülere nazaran daha uzun ve oylumlu öykülerle okurlarını selamlıyor yazar. Sadece bir haz üretimine değil, aynı zamanda politik oluşun keskin yüzlerine zerk edilmiş çarpıcı bir üslup eşlik ediyor öykülere. Kimi zaman alegorik, kimi zaman gerçekçi bir çarpıcılıkta metinler. Olayın içinden, tüm gerçekliğiyle, modern yaşamın kısırlaştırıcı ve trajikomik yönlerine dair keskin bir eleştiri İmparator ve Köstebek.
Ve sonunda öyle bir gün geldi ki ülkedeki tüm canlılık yalnızca uyumaya başladı. Gecenin ya da gündüzün bir önemi yoktu, herkes, her şey yalnızca uyuyordu. İmparator ne yaparsa yapsın, ne önlem alırsa alsın işler daha kötüye gitmişti. İmparator artık geceleri yalnızca sarayın bahçesini değil, şehirde dolaşabildiği her yeri dolaşıyordu. Gördüğü şey hep aynıydı, uyuyan bir ülke. Kendi şehrinin dışında, ülkenin geri kalanında da her şeyin uyuduğunu biliyordu. Haberciler böyle haberler getiriyorlardı çünkü. Fakat tahmin edileceği üzere bir süre sonra haberciler de gelmemeye başladı. Çünkü onlar da uyuyakalmışlardı. İmparatorun canı artık gerçekten sıkılıyordu bu duruma. İşlerin geldiği nokta tam olarak şuydu, uyuyan koca bir ülke ve dolayısıyla kimseyi yönetemeyen bir imparator...
İmparator ve Köstebek, Onur Akyıl'ın ikinci öykü kitabı. Yazarın ilk öykülerini topladığı Dün Gece Çok Gençtim, ironik olduğu kadar yaşamın ayrıntılarından süzülen trajikomik yanlarını akıcı bir üslupla yansıtan bir ilk kitaptı. İmparator ve Köstebek ise, çıtayı daha yükselten bir yerden, iktidarı sorgulayan, siyasi ve mizahi yönü daha ağır basan öykülerden oluşuyor. İlk kitaptaki öykülere nazaran daha uzun ve oylumlu öykülerle okurlarını selamlıyor yazar. Sadece bir haz üretimine değil, aynı zamanda politik oluşun keskin yüzlerine zerk edilmiş çarpıcı bir üslup eşlik ediyor öykülere. Kimi zaman alegorik, kimi zaman gerçekçi bir çarpıcılıkta metinler. Olayın içinden, tüm gerçekliğiyle, modern yaşamın kısırlaştırıcı ve trajikomik yönlerine dair keskin bir eleştiri İmparator ve Köstebek.
Ve sonunda öyle bir gün geldi ki ülkedeki tüm canlılık yalnızca uyumaya başladı. Gecenin ya da gündüzün bir önemi yoktu, herkes, her şey yalnızca uyuyordu. İmparator ne yaparsa yapsın, ne önlem alırsa alsın işler daha kötüye gitmişti. İmparator artık geceleri yalnızca sarayın bahçesini değil, şehirde dolaşabildiği her yeri dolaşıyordu. Gördüğü şey hep aynıydı, uyuyan bir ülke. Kendi şehrinin dışında, ülkenin geri kalanında da her şeyin uyuduğunu biliyordu. Haberciler böyle haberler getiriyorlardı çünkü. Fakat tahmin edileceği üzere bir süre sonra haberciler de gelmemeye başladı. Çünkü onlar da uyuyakalmışlardı. İmparatorun canı artık gerçekten sıkılıyordu bu duruma. İşlerin geldiği nokta tam olarak şuydu, uyuyan koca bir ülke ve dolayısıyla kimseyi yönetemeyen bir imparator...
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 77,00 | 77,00 |