Hanbelî mezhebinin en önemli ilim adamlarından biri olan Ebû Yaꜥlâ Muhammed b. el-Hüseyn İbnü’l-Ferrâ (öl. 458/1066), pek çok sahada eser vermiş, özellikle fıkıh, hadis ve kelâm alanında öne çıkmış bir şahsiyettir. Hanbelî mezhebinin bir mensubu olarak itikadda Selefiyye anlayışına sahip olsa da onu, diğerlerinden ayıran çok önemli bir özelliği vardır. Bu da genel anlamda diğer Selefiyye ulemasından farklı olarak kelâm ilmine yakın durması, hatta bunun ilk örneğini sergileyen kimse olmasıdır. Ancak bu durum onu, fikirlerinden etkilendiği anlaşılan meşhur Eşꜥarî kelâmcı Bâkıllânî’nin kelâmî görüşlerini tümüyle savunma yoluna sevk etmemiş, Selefiyye’nin kelâm ettiği meselelerde mezhebinin yolu üzere gitmiştir. Ebû Yaꜥlâ’nın, mensubu bulunduğu Selefiyye mezhebinden ayrılmadığı konuların başında ise bu fırkanın iman anlayışı gelmektedir. İmanın mahiyeti içerisine kemal/olgunluk seviyesinde amelleri de katan Selefi anlayıştan taviz vermeyen müellif, buna farklı yönlerden aykırı tavır benimseyen diğer temel itikadi fırkalara karşı eleştirilerini ortaya koymuştur. Bu eleştirilerini yahut mezhebinin savunusunu oldukça naif bir lisan ile dile getirmiş, karalayıcı bir dile asla tevessül etmeden imanın en temel meseleleri hakkında fikirlerini beyan etmiştir. Bu doğrultuda imanın hakikati, sözlük anlamının şeriat tarafından değiştirilip değiştirilmediğikıble ehli günahkârın imanla ilişkisi, imanda artma ve eksilme, imanda eşitlik, iman ile İslâm arasındaki ilişki, imanda istisna, muvâfât ve imanın yaratılıp yaratılmadığı hakkında fikirlerini kaydetmiştir. Bunu yaparken sadece şerꜥî ve naklî delillerle görüşlerini destekleme yoluna gitmemiş, muhaliflerinin şerꜥî, aklî ve dilsel kanıtlarına da yer vermiş, peşi sıra bunları da yumuşak bir üslup ile cevaplandırmak suretiyle eserini hoş bir ilim meclisi haline getirmiştir
Hanbelî mezhebinin en önemli ilim adamlarından biri olan Ebû Yaꜥlâ Muhammed b. el-Hüseyn İbnü’l-Ferrâ (öl. 458/1066), pek çok sahada eser vermiş, özellikle fıkıh, hadis ve kelâm alanında öne çıkmış bir şahsiyettir. Hanbelî mezhebinin bir mensubu olarak itikadda Selefiyye anlayışına sahip olsa da onu, diğerlerinden ayıran çok önemli bir özelliği vardır. Bu da genel anlamda diğer Selefiyye ulemasından farklı olarak kelâm ilmine yakın durması, hatta bunun ilk örneğini sergileyen kimse olmasıdır. Ancak bu durum onu, fikirlerinden etkilendiği anlaşılan meşhur Eşꜥarî kelâmcı Bâkıllânî’nin kelâmî görüşlerini tümüyle savunma yoluna sevk etmemiş, Selefiyye’nin kelâm ettiği meselelerde mezhebinin yolu üzere gitmiştir. Ebû Yaꜥlâ’nın, mensubu bulunduğu Selefiyye mezhebinden ayrılmadığı konuların başında ise bu fırkanın iman anlayışı gelmektedir. İmanın mahiyeti içerisine kemal/olgunluk seviyesinde amelleri de katan Selefi anlayıştan taviz vermeyen müellif, buna farklı yönlerden aykırı tavır benimseyen diğer temel itikadi fırkalara karşı eleştirilerini ortaya koymuştur. Bu eleştirilerini yahut mezhebinin savunusunu oldukça naif bir lisan ile dile getirmiş, karalayıcı bir dile asla tevessül etmeden imanın en temel meseleleri hakkında fikirlerini beyan etmiştir. Bu doğrultuda imanın hakikati, sözlük anlamının şeriat tarafından değiştirilip değiştirilmediğikıble ehli günahkârın imanla ilişkisi, imanda artma ve eksilme, imanda eşitlik, iman ile İslâm arasındaki ilişki, imanda istisna, muvâfât ve imanın yaratılıp yaratılmadığı hakkında fikirlerini kaydetmiştir. Bunu yaparken sadece şerꜥî ve naklî delillerle görüşlerini destekleme yoluna gitmemiş, muhaliflerinin şerꜥî, aklî ve dilsel kanıtlarına da yer vermiş, peşi sıra bunları da yumuşak bir üslup ile cevaplandırmak suretiyle eserini hoş bir ilim meclisi haline getirmiştir
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 126,00 | 126,00 |