Her ürün, onu tasarlayan ve yapan ustadan izler taşır, yani üreticinin yeteneği ve bilgisini, ortaya konan eserde görmek mümkündür. Kâinattaki varlıklara baktığımızda da bir Yaratıcının varlığına ulaştığımız gibi bunlardan Yaratıcının sıfatlarına dair sonuçlara da varırız. Bunu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz: Ustalıkla yapılmış ahşap bir kapıya bakıp, onu yapan ustanın kapının malzemesi olan ahşabı eline aldığını, onu özenle keserek pürüzsüz hale getirdiğini, biçimlendirdiğini ve elindeki çivilerle de kapının parçalarını sağlam bir şekilde sabitlediğini görürüz. Ortaya çıkan ürünün kalitesine göre de bu ustanın kapı yapımında mahir olduğunu anlarız. Kapıdaki anahtar deliğine ve işçiliğe bakarak ustanın ince işlerde çok yetenekli olduğunu düşünürüz. İşte bu şekilde, bütün ürünlerde üreticinin gücünü ve yeteneğini gösteren işaretler görürüz, bir üreticisi olmadan bu kadar parçanın kendiliğinden bir araya gelmesinin mümkün olmadığını da anlarız. Nasıl ki bir ürünü görünce/düşününce üreticisinin özellikleri ve vasıflarıyla ilgili fikir sahibi olabiliyorsak, aynı şekilde kâinattaki yaratılmışlara bakarak da onları Yaratanın sıfatları hakkında da öylece bilgi sahibi olmamız mümkündür. Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz, göklerde ve yerde, inananlar için (Allah'ın varlığını ve birliğini gösteren) nice deliller vardır. Sizin yaratılışınızda ve Allah’ın (yeryüzüne) yaydığı her bir canlıda da kesin olarak inanan bir toplum için elbette nice deliller vardır. Geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, Allah’ın gökten rızık (sebebi olarak yağmur) indirip, onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde, rüzgârları yönlendirmesinde aklını kullanan bir topluluk için nice deliller vardır. İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir. Onları sana gerçek olarak okuyoruz. Artık Allah’tan ve O’nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?” (Câsiye, 45/3-6)
Prof. Dr. Abdülmecid Zindânî
Her ürün, onu tasarlayan ve yapan ustadan izler taşır, yani üreticinin yeteneği ve bilgisini, ortaya konan eserde görmek mümkündür. Kâinattaki varlıklara baktığımızda da bir Yaratıcının varlığına ulaştığımız gibi bunlardan Yaratıcının sıfatlarına dair sonuçlara da varırız. Bunu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz: Ustalıkla yapılmış ahşap bir kapıya bakıp, onu yapan ustanın kapının malzemesi olan ahşabı eline aldığını, onu özenle keserek pürüzsüz hale getirdiğini, biçimlendirdiğini ve elindeki çivilerle de kapının parçalarını sağlam bir şekilde sabitlediğini görürüz. Ortaya çıkan ürünün kalitesine göre de bu ustanın kapı yapımında mahir olduğunu anlarız. Kapıdaki anahtar deliğine ve işçiliğe bakarak ustanın ince işlerde çok yetenekli olduğunu düşünürüz. İşte bu şekilde, bütün ürünlerde üreticinin gücünü ve yeteneğini gösteren işaretler görürüz, bir üreticisi olmadan bu kadar parçanın kendiliğinden bir araya gelmesinin mümkün olmadığını da anlarız. Nasıl ki bir ürünü görünce/düşününce üreticisinin özellikleri ve vasıflarıyla ilgili fikir sahibi olabiliyorsak, aynı şekilde kâinattaki yaratılmışlara bakarak da onları Yaratanın sıfatları hakkında da öylece bilgi sahibi olmamız mümkündür. Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz, göklerde ve yerde, inananlar için (Allah'ın varlığını ve birliğini gösteren) nice deliller vardır. Sizin yaratılışınızda ve Allah’ın (yeryüzüne) yaydığı her bir canlıda da kesin olarak inanan bir toplum için elbette nice deliller vardır. Geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, Allah’ın gökten rızık (sebebi olarak yağmur) indirip, onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde, rüzgârları yönlendirmesinde aklını kullanan bir topluluk için nice deliller vardır. İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir. Onları sana gerçek olarak okuyoruz. Artık Allah’tan ve O’nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?” (Câsiye, 45/3-6)
Prof. Dr. Abdülmecid Zindânî
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 243,75 | 243,75 |