İnsanların din konusunda bilmeleri zaruri olan başlıca hususları, Allah’ı kâinatın yaratıcısı ve yöneticisi olarak tanımak, O’nun nimetlerini ve O’na karşı yapılması gereken vazifeleri bilmek, küfür ve irtidada sebep olacak şeylere vâkıf olmak şeklinde gösteren Cafer es-Sâdık’a göre Allah hiçbir şeye benzemez, hiçbir şey de O’na benzemez. Allah kulların tasavvur ettiği her türlü hayal ve vehmin ötesindedir, gözler O’nu idrak edemez. Cafer, Hz. Peygamber’in miracda Allah’ı görüp görmediği hususu kendisine sorulduğunda “kalbiyle gördü” şeklinde cevap vermiştir. İnsanların ihtiyari fiillerinin kendilerine nispet edileceğini, fiillerin hayır veya şer olmasından dolayı mükâfat ve ceza göreceklerini belirten Cafer es-Sâdık, kıyamet gününde Allah’ın bütün mahlûkatı toplayacağını, onları emirlerini yerine getirmemekten dolayı mesul tutacağını, iradeleri dışında maruz kaldıkları şeylerden dolayı ise sorumlu tutmayacağını söylemiştir.
İnsanların din konusunda bilmeleri zaruri olan başlıca hususları, Allah’ı kâinatın yaratıcısı ve yöneticisi olarak tanımak, O’nun nimetlerini ve O’na karşı yapılması gereken vazifeleri bilmek, küfür ve irtidada sebep olacak şeylere vâkıf olmak şeklinde gösteren Cafer es-Sâdık’a göre Allah hiçbir şeye benzemez, hiçbir şey de O’na benzemez. Allah kulların tasavvur ettiği her türlü hayal ve vehmin ötesindedir, gözler O’nu idrak edemez. Cafer, Hz. Peygamber’in miracda Allah’ı görüp görmediği hususu kendisine sorulduğunda “kalbiyle gördü” şeklinde cevap vermiştir. İnsanların ihtiyari fiillerinin kendilerine nispet edileceğini, fiillerin hayır veya şer olmasından dolayı mükâfat ve ceza göreceklerini belirten Cafer es-Sâdık, kıyamet gününde Allah’ın bütün mahlûkatı toplayacağını, onları emirlerini yerine getirmemekten dolayı mesul tutacağını, iradeleri dışında maruz kaldıkları şeylerden dolayı ise sorumlu tutmayacağını söylemiştir.