Goethe’ye West-östlicher Divan için ilham kaynağı olan Alman diplomat ve araştırmacı Heinrich Friedrich von Diez 19. yy’da yazdığı Denkwürdigkeiten von Asien adlı eserinin başında dünyadaki tüm ulusların birbirinden öğrenecek şeyleri olduğunu çünkü birinde eksik olanın diğeri tarafından tamamlanabileceğini söylemişti.
Tarih boyunca milletler çeşitli göçler, yolculuklar yaptığı gibi günümüzde de fikirleri, düşünceleri geçerli olan birçok büyük adamın da yolculuklar yaptığını ve gezip gördükleri yerlerdeki tecrübelerini eserlerine aktardıklarını biliyoruz. Pisagor’dan Yunus Emre’ye, Büyük İskender’den Sezar’a, Evliya Çelebi’ye kadar...
İnsanın kendini görmek için aynaya bakması gibi kendi kültürünü tanıyıp daha iyi anlamak için de başka kültürleri tanıyıp anlaması gereklidir. Başka kültürler bizim için bir ayna gibidir. İyiyi de iyi olmayanı da bize görme ve belki de düzeltme şansı verir.
Dursun Köse’nin çarpıcı gözlemleri ve karşılaştırmaları, yumuşak insancıl dili dünyaya başka bir yerden bakmamızı, insanın bir başka boyutunu tanımamızı sağlıyor. Büyük insanlık ailesinin üyesi dünyanın bir başka köşesindeki bu güzel kültür bizim için bir ayna olduğu kadar biz de onlar için bir aynayız. Tanıdıkça ve tanış oldukça yaşam kolaylaşacak ve insanlar birbirini daha da sevecek diye umut etmeye devam edelim. Büyük şairin dizelerini içinizden tekrar edin.
Dr. Ergün Özsoy
Üç kıtada, birçok ülkede bulunmuş ve oralarda uzunca süreler yaşamış biri olarak söylemek istediğim ilk şey, bu yerlerin hiçbirini tayvan’ı sevdiğim kadar sevemediğim; hiçbirinde oradaki kadar mutlu olmadığımdır...
Dursun Köse, Tayvan’da yaşadığı on yılını çok akıcı bir şekilde, özetle ve şirin bir dille anlatmış bu kitapta. Ben de, bu satırları yazdığım âna kadarki hayatımın en güzel beş yılını Tayvan’da geçirmiş bir akademisyen olarak, kitabı zevkle ve heyecanla okudum. Kitabın anlatımındaki sadeliğe eşlik eden gerçeklik, beni tekrar o güzel ülkenin güzel insanlarıyla yaşadığım hatıralarına götürdü.
Baktığınız, iletişime geçtiğiniz herhangi bir şeydeki güzelliği, ancak içinizde barındırdığınız iyilik ve güzellik sayesinde görebilir, keşfedebilirsiniz. İşte bu kitapta da Köse, Tayvan’ı ve halkını, bu güzel ülkeyi ve insanlarını, güzellikleriyle ve iyilikleriyle, kısa bir yazı kudretince anlatmaya çalışmış; anlatmayı da başarmış.
Tayvan’a gidecekseniz ya da hiç gitmeyecek de olsanız, bu kitabı mutlaka okuyunuz. O harika ülkede yaşamış olanlar, siz de bu kitabı okuyunuz; o tatlı hatıralarınız, gözünüzde başka bir güzellikte, yeniden canlanacak, emin olunuz…
Dr. Mustafa Uyar
Goethe’ye West-östlicher Divan için ilham kaynağı olan Alman diplomat ve araştırmacı Heinrich Friedrich von Diez 19. yy’da yazdığı Denkwürdigkeiten von Asien adlı eserinin başında dünyadaki tüm ulusların birbirinden öğrenecek şeyleri olduğunu çünkü birinde eksik olanın diğeri tarafından tamamlanabileceğini söylemişti.
Tarih boyunca milletler çeşitli göçler, yolculuklar yaptığı gibi günümüzde de fikirleri, düşünceleri geçerli olan birçok büyük adamın da yolculuklar yaptığını ve gezip gördükleri yerlerdeki tecrübelerini eserlerine aktardıklarını biliyoruz. Pisagor’dan Yunus Emre’ye, Büyük İskender’den Sezar’a, Evliya Çelebi’ye kadar...
İnsanın kendini görmek için aynaya bakması gibi kendi kültürünü tanıyıp daha iyi anlamak için de başka kültürleri tanıyıp anlaması gereklidir. Başka kültürler bizim için bir ayna gibidir. İyiyi de iyi olmayanı da bize görme ve belki de düzeltme şansı verir.
Dursun Köse’nin çarpıcı gözlemleri ve karşılaştırmaları, yumuşak insancıl dili dünyaya başka bir yerden bakmamızı, insanın bir başka boyutunu tanımamızı sağlıyor. Büyük insanlık ailesinin üyesi dünyanın bir başka köşesindeki bu güzel kültür bizim için bir ayna olduğu kadar biz de onlar için bir aynayız. Tanıdıkça ve tanış oldukça yaşam kolaylaşacak ve insanlar birbirini daha da sevecek diye umut etmeye devam edelim. Büyük şairin dizelerini içinizden tekrar edin.
Dr. Ergün Özsoy
Üç kıtada, birçok ülkede bulunmuş ve oralarda uzunca süreler yaşamış biri olarak söylemek istediğim ilk şey, bu yerlerin hiçbirini tayvan’ı sevdiğim kadar sevemediğim; hiçbirinde oradaki kadar mutlu olmadığımdır...
Dursun Köse, Tayvan’da yaşadığı on yılını çok akıcı bir şekilde, özetle ve şirin bir dille anlatmış bu kitapta. Ben de, bu satırları yazdığım âna kadarki hayatımın en güzel beş yılını Tayvan’da geçirmiş bir akademisyen olarak, kitabı zevkle ve heyecanla okudum. Kitabın anlatımındaki sadeliğe eşlik eden gerçeklik, beni tekrar o güzel ülkenin güzel insanlarıyla yaşadığım hatıralarına götürdü.
Baktığınız, iletişime geçtiğiniz herhangi bir şeydeki güzelliği, ancak içinizde barındırdığınız iyilik ve güzellik sayesinde görebilir, keşfedebilirsiniz. İşte bu kitapta da Köse, Tayvan’ı ve halkını, bu güzel ülkeyi ve insanlarını, güzellikleriyle ve iyilikleriyle, kısa bir yazı kudretince anlatmaya çalışmış; anlatmayı da başarmış.
Tayvan’a gidecekseniz ya da hiç gitmeyecek de olsanız, bu kitabı mutlaka okuyunuz. O harika ülkede yaşamış olanlar, siz de bu kitabı okuyunuz; o tatlı hatıralarınız, gözünüzde başka bir güzellikte, yeniden canlanacak, emin olunuz…
Dr. Mustafa Uyar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 67,83 | 67,83 |