1950'li yıllarda askeri amaçlarla geliştirilen internet altyapısı bugün küre ölçeğinde yeni bir toplumsal değişmenin tanımlayıcısı olarak kullanılmaktadır. Buna “dijital devrim” adı verilmektedir. Bu dönüşüm iş ve emek piyasasından eğitime, tüketimden insan etkileşimine kadar geniş bir alanda etki yapmaktadır. Kağıt paranın yerini dijital para, kol ve kas gücüne dayalı emeğin yerini zihinsel emek, sermayenin yerini enformasyon, devrimlerin yerini siber ütopyalar, anarşistlerin yerini hackerlerin aldığı bu yeni dönem çok yönlü bir dönüşümün işaretlerini taşımaktadır.
Bu yeni dönemin temel özelliklerinden biri gerçeğin ortadan kalkması, gerçeğin yerini hipergerçeklerin almasıdır. Binlerce kez üretildikten sonra gerçeğin yerini almaya başlayan hipergerçeklikler, simülasyon yoluyla kendini üretmektedir. İnsani etkileşimler değişmiş, sanal ev-rende yeni sosyal evren ortaya çıkmıştır. İletilerin ışık hızında yayıldığı ve insanın bu ileti bombardımanı altında ezildiği dönemde sahte ile gerçek arasındaki fark flulaşmıştır.
Dijital toplum, dijital göstergeler ve imajlarla inşa edilmekte, imajlar sabitlenip insan gerçekliğini hapset-mektedir. “Görünen şey gerçektir.” algısından yola çıkılarak bütün gerçeklik imajlar üzerinden sunulmaya çalışılmaktadır. İnsan bedenini kutsayan dijital toplum, sanal mutluluklar ve siber ütopyalar vaat etmektedir. Popüler kültürün de eşlik ettiği bu yeni dijital toplumda markalar insanlığın yeni tanrıları olarak sunulmaktadır. Markaların damgaladığı bedenler sahiplerine ruhsal enerji (aura) katmaktadır.
Diji toplum, diji kapitalizm, diji sermaye gibi kavramlarla hızla gelişen bu yeni ekonomi ve ona eşlik eden toplumsal düzen, bireyin kendilik algısından tatminine, toplumsal etkileşimden inançlara kadar her alanı etkilemektedir.
1950'li yıllarda askeri amaçlarla geliştirilen internet altyapısı bugün küre ölçeğinde yeni bir toplumsal değişmenin tanımlayıcısı olarak kullanılmaktadır. Buna “dijital devrim” adı verilmektedir. Bu dönüşüm iş ve emek piyasasından eğitime, tüketimden insan etkileşimine kadar geniş bir alanda etki yapmaktadır. Kağıt paranın yerini dijital para, kol ve kas gücüne dayalı emeğin yerini zihinsel emek, sermayenin yerini enformasyon, devrimlerin yerini siber ütopyalar, anarşistlerin yerini hackerlerin aldığı bu yeni dönem çok yönlü bir dönüşümün işaretlerini taşımaktadır.
Bu yeni dönemin temel özelliklerinden biri gerçeğin ortadan kalkması, gerçeğin yerini hipergerçeklerin almasıdır. Binlerce kez üretildikten sonra gerçeğin yerini almaya başlayan hipergerçeklikler, simülasyon yoluyla kendini üretmektedir. İnsani etkileşimler değişmiş, sanal ev-rende yeni sosyal evren ortaya çıkmıştır. İletilerin ışık hızında yayıldığı ve insanın bu ileti bombardımanı altında ezildiği dönemde sahte ile gerçek arasındaki fark flulaşmıştır.
Dijital toplum, dijital göstergeler ve imajlarla inşa edilmekte, imajlar sabitlenip insan gerçekliğini hapset-mektedir. “Görünen şey gerçektir.” algısından yola çıkılarak bütün gerçeklik imajlar üzerinden sunulmaya çalışılmaktadır. İnsan bedenini kutsayan dijital toplum, sanal mutluluklar ve siber ütopyalar vaat etmektedir. Popüler kültürün de eşlik ettiği bu yeni dijital toplumda markalar insanlığın yeni tanrıları olarak sunulmaktadır. Markaların damgaladığı bedenler sahiplerine ruhsal enerji (aura) katmaktadır.
Diji toplum, diji kapitalizm, diji sermaye gibi kavramlarla hızla gelişen bu yeni ekonomi ve ona eşlik eden toplumsal düzen, bireyin kendilik algısından tatminine, toplumsal etkileşimden inançlara kadar her alanı etkilemektedir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 127,40 | 127,40 |