Ülke topraklarının büyük bölümünü oluşturan ormanların kadastrosunun yapılması, hukuki ve geometrik durumlarının belirlenmesinde gerek Devletin gerekse yurttaşların yararları vardır. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. 1982 Anayasasının 44. maddesinde; Devlet toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri almasını öngörmüştür. Anılan maddede önemi vurgulanan toprağın başında orman sahaları gelir. Ormanlar, doğal servetler ve kaynakların yer aldığı Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdir. Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli düzenlemelere ilişkin kanunları koyar ve tedbirleri alır. Bu amacı gerçekleştirmek için ülkemizde 1937 yılında orman kadastro ve daha sonra başlatılan nitelik kaybı sebebiyle orman sınırları dışına çıkarma uğraşıları büyük oranda yapılmış ise de henüz tamamlanmamıştır.
Bu çalışmamız, işlenen konuları itibariyle iki kitap halinde sunulmuştur. Birinci kitapta, ormanlar, ormanların türleri, orman kadastrosu, bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitiren yerlerin orman sınırları dışına çıkarılması, orman kadastro ve orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı açılan itiraz davalar ve orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin orman içinde veya bitişiğinde oturan orman köylüsünün yararlanmalarına tahsisi ve benzeri konuları, ikinci kitapta da öncesi orman sayılan yerlerin nitelik yitirmeleri nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 3402 sayılı Kadastro Kanununa EK Madde 4 uyarınca Hazine adına tescilleri, üzerindeki fiili kullanım durumları dikkate alınarak ve varsa üzerindeki muhtesatların kim veya kimlere ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh edilmesini içermektedir. OK’nun 91 ve devamı maddelerinde düzenlene cezai hükümler çalışmamızın dışında bırakılmıştır. Sadece, özel hukuk konusu olan bölümler, ormanların mülkiyeti, sınırlandırmaları, nitelik yitirmesi nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılması, orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin kadastrosu ve orman köylüsünün yararına değerlendirmeleri işlenmiştir. İşlenen konulardan esinlenerek, kitabımızın ismi, “Hukuk Sistemimizde Ormanlar” olarak seçilmiştir.
Orman hukuk, kanun koyucunun sık sık düzenlediği ve düzenlemeleri de değiştirme ihtiyacını duyduğu konuların başından gelir. Teoride, ormanlar üzerinde fazla çalışılmamış, ortaya çıkan sorunlar daha çok Yargıtay kararları ile karşılanmıştır. Çalışmamızın konusu olan ormanlara ilişkin uygulamada görülen sorunları ve çözüm yolları yargısal kararları doğrultusunda ele alınmıştır. 6831 sayılı OK’nun düzenleniş kekline bağlı kalınarak konular işlenmiştir. İşlenen konulara ilişkin yakın tarihlerde verilen ulaşabildiğimiz Yargıtay kararları, konuların altına işlenmek suretiyle yararlanma kolaylığı sağlanmaya çalışılmıştır. Kitabımız gerek işlenen konular gerekse hazırlanış şekli itibariyle uygulamada ortaya çıkacak sorunları olabildiğince karşılayacak içeriğe sahiptir. Tüm bunlara rağmen, eksiklerimizin olabileceği kaçınılmaz. “Daha iyi, daima iyinin düşmanıdır” gerçeği uyarınca, bu konuda yapılacak eleştiri ve öneriler beni sevindirir.
Ülke topraklarının büyük bölümünü oluşturan ormanların kadastrosunun yapılması, hukuki ve geometrik durumlarının belirlenmesinde gerek Devletin gerekse yurttaşların yararları vardır. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. 1982 Anayasasının 44. maddesinde; Devlet toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri almasını öngörmüştür. Anılan maddede önemi vurgulanan toprağın başında orman sahaları gelir. Ormanlar, doğal servetler ve kaynakların yer aldığı Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdir. Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli düzenlemelere ilişkin kanunları koyar ve tedbirleri alır. Bu amacı gerçekleştirmek için ülkemizde 1937 yılında orman kadastro ve daha sonra başlatılan nitelik kaybı sebebiyle orman sınırları dışına çıkarma uğraşıları büyük oranda yapılmış ise de henüz tamamlanmamıştır.
Bu çalışmamız, işlenen konuları itibariyle iki kitap halinde sunulmuştur. Birinci kitapta, ormanlar, ormanların türleri, orman kadastrosu, bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitiren yerlerin orman sınırları dışına çıkarılması, orman kadastro ve orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı açılan itiraz davalar ve orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin orman içinde veya bitişiğinde oturan orman köylüsünün yararlanmalarına tahsisi ve benzeri konuları, ikinci kitapta da öncesi orman sayılan yerlerin nitelik yitirmeleri nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 3402 sayılı Kadastro Kanununa EK Madde 4 uyarınca Hazine adına tescilleri, üzerindeki fiili kullanım durumları dikkate alınarak ve varsa üzerindeki muhtesatların kim veya kimlere ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh edilmesini içermektedir. OK’nun 91 ve devamı maddelerinde düzenlene cezai hükümler çalışmamızın dışında bırakılmıştır. Sadece, özel hukuk konusu olan bölümler, ormanların mülkiyeti, sınırlandırmaları, nitelik yitirmesi nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılması, orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin kadastrosu ve orman köylüsünün yararına değerlendirmeleri işlenmiştir. İşlenen konulardan esinlenerek, kitabımızın ismi, “Hukuk Sistemimizde Ormanlar” olarak seçilmiştir.
Orman hukuk, kanun koyucunun sık sık düzenlediği ve düzenlemeleri de değiştirme ihtiyacını duyduğu konuların başından gelir. Teoride, ormanlar üzerinde fazla çalışılmamış, ortaya çıkan sorunlar daha çok Yargıtay kararları ile karşılanmıştır. Çalışmamızın konusu olan ormanlara ilişkin uygulamada görülen sorunları ve çözüm yolları yargısal kararları doğrultusunda ele alınmıştır. 6831 sayılı OK’nun düzenleniş kekline bağlı kalınarak konular işlenmiştir. İşlenen konulara ilişkin yakın tarihlerde verilen ulaşabildiğimiz Yargıtay kararları, konuların altına işlenmek suretiyle yararlanma kolaylığı sağlanmaya çalışılmıştır. Kitabımız gerek işlenen konular gerekse hazırlanış şekli itibariyle uygulamada ortaya çıkacak sorunları olabildiğince karşılayacak içeriğe sahiptir. Tüm bunlara rağmen, eksiklerimizin olabileceği kaçınılmaz. “Daha iyi, daima iyinin düşmanıdır” gerçeği uyarınca, bu konuda yapılacak eleştiri ve öneriler beni sevindirir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 547,20 | 547,20 |