Benim çalışmadığımı iddia ettiler...
Bu kitap bunu söyleyenlere verilecek en güzel cevaptır.
Başarıda kanaatkâr bir insan için umut yoktur. Başarıyı ölçmek ise çok zordur. Kendinizi hayata ve getirilerine kapattığınız an başarısızsınızdır. Hayat gücü başarıdan alır. Başarı rahat uyku uyuyabilmektir. Ahlaklı ve prensip sahibi olabilmektir. Etik davranışlarınız olursa uykunuz kaçmaz, prensip sahibi olmayan mutlu olamaz. Bazı şeyleri gizleyerek, inkâr ederek mutlu olamazsınız. Etiğin esas sorusu şudur; “Mutluluk nedir?” Başarmaya değecek şeyleri başardım diyebilir misiniz yapmaya çalıştıklarımızla? Doğru olanı yapmaya çalışmak, yardım etmek insanlara, iyilik yapmak.
“Para ile mutluluk olur mu?” sorusu; bir ekibin parçası olmak, iyi şeyler yapmak paranın vereceği mutluluktan çok üstündür. Para size konfor sağlayabilir. Mutsuz bir işiniz, mutsuz bir evliliğiniz varsa parayla en büyük mezarı yaptırmış ve sağ sağ içine girmiş olursunuz.Hayatınızdaki her insan önemlidir. Yeter ki onlara kendi istediğiniz gömlekleri giydirmeyin. Ben bana giydirilmeye çalışılan tüm gömlekleri reddettim. Hiç kimsenin gözü ile kimseyi görmedim. Çünkü ben kendi gönlümün gözüyle bakmayı öğrenmiştim. Siyasi oldum; ekmek parası kazanırken işime, arkadaşlığıma ve insani tavırları ağır basanlara hep öncelik verdim. Kimi tehlikeli gördüm biliyor musunuz? Felsefesi olmayanları. Her felsefe insanları iyiye doğruya güzele götürmek için değişim ve gelişim vaat eder. Bu nedenle sağ veya solda gerçekten okumuş insanların birbirine zarar vermeyeceği ve demokrasiyi benimseyeceği gibi bir temel düşüncem oluştu.
Bu kitap işte böyle bakmayı bilmeyen insanların beni TRT haber dairesinden alıp işe yaramaz diye radyoya sürdüğü günlerde yaptığım programlardan oluşuyor. Bu kitabı neden bugün çıkarma ihtiyacı hissettiğim sorusuna gelince ‘ihtiyaç fazlası' personel –yani tanımı acımasızca koyarsak işe yaramazlar ekibi– içinde yer aldığım için. Ve… O çok bahsedilen tarafsız devlet memuru ilkesi ve teamüllerine ne kadar uyduğumun resmi kanıtını sunmak için. Benim için sürgünler önemli değil, kitabın ön sözünde de söylediğim gibi adam olanın başından bela eksik olmaz. Hayatım boyunca çalışırken taraf tutmadım. Bu kitabın içinde her kesimden; sağcı, solcu, partisiz sade vatandaş hikâyeleri var. Evet, çocukluğumdan beri hayalim olan milletvekili olup halkın sorunların dile getirme ülküsünden asla taviz vermedim. Ölünceye kadar da bu ülkümün arkasından gideceğim. Ancak hiçbir zaman siyaseti işime karıştırmadan. Kendime ve babama sözüm var…
Not: TRT programların bir kitapta birleştirilerek yayınlanacağına söz vermişti. Ancak Genel Müdür ve Amber Hanım işten ayrılınca bu söz tutulmadı. “Söz namustur” anlayışıyla bu sözü kendim tutmak istedim. Elinizdeki bu kitap, bu sözün gereğidir…
Benim çalışmadığımı iddia ettiler...
Bu kitap bunu söyleyenlere verilecek en güzel cevaptır.
Başarıda kanaatkâr bir insan için umut yoktur. Başarıyı ölçmek ise çok zordur. Kendinizi hayata ve getirilerine kapattığınız an başarısızsınızdır. Hayat gücü başarıdan alır. Başarı rahat uyku uyuyabilmektir. Ahlaklı ve prensip sahibi olabilmektir. Etik davranışlarınız olursa uykunuz kaçmaz, prensip sahibi olmayan mutlu olamaz. Bazı şeyleri gizleyerek, inkâr ederek mutlu olamazsınız. Etiğin esas sorusu şudur; “Mutluluk nedir?” Başarmaya değecek şeyleri başardım diyebilir misiniz yapmaya çalıştıklarımızla? Doğru olanı yapmaya çalışmak, yardım etmek insanlara, iyilik yapmak.
“Para ile mutluluk olur mu?” sorusu; bir ekibin parçası olmak, iyi şeyler yapmak paranın vereceği mutluluktan çok üstündür. Para size konfor sağlayabilir. Mutsuz bir işiniz, mutsuz bir evliliğiniz varsa parayla en büyük mezarı yaptırmış ve sağ sağ içine girmiş olursunuz.Hayatınızdaki her insan önemlidir. Yeter ki onlara kendi istediğiniz gömlekleri giydirmeyin. Ben bana giydirilmeye çalışılan tüm gömlekleri reddettim. Hiç kimsenin gözü ile kimseyi görmedim. Çünkü ben kendi gönlümün gözüyle bakmayı öğrenmiştim. Siyasi oldum; ekmek parası kazanırken işime, arkadaşlığıma ve insani tavırları ağır basanlara hep öncelik verdim. Kimi tehlikeli gördüm biliyor musunuz? Felsefesi olmayanları. Her felsefe insanları iyiye doğruya güzele götürmek için değişim ve gelişim vaat eder. Bu nedenle sağ veya solda gerçekten okumuş insanların birbirine zarar vermeyeceği ve demokrasiyi benimseyeceği gibi bir temel düşüncem oluştu.
Bu kitap işte böyle bakmayı bilmeyen insanların beni TRT haber dairesinden alıp işe yaramaz diye radyoya sürdüğü günlerde yaptığım programlardan oluşuyor. Bu kitabı neden bugün çıkarma ihtiyacı hissettiğim sorusuna gelince ‘ihtiyaç fazlası' personel –yani tanımı acımasızca koyarsak işe yaramazlar ekibi– içinde yer aldığım için. Ve… O çok bahsedilen tarafsız devlet memuru ilkesi ve teamüllerine ne kadar uyduğumun resmi kanıtını sunmak için. Benim için sürgünler önemli değil, kitabın ön sözünde de söylediğim gibi adam olanın başından bela eksik olmaz. Hayatım boyunca çalışırken taraf tutmadım. Bu kitabın içinde her kesimden; sağcı, solcu, partisiz sade vatandaş hikâyeleri var. Evet, çocukluğumdan beri hayalim olan milletvekili olup halkın sorunların dile getirme ülküsünden asla taviz vermedim. Ölünceye kadar da bu ülkümün arkasından gideceğim. Ancak hiçbir zaman siyaseti işime karıştırmadan. Kendime ve babama sözüm var…
Not: TRT programların bir kitapta birleştirilerek yayınlanacağına söz vermişti. Ancak Genel Müdür ve Amber Hanım işten ayrılınca bu söz tutulmadı. “Söz namustur” anlayışıyla bu sözü kendim tutmak istedim. Elinizdeki bu kitap, bu sözün gereğidir…
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 149,91 | 149,91 |