Herediter Anjiyoödem

Derler ki Herediter Anjiyoödem (HA) son derece nadirdir ve birçok hekim tek bir hasta göremeden meslek hayatını tamamlar. Ancak ülkemizde Herediter Anji – yoödem’in tanı alma süresinin 20 yıldan fazla olduğunu düşündüğümüzde yıllarca alerji, Ailesel Akdeniz Ateşi, akut batın, kırık, dış gebelik, damar tıkanıklığı gibi yanlış tanılarla izlenen hastalarımızın var olduğu gerçeğini öngörmek zor değildir. Maalesef bazı hastalar hiç tanı alamadan ve üst hava yollarının kapanması sonucu boğularak hayata veda etmektedir. Bu olağanüstü uzun tanı alma sürecinin en büyük nedeni tabii ki HA farkında – lığının çok az olmasıdır. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi’nde uygulanan ankette, iç hastalıkları uzmanlarının sadece %5’inin klinik bulgular, tanı testleri ve tedavi ile ilgili soruları doğru cevaplayabildikleri görülmüştür. Doğru tanıya ulaşana kadar bir HA hastası yılda ortalama 5 kez acil servise başvurmakta, sayısız aile hekimi ve iç hastalıkları/çocuk sağlığı ve hastalıkları muayenesinden geçmektedir. Bir kısmı da dermatoloji, genel cerrahi, gastroenteroloji, romatoloji, kadın doğum, ortopedi, kalp ve damar cerrahisi hekimlerine başvurmaktadır. Deride ve üst solunum yollarında şişlikler, karın ağrısı atakları ile karakterize HA, her hekimin bilmesi gereken bir hastalıktır. Bu gerçeklerden hareketle kitabımızda HA; algoritmalar ve tablolar eşliğinde, pratik ve yalın bir şekilde anlatılmıştır. HA te- davisindeki her bir çalışma, ilaçların etkinlik ve yan etkileri de vurgulanarak tablolar halinde detaylandırılmıştır. Kitabımızın görsel bir eser haline gelmesindeki değerli katkılarından dolayı Prof. Dr. Elif KARAKOÇ AYDINER, Doç. Dr. Ebru ARIK YILMAZ, Doç. Dr. Kerem ÖZTÜRK, Uzm. Dr. Reyhan GÜMÜŞBURUN ve Uzm. Dr. Esra KARABİBER’e, ayırıcı tanı bölümü görselleri için Prof. Dr. Gökhan KESER, Prof. Dr. Timuçin KAŞİFOĞLU ve Uzm. Dr. Pamir ÇERÇİ’ye, karın atağı görüntüleri için Uzm. Dr. Akın ÇİNKOOĞLU’na teşekkür ediyorum. Kapak ve şekillerin tasarımını gerçekleştiren medikal illüstratör ve ressam arkadaşım Dr. Merve EVREN’e, grafikleri kitabımıza göre uyarlayan Arş. Gör. Semiha ÖZGÜL’e, Türk Dil Kurumu gibi çalışarak kitabın yalın anlatımını sağlayan Uzm. Dr. Meryem DEMİR’e, Türkçe öğretmenimiz Engin TEKER’e, disiplinli ve araştırmacı ruhuyla kitabın her bir sayfasını bilimsel kimliğe kavuşturan Doç. Dr. Elif ERTUNA ile Alerji ve İmmünoloji Bilim Dalı’mızın en büyük şansı, özverili ve çalışkan yol arkadaşım Sayın Prof. Dr. Aytül ZERRİN SİN’e sevgilerimi sunuyorum. Son söz olarak araştırmacı ve insancıl yönü ile her zaman örnek aldığım, kıymetli hocam Prof. Dr. Filiz SEBİK’e, hayatımın her evresinde en iyi arkadaşım olan teyzem Ayşe GÜN’e, en değerli varlığım kızım Ela GÖKMEN’e, iyi günümde, kötü günümde hep yanımda olan, dürüstlüğü ve çalışkanlığı en güçlü ilhamım olan sevgili eşim Erhan GÖKMEN’e ve ailem gibi hissettiğim hastalarıma şükranlarımı sunuyorum, her birine daha sağlıklı ve umutlu yarınlar diliyorum… Prof. Dr. E. Nihal METE GÖKMEN 30.04.2022