“Bir varmış, bir yokmuş ile başlar bütün masallar. Benim masalımda da bir vardı. Birden yok oldu.”
Mısra Öz, 2018 yılında Çorlu’da yaşanan tren kazasında, henüz 9 yaşında kendisinden koparılan oğlu Oğuz Arda Sel’i anlatıyor. Hep 9 Yaşında – Bir Melek Masalı adlı kitabında, daha yasını bile tutamadan giriştiği ve beş yıldır sürdürdüğü hukuk ve yaşam mücadelesini yazıya döküyor. Bu topraklarda liyakatsizliğin, adaletsizliğin karşısında nasıl durulması gerektiğini ve bu yolda neler yaşadığını anlatıyor. “Gözümü açıyorum. Odamdayım. Etrafıma bakıyorum. Yanımda olup beni bekleyen insanları görünce zihnim yerine geliyor. Sanki içimde depremler oluyor. Volkanlar patlıyor içimde. Her patlamada bir uzvumu kaybediyorum. Oğlumun bir daha yanımda olamayacağı düşüncesi içimi paramparça ediyor. Bu gerçeğin altında kalırken çığlıklarla canımı teslim ediyorum. Ciğerlerim yanıyor sanki. Avaz avaz nefesim beni yakıp soluksuz bırakıyor. Soluksuz kalınca sızıyorum. Uyanıyorum. Soruyorum. ‘Oğlum nerde?’”
“Bir varmış, bir yokmuş ile başlar bütün masallar. Benim masalımda da bir vardı. Birden yok oldu.”
Mısra Öz, 2018 yılında Çorlu’da yaşanan tren kazasında, henüz 9 yaşında kendisinden koparılan oğlu Oğuz Arda Sel’i anlatıyor. Hep 9 Yaşında – Bir Melek Masalı adlı kitabında, daha yasını bile tutamadan giriştiği ve beş yıldır sürdürdüğü hukuk ve yaşam mücadelesini yazıya döküyor. Bu topraklarda liyakatsizliğin, adaletsizliğin karşısında nasıl durulması gerektiğini ve bu yolda neler yaşadığını anlatıyor. “Gözümü açıyorum. Odamdayım. Etrafıma bakıyorum. Yanımda olup beni bekleyen insanları görünce zihnim yerine geliyor. Sanki içimde depremler oluyor. Volkanlar patlıyor içimde. Her patlamada bir uzvumu kaybediyorum. Oğlumun bir daha yanımda olamayacağı düşüncesi içimi paramparça ediyor. Bu gerçeğin altında kalırken çığlıklarla canımı teslim ediyorum. Ciğerlerim yanıyor sanki. Avaz avaz nefesim beni yakıp soluksuz bırakıyor. Soluksuz kalınca sızıyorum. Uyanıyorum. Soruyorum. ‘Oğlum nerde?’”