Hegel, Sartre ve Lacan - Öznenin Diyalektiği

Stok Kodu:
9789755337296
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
501
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2019-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
%30 indirimli
250,00TL
175,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 175,00TL
Tedarikçi Stoğu 25 Adet
9789755337296
663347
Hegel, Sartre ve Lacan - Öznenin Diyalektiği
Hegel, Sartre ve Lacan - Öznenin Diyalektiği
175.00

Özne kavramı bir tiyatro sahnesine karşılık gelseydi; bilinç, sahne ışığının aydınlattığı kısma, bilinçdışıysa sahne ışığının aydınlatmadığı karanlık kısma karşılık gelirdi. Bilinçli kendiliğimiz, yani ego, sahnelenen oyunun yönetmeninin ışıklandırılmasını istediği sahne parçası gibi, yaşamda içinde bulunduğumuz gerçekliği yöneten Öteki’nin icra etmemize izin verdiği kadarıyla bir kendilik parçasıdır. Ama nasıl ki sahne ışığı sahnede gezinerek, oyuna katılacak sahne parçalarının sürekli değişmesine neden olursa, bugün bilinçdışı kalan bir alan, başka bir günün değişen gerçekliği içinde farklı bir ego görünümü olarak sahneye kendini koyabilecektir. Sağlıklı bir kişilik, bu farklı ego görünümlerinin birbirlerine entegre edilip edilememesi sorunudur. Sahnedeki oyuncu egodur, oyunu yazan ve ışıkları yönetense Öteki’dir, ancak ego da Öteki de öznenin yapısının içinde yer alırlar. Özne, bu unsurları içeren diyalektik bir bütündür.
 
Bu nedenlerle, Hegel’den Sartre’a, Freud’dan Lacan’a uzanan özne kuramında kendilik, bilinçle bilinçdışının birlikte oluşturduğu bir bütünü ifade eder. Bu bütünün içindeki hangi kısmın bilinçli kendilik olarak ortaya konulacağını, öznenin Öteki’yle kurduğu diyalektik ilişki belirler. Bu ilişki diyalektik bir ilişkidir çünkü yaşamımızın senaryosunu belirleyen, içinde bulunduğumuz toplumun kurallarını koyan Öteki, kendiliğimizin ötekileşerek dokunduğu bir uğrak olarak yine öznenin yapısının içinde yer alır. Yani özne, kendi yaşamında sahnenin ışıklarını da kendisi yöneterek, nereyi aydınlatacağını ve kendisinin hangi parçasını bilinçli kendilik olarak ortaya koyacağını da bu diyalektik ilişki içinde yine aslında kendisi belirleyecektir.

Özne kavramı bir tiyatro sahnesine karşılık gelseydi; bilinç, sahne ışığının aydınlattığı kısma, bilinçdışıysa sahne ışığının aydınlatmadığı karanlık kısma karşılık gelirdi. Bilinçli kendiliğimiz, yani ego, sahnelenen oyunun yönetmeninin ışıklandırılmasını istediği sahne parçası gibi, yaşamda içinde bulunduğumuz gerçekliği yöneten Öteki’nin icra etmemize izin verdiği kadarıyla bir kendilik parçasıdır. Ama nasıl ki sahne ışığı sahnede gezinerek, oyuna katılacak sahne parçalarının sürekli değişmesine neden olursa, bugün bilinçdışı kalan bir alan, başka bir günün değişen gerçekliği içinde farklı bir ego görünümü olarak sahneye kendini koyabilecektir. Sağlıklı bir kişilik, bu farklı ego görünümlerinin birbirlerine entegre edilip edilememesi sorunudur. Sahnedeki oyuncu egodur, oyunu yazan ve ışıkları yönetense Öteki’dir, ancak ego da Öteki de öznenin yapısının içinde yer alırlar. Özne, bu unsurları içeren diyalektik bir bütündür.
 
Bu nedenlerle, Hegel’den Sartre’a, Freud’dan Lacan’a uzanan özne kuramında kendilik, bilinçle bilinçdışının birlikte oluşturduğu bir bütünü ifade eder. Bu bütünün içindeki hangi kısmın bilinçli kendilik olarak ortaya konulacağını, öznenin Öteki’yle kurduğu diyalektik ilişki belirler. Bu ilişki diyalektik bir ilişkidir çünkü yaşamımızın senaryosunu belirleyen, içinde bulunduğumuz toplumun kurallarını koyan Öteki, kendiliğimizin ötekileşerek dokunduğu bir uğrak olarak yine öznenin yapısının içinde yer alır. Yani özne, kendi yaşamında sahnenin ışıklarını da kendisi yöneterek, nereyi aydınlatacağını ve kendisinin hangi parçasını bilinçli kendilik olarak ortaya koyacağını da bu diyalektik ilişki içinde yine aslında kendisi belirleyecektir.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 175,00    175,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat