Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor

Hayır, Evet'ten Önce Gelir! Hukuk (Suzluk)

Stok Kodu:
9789756361726
Boyut:
13x22
Sayfa Sayısı:
496
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
%27 indirimli
270,00TL
197,10TL
9789756361726
535861
Hayır, Evet'ten Önce Gelir! Hukuk (Suzluk)
Hayır, Evet'ten Önce Gelir! Hukuk (Suzluk)
197.10
"Çaresiz kaldigim zamanlarda gider, bir tas ustasi bulur, onu seyrederim. Adam belki yüz kere vurur tasa. Ama degil kirmak, küçücük bir çatlak bile olusturamaz. Sonra birden, yüz birincide tas ikiye ayriliverir. Iste o zaman anlarim ki; tasi ikiye bölen o son vurus degil, ondan öncekilerdir," diyen Jacob Riis'in sözünü animsayarak; asla kusku duymadik: Bu hikâyenin sonu -mutlaka- tatliya baglanacakti...Yani bizde sonrakiler bizim gibi yargilanmayacaklardi! Onlar, bizim magduru oldugumuz "hak(sizlik) ve hukuk(suzluk)"a maruz kalmayacaklardi...Hatta bu konuda yazdiklarimizi, yani mahkeme savunmalarimiz okuyanlar, "Bunlar da mi yasanmisti?" diye soracaklar saskin saskin...Hatta mahkemelerin çogu issizlikten kapanacakti...Mahkemeler karsisinda yargilanirken biz hep bu hayalleri kurduk, "kelepçemin demiri seni pulluk yapacagim" diyerek...Gelmesi kaçinilmaz olan gelecekteki gerçegi müjdeleyen hayallerimiz, ütopyalarimiz; "bizden biri olan Ahbarik Hrant"in, "günah keçileri" ilan edilenlerin, "devletin duvarlari" ardina kapatilanlarin, sürgüne gönderilenlerin, kursunlananlarin, yani hasili suda balik, havada kus, toprakta karinca kadar çok olan onlarin insan(lar)imizin ele avuca sigmaz çocuksu sevda ve asklariyla beslendi...Bize düsense mahkemeden zindana -onlardan ögrendigimiz gibi- asktan ve hayattan vazgeçmeden, bizi insan kilan seylere ihanet etmemek oldu...
"Çaresiz kaldigim zamanlarda gider, bir tas ustasi bulur, onu seyrederim. Adam belki yüz kere vurur tasa. Ama degil kirmak, küçücük bir çatlak bile olusturamaz. Sonra birden, yüz birincide tas ikiye ayriliverir. Iste o zaman anlarim ki; tasi ikiye bölen o son vurus degil, ondan öncekilerdir," diyen Jacob Riis'in sözünü animsayarak; asla kusku duymadik: Bu hikâyenin sonu -mutlaka- tatliya baglanacakti...Yani bizde sonrakiler bizim gibi yargilanmayacaklardi! Onlar, bizim magduru oldugumuz "hak(sizlik) ve hukuk(suzluk)"a maruz kalmayacaklardi...Hatta bu konuda yazdiklarimizi, yani mahkeme savunmalarimiz okuyanlar, "Bunlar da mi yasanmisti?" diye soracaklar saskin saskin...Hatta mahkemelerin çogu issizlikten kapanacakti...Mahkemeler karsisinda yargilanirken biz hep bu hayalleri kurduk, "kelepçemin demiri seni pulluk yapacagim" diyerek...Gelmesi kaçinilmaz olan gelecekteki gerçegi müjdeleyen hayallerimiz, ütopyalarimiz; "bizden biri olan Ahbarik Hrant"in, "günah keçileri" ilan edilenlerin, "devletin duvarlari" ardina kapatilanlarin, sürgüne gönderilenlerin, kursunlananlarin, yani hasili suda balik, havada kus, toprakta karinca kadar çok olan onlarin insan(lar)imizin ele avuca sigmaz çocuksu sevda ve asklariyla beslendi...Bize düsense mahkemeden zindana -onlardan ögrendigimiz gibi- asktan ve hayattan vazgeçmeden, bizi insan kilan seylere ihanet etmemek oldu...
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 197,10    197,10   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat