Hayatın Trajik Duygusu

Stok Kodu:
9786054239467
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
346
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-01
Çeviren:
M.Sait Şener
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
%35 indirimli
190,00TL
123,50TL
Taksitli fiyat: 1 x 123,50TL
Tedarikçi Stoğu 8 Adet
9786054239467
437310
Hayatın Trajik Duygusu
Hayatın Trajik Duygusu
123.50

Quid ad aeternitatem? Unamuno felsefesi bu temel soruyla yola çıkar: İnsan kendi canına karşılık ne verebilir? Ebediyetin yanında ne ehemmiyet taşır? Bu sorunun cevabı, Unamuno için gün gibi aşikârdır, zira onun için ebediyet karşısında her şey teferruattır. Ölümsüzlüğü hayatının tam ortasına yerleştiren Unamuno'nun trajedisi, bu en hayati sorun üzerine zıt görüşler sunan aklının ve duygularının çelişmesinden doğar ve bu trajedi İspanyol filozofun bilinçsiz bir ölümsüzlükle yetinmemesinden, bu ölümsüzlüğe kimin kavuşabileceğine kadar birçok farklı alt sorun hâlinde budaklanır.

Varoluşçu felsefenin öncülerinden kabul edilen Unamuno, somut insanın tüm felsefenin aynı anda hem özne hem de en üstün nesnesi olduğunu söyler. Bu bakımdan Unamuno felsefesi kişiseldir, zira kişi için en öznel ve somut olan en başta kendisidir. Bu bağlamda insanlarda ve toplumlarda hayatın trajik duygusunu izah ederken önce kendisini masaya yatırmış, felsefesinin hem özne hem de nesnesi olmuştur; bunu da kendi üzerinde ameliyat yaptığını söyleyerek dile getirmiştir. Somut insanın tek gerçek ve hayati önem taşıyan sorunu ise kişisel ve bireysel ölümsüzlüğüdür. Unamuno hayat ve ölüm kavramlarını olabildiğince somut açıdan ele almaktadır ve arzuladığı ölümsüzlük ise mümtaz bir kesim talihlinin Tanrı'ya gark olmakla erişeceği soyut ölümsüzlük —“ölümsüzlüğün gölgesi”— değil; evrenin, Tanrı'nın kişiselleştirilmesiyle, bireyin bilincini muhafaza etmesiyle varılan somut ölümsüzlüktür. İşte bu yüzden de felsefenin temelinde etten kemikten insanın olması ve felsefenin bu somut insanın kendisi kadar somut olan varlık sorununu irdelemesi gerektiğini savunmuştur.





Quid ad aeternitatem? Unamuno felsefesi bu temel soruyla yola çıkar: İnsan kendi canına karşılık ne verebilir? Ebediyetin yanında ne ehemmiyet taşır? Bu sorunun cevabı, Unamuno için gün gibi aşikârdır, zira onun için ebediyet karşısında her şey teferruattır. Ölümsüzlüğü hayatının tam ortasına yerleştiren Unamuno'nun trajedisi, bu en hayati sorun üzerine zıt görüşler sunan aklının ve duygularının çelişmesinden doğar ve bu trajedi İspanyol filozofun bilinçsiz bir ölümsüzlükle yetinmemesinden, bu ölümsüzlüğe kimin kavuşabileceğine kadar birçok farklı alt sorun hâlinde budaklanır.

Varoluşçu felsefenin öncülerinden kabul edilen Unamuno, somut insanın tüm felsefenin aynı anda hem özne hem de en üstün nesnesi olduğunu söyler. Bu bakımdan Unamuno felsefesi kişiseldir, zira kişi için en öznel ve somut olan en başta kendisidir. Bu bağlamda insanlarda ve toplumlarda hayatın trajik duygusunu izah ederken önce kendisini masaya yatırmış, felsefesinin hem özne hem de nesnesi olmuştur; bunu da kendi üzerinde ameliyat yaptığını söyleyerek dile getirmiştir. Somut insanın tek gerçek ve hayati önem taşıyan sorunu ise kişisel ve bireysel ölümsüzlüğüdür. Unamuno hayat ve ölüm kavramlarını olabildiğince somut açıdan ele almaktadır ve arzuladığı ölümsüzlük ise mümtaz bir kesim talihlinin Tanrı'ya gark olmakla erişeceği soyut ölümsüzlük —“ölümsüzlüğün gölgesi”— değil; evrenin, Tanrı'nın kişiselleştirilmesiyle, bireyin bilincini muhafaza etmesiyle varılan somut ölümsüzlüktür. İşte bu yüzden de felsefenin temelinde etten kemikten insanın olması ve felsefenin bu somut insanın kendisi kadar somut olan varlık sorununu irdelemesi gerektiğini savunmuştur.





Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 123,50    123,50   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat