Kelt mitolojisinde gölgeden çok ışık vardır. Tüm halkların mitolojisinde karşımıza çıkan “görünmez ‘şey’lerden korkma” dürtüsü, Kelt mitolojisinde de görülür ama iyi ve kötü ruhlar arasındaki mücadelede her iki tarafın da dışında kalmış karakterler mevcuttur. Bu karakterler hikayenin etkisiz elemanlarıdırlar. Bu mitolojiye göre insanlara gayda çalmayı öğreten, kılıç yapma ve benzeri yetenekleri kazandıran periler mevcuttur. Periler komün halinde yüksek tepelerin doruklarında, çimli tepelerde ve sarp kayalıklarda yaşarlarken başlarına gelen olaylar silsilesi nedeniyle bir şekilde dışlanırlar. Tenha nehirlerin ve su birikintilerinin kenarlarına sürülürler. “Ulrisk” adı verilen bu periler; terk edilmiş, yerini yurdunu bulamamış ya da yurdundan kopartılmış olarak tenha göllerde yalnız yaşamaktaydılar. Bu periler, iyi ve kötünün savaşının dışında, dışarıda kalmış Ulrisk’lerdi”.
Güneşin aydınlattığı yeşil İskoç tepelerinde değil, gecenin karanlığında yaşayan bu periler ürkütücü olmalarına rağmen zararsızdırlar. Onlar mitin anlattığı merkez ortamın dışındadırlar. Haşin ve kapkara, bir küçülüp bir büyüme özellikleri olsa da genellikle kaçarlar. Bazı Kelt öykülerinde karanlıkta yolunu kaybedenlere yardım etmek istedikleri için yanlarına yaklaşan ama onları korkuttukları için daha da yalnızlıklarına gömülen Ulriskler, bu tenha nehirlerin terk edilmiş ruhları ve perileridirler. Bu kitaptaki çalışmalar yaşamın içindeki Ulriskler’le ilgilidir. Bugün aramızda yaşayan ve çoğunlukla kayıtsız kaldığımız kesimlerin yaşadıkları sorunların neden ve sonuçları üzerine metinler barındırmaktadır.
Kelt mitolojisinde gölgeden çok ışık vardır. Tüm halkların mitolojisinde karşımıza çıkan “görünmez ‘şey’lerden korkma” dürtüsü, Kelt mitolojisinde de görülür ama iyi ve kötü ruhlar arasındaki mücadelede her iki tarafın da dışında kalmış karakterler mevcuttur. Bu karakterler hikayenin etkisiz elemanlarıdırlar. Bu mitolojiye göre insanlara gayda çalmayı öğreten, kılıç yapma ve benzeri yetenekleri kazandıran periler mevcuttur. Periler komün halinde yüksek tepelerin doruklarında, çimli tepelerde ve sarp kayalıklarda yaşarlarken başlarına gelen olaylar silsilesi nedeniyle bir şekilde dışlanırlar. Tenha nehirlerin ve su birikintilerinin kenarlarına sürülürler. “Ulrisk” adı verilen bu periler; terk edilmiş, yerini yurdunu bulamamış ya da yurdundan kopartılmış olarak tenha göllerde yalnız yaşamaktaydılar. Bu periler, iyi ve kötünün savaşının dışında, dışarıda kalmış Ulrisk’lerdi”.
Güneşin aydınlattığı yeşil İskoç tepelerinde değil, gecenin karanlığında yaşayan bu periler ürkütücü olmalarına rağmen zararsızdırlar. Onlar mitin anlattığı merkez ortamın dışındadırlar. Haşin ve kapkara, bir küçülüp bir büyüme özellikleri olsa da genellikle kaçarlar. Bazı Kelt öykülerinde karanlıkta yolunu kaybedenlere yardım etmek istedikleri için yanlarına yaklaşan ama onları korkuttukları için daha da yalnızlıklarına gömülen Ulriskler, bu tenha nehirlerin terk edilmiş ruhları ve perileridirler. Bu kitaptaki çalışmalar yaşamın içindeki Ulriskler’le ilgilidir. Bugün aramızda yaşayan ve çoğunlukla kayıtsız kaldığımız kesimlerin yaşadıkları sorunların neden ve sonuçları üzerine metinler barındırmaktadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 216,00 | 216,00 |