Lale Müldür’ün yazıları hakkında kendime sorduğum sorular.
* Temiz kalmaya niyetli vicdanların nesi var?
Bilmem. Ama sana E. E. Cummings’in ilham aldığın o kelimesini hatırlatırım: mutsuzluksuzluk.
* Cummings’te bir de cehennemsiz cehennem deyimi vardı senin sevdiğin...
İyi hatırlattın. Bu, tarihin şişini almak oluyor, ben sevmem, şairce değil.
* Lale Müldür’de bir mutsuzluksuzluk arayışı yoktur mu diyorsun?
Tabii. Yok. O bir şair. Şairlerin düzyazı yazanlardan bir farkı var. Bizler eksiğimizi tamamladığını sandığımız her kimliğe öyle kolay kolay kapılanmayız. Yoksa o da bir Negrici kesilip küresel yurttaşlıkmıştır - dışarısı yokmuştur -küresel şenlikmiştir - bir cehennemsiz cehennem peşinde koşabilirdi. El üstünde de tutulurdu. Ama o hep sonumuzun geldiğini haber vererek deli diye anılmayı bile göze almıştır.
* Sana çok soran olmuştu: Bu yazılar Lale Müldür’ün kopartıp delirdiği noktadan mı çıkmıştır, yoksa araştırmacı bakan tarafıyla mı?
Bu sorunun cevabını kimse bulamaz. Bir gün gazetede okuduğunuz [ve size bağlantısız gelen] bir yazıyı şimdi bir de bu kitabın perspektifinden okuyun bakalım.
Ahmet Güntan
Lale Müldür’ün yazıları hakkında kendime sorduğum sorular.
* Temiz kalmaya niyetli vicdanların nesi var?
Bilmem. Ama sana E. E. Cummings’in ilham aldığın o kelimesini hatırlatırım: mutsuzluksuzluk.
* Cummings’te bir de cehennemsiz cehennem deyimi vardı senin sevdiğin...
İyi hatırlattın. Bu, tarihin şişini almak oluyor, ben sevmem, şairce değil.
* Lale Müldür’de bir mutsuzluksuzluk arayışı yoktur mu diyorsun?
Tabii. Yok. O bir şair. Şairlerin düzyazı yazanlardan bir farkı var. Bizler eksiğimizi tamamladığını sandığımız her kimliğe öyle kolay kolay kapılanmayız. Yoksa o da bir Negrici kesilip küresel yurttaşlıkmıştır - dışarısı yokmuştur -küresel şenlikmiştir - bir cehennemsiz cehennem peşinde koşabilirdi. El üstünde de tutulurdu. Ama o hep sonumuzun geldiğini haber vererek deli diye anılmayı bile göze almıştır.
* Sana çok soran olmuştu: Bu yazılar Lale Müldür’ün kopartıp delirdiği noktadan mı çıkmıştır, yoksa araştırmacı bakan tarafıyla mı?
Bu sorunun cevabını kimse bulamaz. Bir gün gazetede okuduğunuz [ve size bağlantısız gelen] bir yazıyı şimdi bir de bu kitabın perspektifinden okuyun bakalım.
Ahmet Güntan