Mizah sanatı, Binboğalarda Hakikatçıların sohbet ve muhabbetlerinde önemli bir yere sahiptir. Bugüne değin kayıt altına alınmaması, bölge Alevi kültürü açısından büyük bir kayıptı. Değerli araştırmacı-yazar Ali Haydar Ülger'in, bu yapıtıyla yörenin mizah sanatını kayıt altına alması son derece önemli bir belgedir. Hakikatçi Alevilerin düşündüren, gülen ve güldüren yüzünü bu satırların arasında yaşatan okuyucuyla buluşturan yazarımızı canı gönülden kutluyorum.
Ahmet Güven
Yazar-Londra
Binboğalardaki (İç Toroslar) Hakikatçi Alieviler; bilgece düşünen, inanç sal kültürel birikimleri, hazır sözleriyle anında tavır koymayı bilen, candan davranmayı ilke edinen, sohbetlerinde etiklikten ve dürüstlükten ödün vermeyen, yeri geldiğinde saf ve temiz olma rolünü yaşayarak, karşısındakine yerinde ve zamanında ders vermeyi bilen, bu donanımlarıyla birikimli bir toplumdur. Öğreti ve kültürlerinde kötülük ve çirkinlik hiçbir zaman model olmamış, zaten inançlarında buna yer olmadığı gibi, salt mizah değil, aynı zamanda derin bir felsefe ve mantık da içermektedir. En büyük değerleri ise erdemliliktir. Sözlerinde, övgülerinde, yergilerinde, yeri geldiğinde kaba da olsa konuşmalarında, asla kötü niyet olmamasına karşın, her sözü bir uyarı niteliği taşır. Bu anlamda iyi niyete dayalı bir anlayış egemendir. Yaşam tarzlarında dikkati çeken en büyük özellikleri hoşgörüdür. Hoşgörü fıkra ya da şiirlerinde, hissedilebilir bir gülümseme ve güzellik katmakta, kültürlerinin tadı , tuzu ve aroması niteliğindedir. Kızılbaş Alevi kültüründeki bu hoşgörü uygun zemini bulduğunda, iğneleyici ince bir dokundurma ile kendini gösterir. Kötüye, düzenbaza, din bezirganlığı yapanlara aldığı rol gereği sonunda ders vermeyi çok iyi becerirler.
Hakikaçi Kızılbaşlar, körü körüne inanma, cennet, cehennem, Tanrı ve inançlarla ilgili dinsel yorumlar mizahlarının özünü oluşturduğundan, biçimci anlayışlara karşı çıktıkları gibi, dinsel tutuculukları-hurafeleri mizah yoluyla eleştirir, hicveder ve sonuçları ne olursa olsun, onu ince bir anlak ile kınar, kendi doğrularını da ortaya koyduğu gibi; yaşamdan kopuk kuru yobazlıkla alay eden, insanları düşünmeye ve yaşamın gerçeklerine yöneltmeyi amaçlayan; içerik olarak doğal, ders veren, halkla iç içe, aydın ve çağdaş tavırlar sergileyen, yaşama ve topluma ilişkin sorunları gündeme getirecek olgunluk ve donanımdadır. Mizah anlayışları egemenlerin onlarca savını, yakıştırmasını çürütecek boyuttadır. Yakın zamana değin İbreti Baba'nın birkaç fıkrasının dışında, mizah yazınına konu fıkralar olmadığı gibi, Binboğalar coğrafyasında adları saygıyla anılan Hakikatçıların fıkraları, dilden dile dolaşarak, mizah öyküsü tarzında yarattıkları ile bu anlayışı oturtan Kızılbaş kültürü, " Alevi toplumunun incelik, mizah ve espri yeteneklerinin birer kanıtı, her ortamda kendi halkının özünden yeşeren özgürlük, hoşgörü, anlayış ve serbest düşünme özleyişlerini ortaya koyan ürünler" olarak toplumun her kesimine büyük katkılan sunacaktır.
Mizah sanatı, Binboğalarda Hakikatçıların sohbet ve muhabbetlerinde önemli bir yere sahiptir. Bugüne değin kayıt altına alınmaması, bölge Alevi kültürü açısından büyük bir kayıptı. Değerli araştırmacı-yazar Ali Haydar Ülger'in, bu yapıtıyla yörenin mizah sanatını kayıt altına alması son derece önemli bir belgedir. Hakikatçi Alevilerin düşündüren, gülen ve güldüren yüzünü bu satırların arasında yaşatan okuyucuyla buluşturan yazarımızı canı gönülden kutluyorum.
Ahmet Güven
Yazar-Londra
Binboğalardaki (İç Toroslar) Hakikatçi Alieviler; bilgece düşünen, inanç sal kültürel birikimleri, hazır sözleriyle anında tavır koymayı bilen, candan davranmayı ilke edinen, sohbetlerinde etiklikten ve dürüstlükten ödün vermeyen, yeri geldiğinde saf ve temiz olma rolünü yaşayarak, karşısındakine yerinde ve zamanında ders vermeyi bilen, bu donanımlarıyla birikimli bir toplumdur. Öğreti ve kültürlerinde kötülük ve çirkinlik hiçbir zaman model olmamış, zaten inançlarında buna yer olmadığı gibi, salt mizah değil, aynı zamanda derin bir felsefe ve mantık da içermektedir. En büyük değerleri ise erdemliliktir. Sözlerinde, övgülerinde, yergilerinde, yeri geldiğinde kaba da olsa konuşmalarında, asla kötü niyet olmamasına karşın, her sözü bir uyarı niteliği taşır. Bu anlamda iyi niyete dayalı bir anlayış egemendir. Yaşam tarzlarında dikkati çeken en büyük özellikleri hoşgörüdür. Hoşgörü fıkra ya da şiirlerinde, hissedilebilir bir gülümseme ve güzellik katmakta, kültürlerinin tadı , tuzu ve aroması niteliğindedir. Kızılbaş Alevi kültüründeki bu hoşgörü uygun zemini bulduğunda, iğneleyici ince bir dokundurma ile kendini gösterir. Kötüye, düzenbaza, din bezirganlığı yapanlara aldığı rol gereği sonunda ders vermeyi çok iyi becerirler.
Hakikaçi Kızılbaşlar, körü körüne inanma, cennet, cehennem, Tanrı ve inançlarla ilgili dinsel yorumlar mizahlarının özünü oluşturduğundan, biçimci anlayışlara karşı çıktıkları gibi, dinsel tutuculukları-hurafeleri mizah yoluyla eleştirir, hicveder ve sonuçları ne olursa olsun, onu ince bir anlak ile kınar, kendi doğrularını da ortaya koyduğu gibi; yaşamdan kopuk kuru yobazlıkla alay eden, insanları düşünmeye ve yaşamın gerçeklerine yöneltmeyi amaçlayan; içerik olarak doğal, ders veren, halkla iç içe, aydın ve çağdaş tavırlar sergileyen, yaşama ve topluma ilişkin sorunları gündeme getirecek olgunluk ve donanımdadır. Mizah anlayışları egemenlerin onlarca savını, yakıştırmasını çürütecek boyuttadır. Yakın zamana değin İbreti Baba'nın birkaç fıkrasının dışında, mizah yazınına konu fıkralar olmadığı gibi, Binboğalar coğrafyasında adları saygıyla anılan Hakikatçıların fıkraları, dilden dile dolaşarak, mizah öyküsü tarzında yarattıkları ile bu anlayışı oturtan Kızılbaş kültürü, " Alevi toplumunun incelik, mizah ve espri yeteneklerinin birer kanıtı, her ortamda kendi halkının özünden yeşeren özgürlük, hoşgörü, anlayış ve serbest düşünme özleyişlerini ortaya koyan ürünler" olarak toplumun her kesimine büyük katkılan sunacaktır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 9,72 | 9,72 |