11. yüzyılda Anadolu'yu yurt tutan Türkler, sonraki yüzyıllarda bu topraklardaki ilk yazılı eserleri vermişler böylece Oğuz Türkçesine dayalı Batı Türkçesi ilk defa yazı dili hâline gelmiştir. Eski Anadolu Türkçesi denilen bu dönem, Eski Türkiye Türkçesi ya da Eski Osmanlıca diye de adlandırılmıştır ve Türkiye Türkçesinin temelini oluşturduğu için bizler için önemli bir dönemdir.
Anadolu'da özellikle 13. ve 15. yüzyıllarda çok sayıda Türkçe eser verilmiştir. Bu eserler içerisinde telif ve tercüme onlarca eser yer alır. Edebî eserlerin yanında Eski Anadolu Türkçesi döneminde dini muhtevalı eserler de önemli yer tutar. Dini eserler arasında Kur'an tercümeleri, sure tefsirleri, evliya menkıbeleri, fıkıh kitapları sayılabilir. bu eserler özellikle dönemlerinin dil özelliklerini yansıtmaları bakımından eşsiz değere sahiptirler.
Bu dönemden günümüze çok sayıda eser ulaşmıştır. Bu eserlerden biri de Güzide-i Mekkiyye'dir. Eser; müellifi, müstensihi ve yazılış tarihi bilinmeyen bir fıkıh kitabıdır. Eser, 18. yüzyılda istinsah edilmiş olup, tek nüshası Sırbistan Belgrad Üniversitesi Svetozar Markoviç Kütüphanesindedir. Eserin dili oldukça sadedir. Özellikle döneminin söz varlığını yansıtması bakımından zengin bir eserdir.
Bu çalışmada 126 varak olan eserin tamamı öncelikle transkribe edilmiş, metnin dil özellikleri inceleme bölümünde ele alınmıştır. Tüm kelimelerin yer aldığı ve metinde geçen anlamlarının verildiği dizini hazırlanarak kelimelerin geçtiği yerler gösterilmiştir. Son bölümde eserin tıpkıbasımına yer verilmiştir.
11. yüzyılda Anadolu'yu yurt tutan Türkler, sonraki yüzyıllarda bu topraklardaki ilk yazılı eserleri vermişler böylece Oğuz Türkçesine dayalı Batı Türkçesi ilk defa yazı dili hâline gelmiştir. Eski Anadolu Türkçesi denilen bu dönem, Eski Türkiye Türkçesi ya da Eski Osmanlıca diye de adlandırılmıştır ve Türkiye Türkçesinin temelini oluşturduğu için bizler için önemli bir dönemdir.
Anadolu'da özellikle 13. ve 15. yüzyıllarda çok sayıda Türkçe eser verilmiştir. Bu eserler içerisinde telif ve tercüme onlarca eser yer alır. Edebî eserlerin yanında Eski Anadolu Türkçesi döneminde dini muhtevalı eserler de önemli yer tutar. Dini eserler arasında Kur'an tercümeleri, sure tefsirleri, evliya menkıbeleri, fıkıh kitapları sayılabilir. bu eserler özellikle dönemlerinin dil özelliklerini yansıtmaları bakımından eşsiz değere sahiptirler.
Bu dönemden günümüze çok sayıda eser ulaşmıştır. Bu eserlerden biri de Güzide-i Mekkiyye'dir. Eser; müellifi, müstensihi ve yazılış tarihi bilinmeyen bir fıkıh kitabıdır. Eser, 18. yüzyılda istinsah edilmiş olup, tek nüshası Sırbistan Belgrad Üniversitesi Svetozar Markoviç Kütüphanesindedir. Eserin dili oldukça sadedir. Özellikle döneminin söz varlığını yansıtması bakımından zengin bir eserdir.
Bu çalışmada 126 varak olan eserin tamamı öncelikle transkribe edilmiş, metnin dil özellikleri inceleme bölümünde ele alınmıştır. Tüm kelimelerin yer aldığı ve metinde geçen anlamlarının verildiği dizini hazırlanarak kelimelerin geçtiği yerler gösterilmiştir. Son bölümde eserin tıpkıbasımına yer verilmiştir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 421,20 | 421,20 |