Hukuk yalnızca kara kaplı kitap ve kanunlardan ibaret değil; dokunduğumuz insan, dokunanlar insan ve biz hakkı‐adaleti ayırt etmeye çalışanlar olarak insanız…
“Ey oğul, insanı yaşat ki devlet yaşasın” diyor Osmanlının ilk harcını koyan Şeyh EDEBALİ.
Adalet bir düzende, bir şekilde, emredici usul kurallarında dağıtılmalı. Bunun için hem ceza usul, hem de hukuk usul yasamız var. Çok ayrıntılı düzenlenmiş.
Evet bir düzen olmalı. Adalet bir düzenle, bir şekil ile dağıtılmalı.
Ama ağır iş yükü altında, formatlara yüklediğimiz sanık, müşteki, davacı, davalı haklarında insan unsurunu bazen adalet dağıtıcıları olarak ıskalıyoruz.
Socrates diyor ki: “Bir yargıç, iyi niyetle dinlemeli, akıllıca karşılık vermeli, sağlıklı düşünmeli, tarafsızca karar vermelidir”
İçinde bulunduğumuz çağ, bizim önümüze konulan medeniyet en çok insan unsuruna teğet geçiyor.
Onun için Hakim Hüseyin KOVAN’ın yazdığı anılar, verdiği sosyal mesajlar, adalet dağıtırken az biraz daha gayretle neler olabileceğini anlatıyor bize.
İnsan odaklı yargı politikası oluşturulurken, kürsünün önündekinin de, kürsünün arkasında duranın da insan olduğunun unutulmaması gerekir.
Adalet dağıtan insan.
Adalet arayan insan.
Adalet dağıtılan yine insan.
“Hâkim, insana, tabiata, gerçeğe, olağana sırt çevirmeden ve katı kalıplar içince sıkışık kalmadan uyuşmazlığa insan kokusu taşıyan bir çözüm getirmek zorunluluğundadır”
Yargıtay 1.Hukuk Dairesi, 31.12.1976 tarih ve 1976/9370E ‐ 13138K sayılı ilamı
İnsan kokusu taşıyan bir çözüm getirmek diyor Yargıtay’ımız…
Belki de insana en çok yakışan koku gül kokusudur.
Bir Yargıca da yakışan GÜL KOKULU ADALET dağıtmaktır…
GÜL KOKULU ADALET…
Hukuk yalnızca kara kaplı kitap ve kanunlardan ibaret değil; dokunduğumuz insan, dokunanlar insan ve biz hakkı‐adaleti ayırt etmeye çalışanlar olarak insanız…
“Ey oğul, insanı yaşat ki devlet yaşasın” diyor Osmanlının ilk harcını koyan Şeyh EDEBALİ.
Adalet bir düzende, bir şekilde, emredici usul kurallarında dağıtılmalı. Bunun için hem ceza usul, hem de hukuk usul yasamız var. Çok ayrıntılı düzenlenmiş.
Evet bir düzen olmalı. Adalet bir düzenle, bir şekil ile dağıtılmalı.
Ama ağır iş yükü altında, formatlara yüklediğimiz sanık, müşteki, davacı, davalı haklarında insan unsurunu bazen adalet dağıtıcıları olarak ıskalıyoruz.
Socrates diyor ki: “Bir yargıç, iyi niyetle dinlemeli, akıllıca karşılık vermeli, sağlıklı düşünmeli, tarafsızca karar vermelidir”
İçinde bulunduğumuz çağ, bizim önümüze konulan medeniyet en çok insan unsuruna teğet geçiyor.
Onun için Hakim Hüseyin KOVAN’ın yazdığı anılar, verdiği sosyal mesajlar, adalet dağıtırken az biraz daha gayretle neler olabileceğini anlatıyor bize.
İnsan odaklı yargı politikası oluşturulurken, kürsünün önündekinin de, kürsünün arkasında duranın da insan olduğunun unutulmaması gerekir.
Adalet dağıtan insan.
Adalet arayan insan.
Adalet dağıtılan yine insan.
“Hâkim, insana, tabiata, gerçeğe, olağana sırt çevirmeden ve katı kalıplar içince sıkışık kalmadan uyuşmazlığa insan kokusu taşıyan bir çözüm getirmek zorunluluğundadır”
Yargıtay 1.Hukuk Dairesi, 31.12.1976 tarih ve 1976/9370E ‐ 13138K sayılı ilamı
İnsan kokusu taşıyan bir çözüm getirmek diyor Yargıtay’ımız…
Belki de insana en çok yakışan koku gül kokusudur.
Bir Yargıca da yakışan GÜL KOKULU ADALET dağıtmaktır…
GÜL KOKULU ADALET…
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 135,00 | 135,00 |