Eserde, Hz. Peygamberin müjdelediği iki ayrı beldeye, iki ayrı zaman diliminde İslâm ordularıyla birlikte yürüyen ve sefer esnasında vefat ederek şehitlik rütbesini kazanıp oralarda toprağa verilen iki seçkin sahabi ve aradan yüzyıllar geçse de onların hayat anlayışlarını ışık edinen bir Allah dostu her kesimden insanımızın kolayca anlayabileceği ve takip edebileceği bir üslupla tanıtılıyor: Eyyûb Sultan, Hala Sultan, Emir Sultan.Hala Sultan (Ümmü Haram binti Milhan), Medinelidbdülmuttalibin annesi Selma Hanım tarafından Sevgili Peygamberimizin akrabasıdır. Peygamber Efendimiz sağlığında bu hanımefendiyi ilk deniz gazasına katılacaklar arasında olmakla müjdelemişti. Yıllar sonra bu müjde gerçekleşti. Kabri hâlen Kıbrıs Larnaka'da Tuzla denilen yerdedir.Ebû Eyyûb el-Ensârî hazretleri de Medineli olup, aynı kanaldan Sevgili Peygamberimizin akrabası sayılır. Medineye hicretten sonra Mescid-i Nebînin bitişiğine Peygamber Efendimizin ikamet edeceği odalar yapılıncaya kadar Resûl-i Ekrem (s.a.v) bu zatın evinde yedi ay misafir kalmıştır. Dolayısıyla Ebû Eyyûb (r.a.) İslâm tarihine Mihmandâr-ı Nebî: Peygamberimizi konuk eden kişi diye geçmiştir. Ayrıca fethi müjdelenen beldelerden İstanbul seferine katılmış ve hastalanarak -sefer hâlinde olması itibariyle şehîden- vefat etmiş ve sur dışında toprağa verilmiştir. Hâlen kabri, İstanbulda Eyüp semtindedir.Esere konu olan üçüncü zat, Seyyid Şemseddin Muhammed (Emir Sultan) Hazretleridir. Bu zât Buharada doğmuş, Yıldırım, Çelebi Mehmed ve II. Murad devirlerinde hizmetini Bursada îfa etmiş, herkes tarafından çok sevilmiş, bütün Osmanlı Türkiyesinde tanınmış bir Allah dostudur. Hz. Peygamberin yolundan yürümüş, Ashâb-ı Kiramın çizgisini takip etmiştir. Kabri Bursada kendi adı ile anılan semttedir.
Eserde, Hz. Peygamberin müjdelediği iki ayrı beldeye, iki ayrı zaman diliminde İslâm ordularıyla birlikte yürüyen ve sefer esnasında vefat ederek şehitlik rütbesini kazanıp oralarda toprağa verilen iki seçkin sahabi ve aradan yüzyıllar geçse de onların hayat anlayışlarını ışık edinen bir Allah dostu her kesimden insanımızın kolayca anlayabileceği ve takip edebileceği bir üslupla tanıtılıyor: Eyyûb Sultan, Hala Sultan, Emir Sultan.Hala Sultan (Ümmü Haram binti Milhan), Medinelidbdülmuttalibin annesi Selma Hanım tarafından Sevgili Peygamberimizin akrabasıdır. Peygamber Efendimiz sağlığında bu hanımefendiyi ilk deniz gazasına katılacaklar arasında olmakla müjdelemişti. Yıllar sonra bu müjde gerçekleşti. Kabri hâlen Kıbrıs Larnaka'da Tuzla denilen yerdedir.Ebû Eyyûb el-Ensârî hazretleri de Medineli olup, aynı kanaldan Sevgili Peygamberimizin akrabası sayılır. Medineye hicretten sonra Mescid-i Nebînin bitişiğine Peygamber Efendimizin ikamet edeceği odalar yapılıncaya kadar Resûl-i Ekrem (s.a.v) bu zatın evinde yedi ay misafir kalmıştır. Dolayısıyla Ebû Eyyûb (r.a.) İslâm tarihine Mihmandâr-ı Nebî: Peygamberimizi konuk eden kişi diye geçmiştir. Ayrıca fethi müjdelenen beldelerden İstanbul seferine katılmış ve hastalanarak -sefer hâlinde olması itibariyle şehîden- vefat etmiş ve sur dışında toprağa verilmiştir. Hâlen kabri, İstanbulda Eyüp semtindedir.Esere konu olan üçüncü zat, Seyyid Şemseddin Muhammed (Emir Sultan) Hazretleridir. Bu zât Buharada doğmuş, Yıldırım, Çelebi Mehmed ve II. Murad devirlerinde hizmetini Bursada îfa etmiş, herkes tarafından çok sevilmiş, bütün Osmanlı Türkiyesinde tanınmış bir Allah dostudur. Hz. Peygamberin yolundan yürümüş, Ashâb-ı Kiramın çizgisini takip etmiştir. Kabri Bursada kendi adı ile anılan semttedir.