Gerçeküstü Yankılar İlk Birkaç Yüzyıl

Stok Kodu:
9786254254482
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
243
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%43 indirimli
196,00TL
111,72TL
9786254254482
786500
Gerçeküstü Yankılar
Gerçeküstü Yankılar İlk Birkaç Yüzyıl
111.72

Görüntü; gözlerimin en son açık olduğu andan başlamıştı. Sonrasında ise toz bulutu gibi görünen kahverengi bulutlar tüm arabaları yutmuş ve ortam bir çöle dönüşmüştü. Elimde bir su şişesi vardı ve çölde yalnız başıma yürüyordum. Güneş başımın üstüne vuruyordu, sürekli su içmek istiyordum ve elimdeki şişenin içindeki su bitmek üzereydi. Çok fazla yürümüştüm ama sanki ortam hiç değişmemişti. Çölden bir türlü çıkamıyordum. Elimdeki şişenin içindeki su, ancak bir yudumluk kalmışken yorgun düştüm ve dizlerimin üstüne çöktüm. Son yudumu içmek istiyor ama bir türlü buna cesaret edemiyordum. Birkaç dakika sonra yorgun düşüp bayıldım… 


“Peki ya sonrası?” 
 “Bilmem… Belki de yıllar sonra anlatırım…”  
  
Işık sanki beni daha da derinlere çeker gibi solukladı. Sanki, ışık beni tamamen emiyordu. Bu ışık; sevgi bağı ile beni kendisine çekiyordu. Farklı bir gerçekliğe girdim… Öncekinden çok daha bilge ve derin, daha başka ve daha fazla şeylerin farkına vardım… Çok daha fazla. 
 O muazzam bir ışık akıntısı idi; çok geniş ve dolu, hayatın kalbinin derinlerinde. “Bu ne?” diye sordum. 
 Ve ışık cevap verdi; 
 “Bu hayat nehirdir. Bu kudret suyundan kalbinin özüne doldur. Yudum yudum iç bu suyu.” 
 Öyle yaptım. Bir büyük yudum aldım; bir tane daha aldım. Hayatın kendinden içmek; müthiş bir coşku içindeydim. 
 Sonra ışık dedi ki;
 “Senin bir dileğin var.” 


 Işık benimle ilgili her şeyi biliyordu; tüm geçmiş, şimdi ve geleceğimi…
 “Evet.” Diye fısıldadım. Ve evrenin geri kalanını görmek istedim; güneş sistemimizin ötesini, tüm insanlık illüzyonunun ötesini. Işık bana istersem akıntı ile gidebileceğimi söyledi. Ben de öyle yaptım ve ışık içerisinde tünelin ucuna taşındım. Bir dizi hafif ses patlamaları duydum ve hissettim. Aniden fark ettim ki hayat ırmağı üzerinde gezegenden roket hızı ile uzaklaşıyordum. Dünyanın uçar gibi uzaklaştığını gördüm. Güneş sistemi tüm ihtişamı ile bir anda kayboldu. Işık hızından daha süratli bir şekilde ve gittikçe daha fazla bilgi özümseyerek, galaksinin merkezinden geçtim. Öğrendim ki; bu galaksi ve tüm evren birçok hayat çeşitleri ile doluymuş…
 Fakat tüm bunlara rağmen beni dünyama bağlayan bir şey vardı ve ne olduğunu anlayamıyordum… Büyük bir hızda sistemimize geri gönderilmiştim; 
“Neredeyim?”                                          “37°03'07.4"N 28°19'14.6"E”

 

Görüntü; gözlerimin en son açık olduğu andan başlamıştı. Sonrasında ise toz bulutu gibi görünen kahverengi bulutlar tüm arabaları yutmuş ve ortam bir çöle dönüşmüştü. Elimde bir su şişesi vardı ve çölde yalnız başıma yürüyordum. Güneş başımın üstüne vuruyordu, sürekli su içmek istiyordum ve elimdeki şişenin içindeki su bitmek üzereydi. Çok fazla yürümüştüm ama sanki ortam hiç değişmemişti. Çölden bir türlü çıkamıyordum. Elimdeki şişenin içindeki su, ancak bir yudumluk kalmışken yorgun düştüm ve dizlerimin üstüne çöktüm. Son yudumu içmek istiyor ama bir türlü buna cesaret edemiyordum. Birkaç dakika sonra yorgun düşüp bayıldım… 


“Peki ya sonrası?” 
 “Bilmem… Belki de yıllar sonra anlatırım…”  
  
Işık sanki beni daha da derinlere çeker gibi solukladı. Sanki, ışık beni tamamen emiyordu. Bu ışık; sevgi bağı ile beni kendisine çekiyordu. Farklı bir gerçekliğe girdim… Öncekinden çok daha bilge ve derin, daha başka ve daha fazla şeylerin farkına vardım… Çok daha fazla. 
 O muazzam bir ışık akıntısı idi; çok geniş ve dolu, hayatın kalbinin derinlerinde. “Bu ne?” diye sordum. 
 Ve ışık cevap verdi; 
 “Bu hayat nehirdir. Bu kudret suyundan kalbinin özüne doldur. Yudum yudum iç bu suyu.” 
 Öyle yaptım. Bir büyük yudum aldım; bir tane daha aldım. Hayatın kendinden içmek; müthiş bir coşku içindeydim. 
 Sonra ışık dedi ki;
 “Senin bir dileğin var.” 


 Işık benimle ilgili her şeyi biliyordu; tüm geçmiş, şimdi ve geleceğimi…
 “Evet.” Diye fısıldadım. Ve evrenin geri kalanını görmek istedim; güneş sistemimizin ötesini, tüm insanlık illüzyonunun ötesini. Işık bana istersem akıntı ile gidebileceğimi söyledi. Ben de öyle yaptım ve ışık içerisinde tünelin ucuna taşındım. Bir dizi hafif ses patlamaları duydum ve hissettim. Aniden fark ettim ki hayat ırmağı üzerinde gezegenden roket hızı ile uzaklaşıyordum. Dünyanın uçar gibi uzaklaştığını gördüm. Güneş sistemi tüm ihtişamı ile bir anda kayboldu. Işık hızından daha süratli bir şekilde ve gittikçe daha fazla bilgi özümseyerek, galaksinin merkezinden geçtim. Öğrendim ki; bu galaksi ve tüm evren birçok hayat çeşitleri ile doluymuş…
 Fakat tüm bunlara rağmen beni dünyama bağlayan bir şey vardı ve ne olduğunu anlayamıyordum… Büyük bir hızda sistemimize geri gönderilmiştim; 
“Neredeyim?”                                          “37°03'07.4"N 28°19'14.6"E”

 

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 111,72    111,72   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat