Gerçeğin Doğuşu: Karanlık

Stok Kodu:
9786258449181
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
186
Baskı:
1
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%43 indirimli
123,00TL
70,11TL
9786258449181
665420
Gerçeğin Doğuşu: Karanlık
Gerçeğin Doğuşu: Karanlık
70.11

Bu düşünceler içinde zihnimin dalgalarına kapılıp giderken duvarlar bükülmeye ve esnemeye, labirent sallanmaya ve ayaklarımın altında kaymaya başladı. Sonra gözlerimde her şey bulanık bir hal aldı, nefesim, nefesim yetmiyordu sanki içime. Öldürecek kadar değil ama bilincimi uyuşturacak kadar azalıyordu içerideki hava. Başım dönerken bir genişleyip bir daralan duvarlara tutunmaya, sallanan zeminde ayaklarımı yere sağlam basmaya, bir açılıp bir kapanan labirentin çıkmaza dönüşen sokaklarında yürümeye çalışırken tam bir merdiven gördüm ve merdivene doğru bir adım attım ki...

Gerçeğe çok yaklaştım

Buz tutmuştu ruhum ciğerlerimde

Anlatamam nasıl yaşadım…

Ama bana ait olan her şey bana geri döner,

Değil mi?

İllüzyonlara kapıldık, çok dolaştık yalan mağaralarında.

Uyandım kaderin ağlarına, dokunulmaz sandığım yalanlara

Sonra zamanı geldi ve nihayet bileklerimi kendime sakladım.

Kanım kendi içimde dönmeye başladı

Sonsuzluk yemini ederken

Kimin kim olduğunu da yeni anladım.

Bazen kendine kavuşmak için

Sevdiklerinden ayrışmak gerekir.

Her şey bir basamaktır sadece,

Daha fazlası değil.

Merdivende epey yükseğe tırmandım

Ama mümkün değil,

Attığım her adım, yeni bir basamak yarattı zeminde

Yükseldikçe yükseldi merdiven…

Durdum biraz, nasılsa sonsuz zamanım var

Ne kadar yükseldiğim de değil,

Attığım adımların

Ve bulunduğum noktanın bütünüyle farkında olmaktı önemli olan.

Durdum biraz, manzarayı izledim

Dolunayın etrafında bir kelebek uçuyordu

Ruhu inciden, kanatları demirden

Bırak senin ellerini,

O bile kendini incitse

İncitemez artık…

Kelebeğin yalanları dansına dolaşır…

Bu düşünceler içinde zihnimin dalgalarına kapılıp giderken duvarlar bükülmeye ve esnemeye, labirent sallanmaya ve ayaklarımın altında kaymaya başladı. Sonra gözlerimde her şey bulanık bir hal aldı, nefesim, nefesim yetmiyordu sanki içime. Öldürecek kadar değil ama bilincimi uyuşturacak kadar azalıyordu içerideki hava. Başım dönerken bir genişleyip bir daralan duvarlara tutunmaya, sallanan zeminde ayaklarımı yere sağlam basmaya, bir açılıp bir kapanan labirentin çıkmaza dönüşen sokaklarında yürümeye çalışırken tam bir merdiven gördüm ve merdivene doğru bir adım attım ki...

Gerçeğe çok yaklaştım

Buz tutmuştu ruhum ciğerlerimde

Anlatamam nasıl yaşadım…

Ama bana ait olan her şey bana geri döner,

Değil mi?

İllüzyonlara kapıldık, çok dolaştık yalan mağaralarında.

Uyandım kaderin ağlarına, dokunulmaz sandığım yalanlara

Sonra zamanı geldi ve nihayet bileklerimi kendime sakladım.

Kanım kendi içimde dönmeye başladı

Sonsuzluk yemini ederken

Kimin kim olduğunu da yeni anladım.

Bazen kendine kavuşmak için

Sevdiklerinden ayrışmak gerekir.

Her şey bir basamaktır sadece,

Daha fazlası değil.

Merdivende epey yükseğe tırmandım

Ama mümkün değil,

Attığım her adım, yeni bir basamak yarattı zeminde

Yükseldikçe yükseldi merdiven…

Durdum biraz, nasılsa sonsuz zamanım var

Ne kadar yükseldiğim de değil,

Attığım adımların

Ve bulunduğum noktanın bütünüyle farkında olmaktı önemli olan.

Durdum biraz, manzarayı izledim

Dolunayın etrafında bir kelebek uçuyordu

Ruhu inciden, kanatları demirden

Bırak senin ellerini,

O bile kendini incitse

İncitemez artık…

Kelebeğin yalanları dansına dolaşır…

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 70,11    70,11   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat