"Bu kitabın ilk baskısının yayınlandığı tarihten itibaren devletler dünyasındaki gelişmeler yeniden değerlendirilmiştir. Devlet kavramında uluslarararası niteliğe doğru biçim değiştirmenin hızlandığı günümüzde hem uluslararası hem de uluslarüstü kuruluşların olgunlaşma süreçleri ayrıca incelenmiştir. Bu arada bugüne kadar pek sağlam yapılı olarak nitelenen kimi devletlerin çöküşleri de irdelenmiştir. Ama şurasını de söylemek yerinde olur: Dünya ulusları bağımsızlığı devletlerin birincil varlık nedeni kabul ettikleri sürece devlet olgusunu sadece sosyolojik ve siyasal bakımdan değil, onlardan da yoğun olarak normativ (hukuksal) açıdan incelemek gerekmektedir. Eğer hukukun görevi devletler arasında ve devlet içinde barışı kurmak ve sürdürmek ise devletlerin hakları ve yükümlülükleri hem kendi aralarında hem de yurttaşları açısından çok belirgin ve seçik biçimde düzenlenmelidir. İşte bu hukuksal düzenlemeleri incelemek, gerekiyorsa yapılması yerinde olacak değişlikleri işaret etmek Genel Devlet Kuramı’nın görevidir. Bu iş yapılırken günden güne küçülen dünyamızda uluslararası kurallar, karşılaştırmalı hukuka dayanılarak yapılacak değerlendirmeler ve anayasa hukukundaki sorunlar ise çözümleri anlam kazanmaktadır. Hukuk kuramı, hukuk felsefesi ve hukuk tarihi elbette bu anlamın kavranılmasında büyük rol oynayacaklardır. Hele bugün insan haklarının giderek sağlamlaşması hukuk düzenlerinde bireyin korunması zorunluluğunu daha da ön plana çıkarmakta, dolayısı ile hukukun en görkemli işlevinin bu hakların sağlanıp iyice sağlamlaştırılmasını sürdürmek olduğunu göstermektedir. Bütün bu düşünceler ve kaygılar bu kitapta okuyucuya sunulmaktadır."
"Bu kitabın ilk baskısının yayınlandığı tarihten itibaren devletler dünyasındaki gelişmeler yeniden değerlendirilmiştir. Devlet kavramında uluslarararası niteliğe doğru biçim değiştirmenin hızlandığı günümüzde hem uluslararası hem de uluslarüstü kuruluşların olgunlaşma süreçleri ayrıca incelenmiştir. Bu arada bugüne kadar pek sağlam yapılı olarak nitelenen kimi devletlerin çöküşleri de irdelenmiştir. Ama şurasını de söylemek yerinde olur: Dünya ulusları bağımsızlığı devletlerin birincil varlık nedeni kabul ettikleri sürece devlet olgusunu sadece sosyolojik ve siyasal bakımdan değil, onlardan da yoğun olarak normativ (hukuksal) açıdan incelemek gerekmektedir. Eğer hukukun görevi devletler arasında ve devlet içinde barışı kurmak ve sürdürmek ise devletlerin hakları ve yükümlülükleri hem kendi aralarında hem de yurttaşları açısından çok belirgin ve seçik biçimde düzenlenmelidir. İşte bu hukuksal düzenlemeleri incelemek, gerekiyorsa yapılması yerinde olacak değişlikleri işaret etmek Genel Devlet Kuramı’nın görevidir. Bu iş yapılırken günden güne küçülen dünyamızda uluslararası kurallar, karşılaştırmalı hukuka dayanılarak yapılacak değerlendirmeler ve anayasa hukukundaki sorunlar ise çözümleri anlam kazanmaktadır. Hukuk kuramı, hukuk felsefesi ve hukuk tarihi elbette bu anlamın kavranılmasında büyük rol oynayacaklardır. Hele bugün insan haklarının giderek sağlamlaşması hukuk düzenlerinde bireyin korunması zorunluluğunu daha da ön plana çıkarmakta, dolayısı ile hukukun en görkemli işlevinin bu hakların sağlanıp iyice sağlamlaştırılmasını sürdürmek olduğunu göstermektedir. Bütün bu düşünceler ve kaygılar bu kitapta okuyucuya sunulmaktadır."
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 183,68 | 183,68 |