Bilindiği üzere 2011 yılında Suriye’de meydana gelen iç karışıklıklar ve insani kriz sonrası sınır devleti olan ülkemize kısa zaman içerisinde kitlesel olarak çok sayıda sığınmacı gelmiştir. Bugün zaman zaman toplu, zaman zaman ise bireysel girişler devam etmektedir. Bu girişler sonrası üçüncü ülkeye yerleştirilenler, sınır dışı edilenler ve gönüllü geri dönüş ile ülkesine dönenler olsa da nüfusun büyük bir kısmı Türkiye’de ikamet etmektedir.
Hal böyle olunca yeni bir sığınma rejiminin geliştirilmesi zorunlu hale gelmiştir. Zira her ne kadar sığınmacı konusu Türkiye Cumhuriyeti için yeni bir mesele olmasa da kısa zaman içerisinde milyonlarca insanın sığınma talebi her bakımdan etraflıca bir düzenleme gerektirmekteydi. Yakın zamanda Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre 08.06.2023 Tarihi itibariyle Türkiye’de kayıtlı Suriyeli sayısı 3.358,813’dir. Bu veriye Göç İdaresi Başkanlığının internet sitesinden 10 Temmuz 2023 tarihinde erişilmiş olup bu ve benzeri verilerin güncel haline www.goc.gov.tr adresinden ulaşılabilmektedir.
İşte bu çalışmada; Suriye’den kitlesel olarak gelen ve sığınma talep eden, iç karışıklık ve insani kriz mağduru sığınmacılarla birlikte geliştirilen Geçici Koruma Statüsünü, bu statüye ilişkin idari prosedürler ve yargı süreçlerini ele alacağız. Bahse konu statünün çerçevesinden ve uygulamalar sırasındaki durumlardan doğan problemler ile çözüm önerilerine değineceğiz. Öyle ki statünün nispeten yeni yasal düzenlemelere dayalı olması, uygulama sırasında ve bilhassa dava konusu olduğunda uygulanacak usul ve esaslar açısından idari prosedürlerin türü ve süreci bakımından çeşitli mevzuatların birlikte değerlendirilmesini gerektirmekle birlikte her somut olaya göre hukuki yorumun da önemini göstermektedir.
Bilindiği üzere 2011 yılında Suriye’de meydana gelen iç karışıklıklar ve insani kriz sonrası sınır devleti olan ülkemize kısa zaman içerisinde kitlesel olarak çok sayıda sığınmacı gelmiştir. Bugün zaman zaman toplu, zaman zaman ise bireysel girişler devam etmektedir. Bu girişler sonrası üçüncü ülkeye yerleştirilenler, sınır dışı edilenler ve gönüllü geri dönüş ile ülkesine dönenler olsa da nüfusun büyük bir kısmı Türkiye’de ikamet etmektedir.
Hal böyle olunca yeni bir sığınma rejiminin geliştirilmesi zorunlu hale gelmiştir. Zira her ne kadar sığınmacı konusu Türkiye Cumhuriyeti için yeni bir mesele olmasa da kısa zaman içerisinde milyonlarca insanın sığınma talebi her bakımdan etraflıca bir düzenleme gerektirmekteydi. Yakın zamanda Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre 08.06.2023 Tarihi itibariyle Türkiye’de kayıtlı Suriyeli sayısı 3.358,813’dir. Bu veriye Göç İdaresi Başkanlığının internet sitesinden 10 Temmuz 2023 tarihinde erişilmiş olup bu ve benzeri verilerin güncel haline www.goc.gov.tr adresinden ulaşılabilmektedir.
İşte bu çalışmada; Suriye’den kitlesel olarak gelen ve sığınma talep eden, iç karışıklık ve insani kriz mağduru sığınmacılarla birlikte geliştirilen Geçici Koruma Statüsünü, bu statüye ilişkin idari prosedürler ve yargı süreçlerini ele alacağız. Bahse konu statünün çerçevesinden ve uygulamalar sırasındaki durumlardan doğan problemler ile çözüm önerilerine değineceğiz. Öyle ki statünün nispeten yeni yasal düzenlemelere dayalı olması, uygulama sırasında ve bilhassa dava konusu olduğunda uygulanacak usul ve esaslar açısından idari prosedürlerin türü ve süreci bakımından çeşitli mevzuatların birlikte değerlendirilmesini gerektirmekle birlikte her somut olaya göre hukuki yorumun da önemini göstermektedir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 270,00 | 270,00 |