Galatyalılara Mektup, kendisini yepyeni bir yaşamla bulmuş bir eski Ferisi tarafından kaleme alınmıştır. Tanrısal deneyimleri ve Mesih İsa’daki yaşamı ile Tanrısal anlayışın doruklarında gezinen bu eski Ferisi (dini bütün bir Yahudi koluna dahil kişi) Pavlus’tur. Pavlus, Tanrı müjdesi ile eski inanç ve anlayışları arasında gidip gelen insanlar için yazdığı bu mektubunda onları büyük bir tehlikeye karşı uyarmaktadır.Aslında ruhsal dünyamız için var olan bu tehlike her zaman insanlar için varlığını sürdüren bir tehlikedir. Bu tehlikeyi en güzel ifade edecek söz, "Tanrı’dan çok Tanrıcı olma" sözüdür.Pavlus’un yaşadığı dönemde, o dönemdeki adıyla Galatya bölgesinin insanları da yaşadıkları çağda böylesi bir anlayışın içine çekilmişlerdi. Tanrısal müjdeyi duydukları halde bir türlü eski dinsel anlayış ve alışkanlıklarını değiştiremiyorlar ve Tanrı müjdesinde kendilerine sağlanan imanla kurtuluş lütfunu bir türlü değerlendiremiyorlardı.Kısacası Tanrı’yla yaşama, Tanrı’nın Mesih’e sağladığı kurtuluşu gönenerek bir yaşam sürme anlayışları hep kendi kazanımlarına ve gayretlerine dayandırılmaya çalıştırılıyordu. Tanrı’nın dediklerinin tersine olan kendi alışkanlıkları ya da dediklerini, oluşturdukları gelenekleri öne çıkarıyor, Tanrı müjdesinin karşılıksız kurtuluş sunumunu kavramada zorluk çekiyorlardı. Çünkü bütün dinsel öğrenimleri hep kendi gayretlerinin sonucunda elde edilen ruhsal kazanımlar üzerine bina edilmişti.Bu ne yazık ki, hala günümüz dünyasının birçok dinsel anlayışlarını kapsayan bir görüşe sahiptir. Pavlus’un ifadeleriyle bunu kabul etmek Tanrı’nın Mesih’teki müjdesini kabul etmek anlamındadır.
Galatyalılara Mektup, kendisini yepyeni bir yaşamla bulmuş bir eski Ferisi tarafından kaleme alınmıştır. Tanrısal deneyimleri ve Mesih İsa’daki yaşamı ile Tanrısal anlayışın doruklarında gezinen bu eski Ferisi (dini bütün bir Yahudi koluna dahil kişi) Pavlus’tur. Pavlus, Tanrı müjdesi ile eski inanç ve anlayışları arasında gidip gelen insanlar için yazdığı bu mektubunda onları büyük bir tehlikeye karşı uyarmaktadır.Aslında ruhsal dünyamız için var olan bu tehlike her zaman insanlar için varlığını sürdüren bir tehlikedir. Bu tehlikeyi en güzel ifade edecek söz, "Tanrı’dan çok Tanrıcı olma" sözüdür.Pavlus’un yaşadığı dönemde, o dönemdeki adıyla Galatya bölgesinin insanları da yaşadıkları çağda böylesi bir anlayışın içine çekilmişlerdi. Tanrısal müjdeyi duydukları halde bir türlü eski dinsel anlayış ve alışkanlıklarını değiştiremiyorlar ve Tanrı müjdesinde kendilerine sağlanan imanla kurtuluş lütfunu bir türlü değerlendiremiyorlardı.Kısacası Tanrı’yla yaşama, Tanrı’nın Mesih’e sağladığı kurtuluşu gönenerek bir yaşam sürme anlayışları hep kendi kazanımlarına ve gayretlerine dayandırılmaya çalıştırılıyordu. Tanrı’nın dediklerinin tersine olan kendi alışkanlıkları ya da dediklerini, oluşturdukları gelenekleri öne çıkarıyor, Tanrı müjdesinin karşılıksız kurtuluş sunumunu kavramada zorluk çekiyorlardı. Çünkü bütün dinsel öğrenimleri hep kendi gayretlerinin sonucunda elde edilen ruhsal kazanımlar üzerine bina edilmişti.Bu ne yazık ki, hala günümüz dünyasının birçok dinsel anlayışlarını kapsayan bir görüşe sahiptir. Pavlus’un ifadeleriyle bunu kabul etmek Tanrı’nın Mesih’teki müjdesini kabul etmek anlamındadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 39,00 | 39,00 |