“… Uzun süredir Âdem ile Havva'dan kalma yasalarla yaşıyoruz/ Çekil bakalım, ey eski Tarih beygiri …” Ünlü Rus devrimci şair Vladimir Mayakovsky'den iktibas ettiğimiz bu mısra aslında 18. yüzyıl Aydınlanmacı devrim düşünürlerinin ve sonraki takipçilerinin geçmişe, geleneğe, tarihe bakışını veciz bir anlatımla gözler önüne sermektedir. Ancak geçmişi, geleneği, tarihi yok sayan bu Aydınlanmacı düşüncenin ve onun toplumsal tahayyülünün bütün radikalliğine rağmen geldiği son nokta yine gelenek, geleneğin somut forma büründüğü cemaat yapısı ve onun değerleri olmuştur. Elinizdeki çalışma, iki asrı aşkın bir süredir gerçekleşmiş olan bu keşfe rağmen, toplumu gelenekten, geleneğin somut forma büründüğü cemaatten ve onun değerlerinden bağımsız şekilde ele almanın ne derece mümkün ne derece sürdürülebilir ve ne derece doğru olduğunu sosyolojinin kurucu babaları üzerinden incelemeye yöneliktir. Bu incelemeyi ise 1789 Fransız Devrimi ekseninde gerçekleştirmeye çalıştık. Bu eksenden hareketle şu sorulara cevap bulmaya çalıştık: Kurucu babaların sosyolojik düşüncelerinin teşekkülünde 1789 Fransız Devrimi'nin rolü nedir? 1789 Fransız Devrimi'nin yarattığı kaos, buhran kurucu babaların sosyolojik çözümlemelerinde nasıl ortaya çıkmaktadır? Bu kaosa, buhrana kurucu babalar nasıl bir çözüm üretmektedirler? Ve gerek 1789 Fransız Devrimi eleştirilerinde gerekse de 1789 Fransız Devrimi'nin neden olduğu kaosa, buhrana çözüm arayışlarında nasıl tutum takınmaktadırlar?
“… Uzun süredir Âdem ile Havva'dan kalma yasalarla yaşıyoruz/ Çekil bakalım, ey eski Tarih beygiri …” Ünlü Rus devrimci şair Vladimir Mayakovsky'den iktibas ettiğimiz bu mısra aslında 18. yüzyıl Aydınlanmacı devrim düşünürlerinin ve sonraki takipçilerinin geçmişe, geleneğe, tarihe bakışını veciz bir anlatımla gözler önüne sermektedir. Ancak geçmişi, geleneği, tarihi yok sayan bu Aydınlanmacı düşüncenin ve onun toplumsal tahayyülünün bütün radikalliğine rağmen geldiği son nokta yine gelenek, geleneğin somut forma büründüğü cemaat yapısı ve onun değerleri olmuştur. Elinizdeki çalışma, iki asrı aşkın bir süredir gerçekleşmiş olan bu keşfe rağmen, toplumu gelenekten, geleneğin somut forma büründüğü cemaatten ve onun değerlerinden bağımsız şekilde ele almanın ne derece mümkün ne derece sürdürülebilir ve ne derece doğru olduğunu sosyolojinin kurucu babaları üzerinden incelemeye yöneliktir. Bu incelemeyi ise 1789 Fransız Devrimi ekseninde gerçekleştirmeye çalıştık. Bu eksenden hareketle şu sorulara cevap bulmaya çalıştık: Kurucu babaların sosyolojik düşüncelerinin teşekkülünde 1789 Fransız Devrimi'nin rolü nedir? 1789 Fransız Devrimi'nin yarattığı kaos, buhran kurucu babaların sosyolojik çözümlemelerinde nasıl ortaya çıkmaktadır? Bu kaosa, buhrana kurucu babalar nasıl bir çözüm üretmektedirler? Ve gerek 1789 Fransız Devrimi eleştirilerinde gerekse de 1789 Fransız Devrimi'nin neden olduğu kaosa, buhrana çözüm arayışlarında nasıl tutum takınmaktadırlar?
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 180,00 | 180,00 |