Frankfurt Okulu Eleştiri, Toplum ve Bilim

Stok Kodu:
9786053140092
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
288
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2016-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
216,00TL
151,20TL
Taksitli fiyat: 1 x 151,20TL
Tedarikçi Stoğu 2 Adet
9786053140092
620636
Frankfurt Okulu
Frankfurt Okulu Eleştiri, Toplum ve Bilim
151.20

Vita contemplativa'dan, yani seyirci yaşamdan vita activa'ya, etkin yaşama geçiş diye nitelenen modern bilim, insanın doğaya egemenliğini ilan ettiği büyük bir altüst oluşla gerçekleşti. Seyir büyük ölçüde theoria'yı içeriyor, insan içerisinde yaşadığı doğayı onun parçası olarak ya da içinde yer aldığı bir bütün olarak kavramaya çalışıyordu. Modern bilim bu ilişkiyi tersine çevirdi. Akıl ratio'yu sayıya, ölçüye ve mantıksal ilişkiye indirgeyerek, doğayı dışarıdan kendisine baktığı, kendi dışında, kendisinden başka bir nesne haline getirdi: Bir bilgi ve bilme nesnesi. Doğa böylece aklın bir türlü ulaşamadığı, içeriden kavrayamadığı, ama ulaşamadığı ölçüde egemen olduğu, egemen olduğu ölçüde de tüketip yok ettiği bir nesneye dönüştü. Bu başkalık, bu tahakküm edici dışarıdan bakış, bu yok edici ikilik sadece doğaya yönelik değildi. İnsana, topluma, giderek bireye bakışı belirleyen de bunlar oldu. Toplum akıl aracılığıyla kurulan, onunla düzenlenen bir şeydi artık. "İyi yaşam" gerçekleştirilmesi gereken bir projeydi. Doğa nasıl dışarıdan kavranıyor ve ancak egemen olunarak bilinebiliyorsa, toplum da ancak böyle bilinebilirdi. Bilmek yapmakla eşanlamlı olmuştu. İyi yaşamın ne olduğunu bilen onu yapma, kurma, gerçekleştime hakkına da sahipti. Kurtul Gülenç'in Frankfurt Okulu adlı kitabı işte böyle bir bilim ve toplum anlayışına yöneltilmiş en köklü eleştirilerden birini ele alıyor. Frankfurt Okulu'nun "eleştirel kuramının" daha çok Max Horkheimer'ın yazıları üzerinden değerlendirildiği bu kitap, çevrenin görüşlerini ana çizgileriyle göstermekle kalmıyor, çağdaş sosyal bilimler felsefesinin problemlerine ilişkin metodolojik, felsefi ve politik düzlemlerde yeni öneriler de sunuyor.

Vita contemplativa'dan, yani seyirci yaşamdan vita activa'ya, etkin yaşama geçiş diye nitelenen modern bilim, insanın doğaya egemenliğini ilan ettiği büyük bir altüst oluşla gerçekleşti. Seyir büyük ölçüde theoria'yı içeriyor, insan içerisinde yaşadığı doğayı onun parçası olarak ya da içinde yer aldığı bir bütün olarak kavramaya çalışıyordu. Modern bilim bu ilişkiyi tersine çevirdi. Akıl ratio'yu sayıya, ölçüye ve mantıksal ilişkiye indirgeyerek, doğayı dışarıdan kendisine baktığı, kendi dışında, kendisinden başka bir nesne haline getirdi: Bir bilgi ve bilme nesnesi. Doğa böylece aklın bir türlü ulaşamadığı, içeriden kavrayamadığı, ama ulaşamadığı ölçüde egemen olduğu, egemen olduğu ölçüde de tüketip yok ettiği bir nesneye dönüştü. Bu başkalık, bu tahakküm edici dışarıdan bakış, bu yok edici ikilik sadece doğaya yönelik değildi. İnsana, topluma, giderek bireye bakışı belirleyen de bunlar oldu. Toplum akıl aracılığıyla kurulan, onunla düzenlenen bir şeydi artık. "İyi yaşam" gerçekleştirilmesi gereken bir projeydi. Doğa nasıl dışarıdan kavranıyor ve ancak egemen olunarak bilinebiliyorsa, toplum da ancak böyle bilinebilirdi. Bilmek yapmakla eşanlamlı olmuştu. İyi yaşamın ne olduğunu bilen onu yapma, kurma, gerçekleştime hakkına da sahipti. Kurtul Gülenç'in Frankfurt Okulu adlı kitabı işte böyle bir bilim ve toplum anlayışına yöneltilmiş en köklü eleştirilerden birini ele alıyor. Frankfurt Okulu'nun "eleştirel kuramının" daha çok Max Horkheimer'ın yazıları üzerinden değerlendirildiği bu kitap, çevrenin görüşlerini ana çizgileriyle göstermekle kalmıyor, çağdaş sosyal bilimler felsefesinin problemlerine ilişkin metodolojik, felsefi ve politik düzlemlerde yeni öneriler de sunuyor.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 151,20    151,20   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat