Finansallaşma, Borç Krizi ve Çöküş Küresel Kapitalizmin Geleceği

Stok Kodu:
9786055513870
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
240
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2016-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
270,00TL
189,00TL
Tedarikçi Stoğu 3 Adet
9786055513870
596869
Finansallaşma, Borç Krizi ve Çöküş
Finansallaşma, Borç Krizi ve Çöküş Küresel Kapitalizmin Geleceği
189.00

Bu çalışma küresel krizin eleştirel bir politik ekonomi perspektifinden değerlendirilmesine dayanarak yanıtlar sunuyor. Kitap ilk olarak ABD merkezli bir şekilde tartışılan kriz teorilerinin ve özellikle güncel Marksist kriz tartışmalarının değerlendirilmesiyle başlıyor. Ardından da Amerikan krizinin oluşumu ve gerisindeki nedenler detaylı olarak ele alınıyor. İkinci olarak krizin Avro Bölgesi'ne geldiğinde nasıl giderek devletlerin iflaslarıyla sonuçlanan bir borç krizine dönüştüğü anlatılıyor. Avro Bölgesi üye devletlerinde, özellikle Güney Avrupa'da krizin açığa çıkış mekanizmaları ve alınan politika önlemleri tartışılıyor. Kitabın ele aldığı bir diğer konu ekonomik krizlerle sosyal değişim arasındaki bağlantılar.

Sonuç olarak kitap, küresel kriz ile birlikte yaşanan dönüşümün "daha fazla neoliberalizm" şeklinde özetlenebilecek bir içeriğe sahip olduğu tespitinde bulunurken okuyucu için son 11 yıldır içinden geçtiğimiz krizin bütünlüklü bir resmini çiziyor.Elinizdeki kitabın ikinci baskısı için güncellemeleri 2016 baharında bitirdiğimizde Türkiye ekonomisinde 21. yüzyılda uygulanmış birikim modeli tıkanmıştı, ancak sorunlar ertelenmeye devam ediyordu. Türkiye ekonomisinin 2008-09 uluslararası finansal krizi sonrasındaki hızlı toparlanmasının geçici ve temelsiz olduğunu belirtmiş, özel sektörün döviz cinsi borçluluğu ve ekonominin sermaye bağımlılığı nedeniyle küresel finansal krizin üçüncü aşamasında en çok etkilenecek ülkeler arasında Türkiye'nin yer aldığını vurgulamıştık. Son 3 yıllık dönemde Türkiye'de krizi bir kez daha erteleme girişimi ve devlet sponsorluğunda kredi genişlemesi yaşandı. Hızlı büyüme için yapılan tercihler, darbe girişimi sonrası siyasal rejim değişikliğine verilen desteği korumaya yardımcı olurken Türkiye'nin sorunlarını ağırlaştırdı. 2018 krizi bu arka planın üzerine inşa oldu.

Ancak Türkiye'deki yakın dönemdeki gelişmelerin detayına girmeden önce kitabın genel izleğiyle uyumlu bir şekilde, son baskıdan bugüne değin ABD ve Avro Bölgesi'ndeki dönüşümleri ve küresel ekonominin seyrini ele alacağız. Tercih eden okuyucu bu önsözü, bir önceki baskı için 2016 baharına kadar güncellenmiş ana metin sonrasında da okuyabilir.

Bu çalışma küresel krizin eleştirel bir politik ekonomi perspektifinden değerlendirilmesine dayanarak yanıtlar sunuyor. Kitap ilk olarak ABD merkezli bir şekilde tartışılan kriz teorilerinin ve özellikle güncel Marksist kriz tartışmalarının değerlendirilmesiyle başlıyor. Ardından da Amerikan krizinin oluşumu ve gerisindeki nedenler detaylı olarak ele alınıyor. İkinci olarak krizin Avro Bölgesi'ne geldiğinde nasıl giderek devletlerin iflaslarıyla sonuçlanan bir borç krizine dönüştüğü anlatılıyor. Avro Bölgesi üye devletlerinde, özellikle Güney Avrupa'da krizin açığa çıkış mekanizmaları ve alınan politika önlemleri tartışılıyor. Kitabın ele aldığı bir diğer konu ekonomik krizlerle sosyal değişim arasındaki bağlantılar.

Sonuç olarak kitap, küresel kriz ile birlikte yaşanan dönüşümün "daha fazla neoliberalizm" şeklinde özetlenebilecek bir içeriğe sahip olduğu tespitinde bulunurken okuyucu için son 11 yıldır içinden geçtiğimiz krizin bütünlüklü bir resmini çiziyor.Elinizdeki kitabın ikinci baskısı için güncellemeleri 2016 baharında bitirdiğimizde Türkiye ekonomisinde 21. yüzyılda uygulanmış birikim modeli tıkanmıştı, ancak sorunlar ertelenmeye devam ediyordu. Türkiye ekonomisinin 2008-09 uluslararası finansal krizi sonrasındaki hızlı toparlanmasının geçici ve temelsiz olduğunu belirtmiş, özel sektörün döviz cinsi borçluluğu ve ekonominin sermaye bağımlılığı nedeniyle küresel finansal krizin üçüncü aşamasında en çok etkilenecek ülkeler arasında Türkiye'nin yer aldığını vurgulamıştık. Son 3 yıllık dönemde Türkiye'de krizi bir kez daha erteleme girişimi ve devlet sponsorluğunda kredi genişlemesi yaşandı. Hızlı büyüme için yapılan tercihler, darbe girişimi sonrası siyasal rejim değişikliğine verilen desteği korumaya yardımcı olurken Türkiye'nin sorunlarını ağırlaştırdı. 2018 krizi bu arka planın üzerine inşa oldu.

Ancak Türkiye'deki yakın dönemdeki gelişmelerin detayına girmeden önce kitabın genel izleğiyle uyumlu bir şekilde, son baskıdan bugüne değin ABD ve Avro Bölgesi'ndeki dönüşümleri ve küresel ekonominin seyrini ele alacağız. Tercih eden okuyucu bu önsözü, bir önceki baskı için 2016 baharına kadar güncellenmiş ana metin sonrasında da okuyabilir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat