İnsanları diğer canlılardan ayıran en önemli özellik, düşünce kabiliyetidir. Düşüncenin bir sonucu olan fikir, karşılığında gözle görünür bir bedel ödenmediği için bazı toplumlarda basit bir olgu olarak görünür ve hatta kimi zaman hiç önemsenmez. Oysa insanın en değerli sermayesi olan fikir sayesinde toplum oluşur ve hayatını idame ettirir. Kimi fikir, diğerlerinden daha işlevseldir ve bu nedenle daha ön planda yer alır. Karşılığında gözle görünür şekilde doğrudan bir bedel verilmediği için bazı toplumlarda fikir alelade bir söz ya da davranış gibi değerlendirilebilir. Hatta bazen toplumda karşılaşacağı seviyesiz ve olumsuz tepkiler nedeniyle pek çok fikir, gün yüzüne çıkamadan unutulmaktadır. Atılacak her adımın kaynağında bir fikir yer almakla biz konumuz itibariyle burada işin sanatsal boyutunu ele alacağız. Öncelikle fikirle birlikte o fikrin sahibine bahşedilen hak ve fikri haklara ilişkin tarihsel gelişim, daha sonrasında ise insanın zihni çabası sonucu oluşan fikrin bir eser haline gelmesine değineceğiz. Aşağıda insanın fikri ürününün nasıl bir süreçten sonra eser olarak kabul edilebileceği ve o fikrin eser olarak kabul edilmesinden sonra sahibine sağlayacağı hak ve yetkileri inceleyeceğiz. Fikrin önem görmesi her zaman maddi bir karşılığı olması gerektiği anlamına gelmez ancak az evvel de belirttiğimiz gibi insanın en önemli sermayesi olan fikrin işlevselliğiyle orantılı olarak fikir sahibinin, manevi haz yanında maddi bir beklentiye girmesi en doğal hakkıdır. Biz konumuz itibariyle eserin, sahibine tanıdığı mali hakları kullanma yetkisinin devrini yani yasanın kabulüyle ruhsatı, genel kabul görmüş adıyla lisans sözleşmesi başlığı altında incelemeye çalışacağız. Severek ve büyük bir heyecanla tamamlamaya çalıştığımız eserimizin faydalı olmasını dileriz.
İnsanları diğer canlılardan ayıran en önemli özellik, düşünce kabiliyetidir. Düşüncenin bir sonucu olan fikir, karşılığında gözle görünür bir bedel ödenmediği için bazı toplumlarda basit bir olgu olarak görünür ve hatta kimi zaman hiç önemsenmez. Oysa insanın en değerli sermayesi olan fikir sayesinde toplum oluşur ve hayatını idame ettirir. Kimi fikir, diğerlerinden daha işlevseldir ve bu nedenle daha ön planda yer alır. Karşılığında gözle görünür şekilde doğrudan bir bedel verilmediği için bazı toplumlarda fikir alelade bir söz ya da davranış gibi değerlendirilebilir. Hatta bazen toplumda karşılaşacağı seviyesiz ve olumsuz tepkiler nedeniyle pek çok fikir, gün yüzüne çıkamadan unutulmaktadır. Atılacak her adımın kaynağında bir fikir yer almakla biz konumuz itibariyle burada işin sanatsal boyutunu ele alacağız. Öncelikle fikirle birlikte o fikrin sahibine bahşedilen hak ve fikri haklara ilişkin tarihsel gelişim, daha sonrasında ise insanın zihni çabası sonucu oluşan fikrin bir eser haline gelmesine değineceğiz. Aşağıda insanın fikri ürününün nasıl bir süreçten sonra eser olarak kabul edilebileceği ve o fikrin eser olarak kabul edilmesinden sonra sahibine sağlayacağı hak ve yetkileri inceleyeceğiz. Fikrin önem görmesi her zaman maddi bir karşılığı olması gerektiği anlamına gelmez ancak az evvel de belirttiğimiz gibi insanın en önemli sermayesi olan fikrin işlevselliğiyle orantılı olarak fikir sahibinin, manevi haz yanında maddi bir beklentiye girmesi en doğal hakkıdır. Biz konumuz itibariyle eserin, sahibine tanıdığı mali hakları kullanma yetkisinin devrini yani yasanın kabulüyle ruhsatı, genel kabul görmüş adıyla lisans sözleşmesi başlığı altında incelemeye çalışacağız. Severek ve büyük bir heyecanla tamamlamaya çalıştığımız eserimizin faydalı olmasını dileriz.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 218,70 | 218,70 |