Umûr-i âmme kavramı, Râzî’nin “el-umûrul-âmme ve mâ yecrî mecrâhâ ve mecrâ envâıhâ” terkibiyle ifade ettiği metafiziğe giriş konularının adı olarak kullanılmaktadır. Zorunlu varlık, cevher ve arazları kapsayan, hepsi veya çoğuyla ilgili genel ve ortak durumları incelemek için konulan ontolojik bahisler aslında İslâm felsefesinde neredeyse tamamen, Kelâmda ise kısmen bu adlandırma yapılmadan önce de incelenmekte olduğu halde ilk defa felsefe literatüründe Fahreddin Râzî, kelâm literatüründe Nasîruddin Tûsî ile birlikte kullanılmaya başlamıştır. Felsefî kelâmın Gazzâlî’den itibaren devam ede gelen bir teşekkül süreci varsa da onun yetkin manadaki kurucusunun Tûsî olduğunu söyleyebiliriz. Tûsî’nîn özlü kelâm eseri Tecrîdü’l-itikâd, gerçekte umûr-i âmmeyi bu başlık altında inceleyen ve burhan metodunu dakik bir şekilde uygulayan ilk felsefî kelâm klasiğidir. Umûr-i âmme konularını serbest bir tertip ile kelâm eserlerine alan Râzî ve Âmidî hem felsefî kelâmın tesisi hem de umûr-i âmmenin kelâm eserlerine girmesi bakımından büyük katkı sağlamıştır ama süreci başarıyla kemale erdiren Tûsî olmuştur. Tûsî’nin öğrencisi Hıllî de Keşfül’l-murâd adlı Tecrîd şehriyle felsefî kelâma önemli bir katkı sağlamıştır.
Umûr-i âmme kavramı, Râzî’nin “el-umûrul-âmme ve mâ yecrî mecrâhâ ve mecrâ envâıhâ” terkibiyle ifade ettiği metafiziğe giriş konularının adı olarak kullanılmaktadır. Zorunlu varlık, cevher ve arazları kapsayan, hepsi veya çoğuyla ilgili genel ve ortak durumları incelemek için konulan ontolojik bahisler aslında İslâm felsefesinde neredeyse tamamen, Kelâmda ise kısmen bu adlandırma yapılmadan önce de incelenmekte olduğu halde ilk defa felsefe literatüründe Fahreddin Râzî, kelâm literatüründe Nasîruddin Tûsî ile birlikte kullanılmaya başlamıştır. Felsefî kelâmın Gazzâlî’den itibaren devam ede gelen bir teşekkül süreci varsa da onun yetkin manadaki kurucusunun Tûsî olduğunu söyleyebiliriz. Tûsî’nîn özlü kelâm eseri Tecrîdü’l-itikâd, gerçekte umûr-i âmmeyi bu başlık altında inceleyen ve burhan metodunu dakik bir şekilde uygulayan ilk felsefî kelâm klasiğidir. Umûr-i âmme konularını serbest bir tertip ile kelâm eserlerine alan Râzî ve Âmidî hem felsefî kelâmın tesisi hem de umûr-i âmmenin kelâm eserlerine girmesi bakımından büyük katkı sağlamıştır ama süreci başarıyla kemale erdiren Tûsî olmuştur. Tûsî’nin öğrencisi Hıllî de Keşfül’l-murâd adlı Tecrîd şehriyle felsefî kelâma önemli bir katkı sağlamıştır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 62,48 | 62,48 |