Elinizdeki bu çalışmada, Fârâbî’ye ait olduğu ileri sürülen iki yapıtın notlarla birlikte çevirisini bulacaksınız. Bunlardan Felsefenin Temel Önermeleri başlığı altında çevrilen ilki Fârâbî’ye ait olduğu en çok tartışılanıdır. Bazı belirtilerden hareket eden H. Cerr (Geor) yapıtın Fârâbî’nin öğrencilerine; S. Pines ise İbn Sînâ’ya ait olabileceğini savunmuşlardır. Birinci yapıt (Felsefenin Temel Önermeleri) daha çok tasavvufî (mistik) ilâhiyat üzerinde yoğunlaşır. Burada ana konu bir varlık kuramı oluşturmak ve bu kuram sayesinde insan dahil tüm nesneler dünyasını açıklamaktır. Bu açıklamada varlık ve öz ayırımı üzerinde durulduktan sonra, zorunlu varlık olarak nitelenen Tanrı’nın olumsal varlıklarla ve insanla ilişkisi önemli bir yer tutar; evren Tanrı’nın bir açınlanması olarak görülür; bu açınlanmada insan Tanrı ile tek bağlantı kurabilecek varlık olarak değerlendirilir. İkinci yapıt çok kısa bir Ortaçağ Felsefesi örneğidir. Dönemin deyişiyle mantık, ilâhiyyât ve tabîiyyât bu ikinci yapıtın ana konularıdır. Mantıkta kavram ve önerme konusu ele alındıktan sonra Varlıklar konusuna (ontolojiye) geçilir. Burada bir varlıklar sınıflaması yapılır; olumsal ve zorunlu varlık, akıllar, gök küreleri, bunların zorunlu varlıktan çıkışı üzerinde durulur. Son olarak tabîiyyât (fizik)’ın ana konuları olan madde, sûret, hareket, mekân, gök küreleri, bunların yersel nesnelerin oluşumundaki etkinlikleri, dört kök (unsur), insan ve yetileri ele alınır. Öyle görünüyor ki, bu yapıt kendi dönemi için bir elkitabı olarak hazırlanmıştır.
Elinizdeki bu çalışmada, Fârâbî’ye ait olduğu ileri sürülen iki yapıtın notlarla birlikte çevirisini bulacaksınız. Bunlardan Felsefenin Temel Önermeleri başlığı altında çevrilen ilki Fârâbî’ye ait olduğu en çok tartışılanıdır. Bazı belirtilerden hareket eden H. Cerr (Geor) yapıtın Fârâbî’nin öğrencilerine; S. Pines ise İbn Sînâ’ya ait olabileceğini savunmuşlardır. Birinci yapıt (Felsefenin Temel Önermeleri) daha çok tasavvufî (mistik) ilâhiyat üzerinde yoğunlaşır. Burada ana konu bir varlık kuramı oluşturmak ve bu kuram sayesinde insan dahil tüm nesneler dünyasını açıklamaktır. Bu açıklamada varlık ve öz ayırımı üzerinde durulduktan sonra, zorunlu varlık olarak nitelenen Tanrı’nın olumsal varlıklarla ve insanla ilişkisi önemli bir yer tutar; evren Tanrı’nın bir açınlanması olarak görülür; bu açınlanmada insan Tanrı ile tek bağlantı kurabilecek varlık olarak değerlendirilir. İkinci yapıt çok kısa bir Ortaçağ Felsefesi örneğidir. Dönemin deyişiyle mantık, ilâhiyyât ve tabîiyyât bu ikinci yapıtın ana konularıdır. Mantıkta kavram ve önerme konusu ele alındıktan sonra Varlıklar konusuna (ontolojiye) geçilir. Burada bir varlıklar sınıflaması yapılır; olumsal ve zorunlu varlık, akıllar, gök küreleri, bunların zorunlu varlıktan çıkışı üzerinde durulur. Son olarak tabîiyyât (fizik)’ın ana konuları olan madde, sûret, hareket, mekân, gök küreleri, bunların yersel nesnelerin oluşumundaki etkinlikleri, dört kök (unsur), insan ve yetileri ele alınır. Öyle görünüyor ki, bu yapıt kendi dönemi için bir elkitabı olarak hazırlanmıştır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 117,00 | 117,00 |