Etnopedagoji, ülkemiz için yeni bir konu alanıdır. Bu alan, bir toplumun kendi geleneğinden getirdiği deneyimle, ülküselleştirdiği insanı elde etmek için uyguladığı çocuk yetiştirme biçimi ve bunun bilgisi olarak anlaşılmalıdır. Yakın zamana kadar nüfusumuzun büyük bir kısmı okul görmediği gibi okuma-yazma da bilmezdi. Buna karşın insanlar çocuklarını kişilikli ve karakterli, bilge ruhlu, büyük toplumsal düzenler kurabilen, rasyonel bir toplumun üyesi olarak yetiştirebiliyordu. Toplumun insan felsefesi, çocuk algısı, dünyayı ve yaşamı kavrayışıkendine özgüydü ve toplum bunu kendi öğretim yöntemleri, eğitim gelenekleri ve müfredatı ile çocuklarına aktarabiliyordu. Bu aktarımı sağlayabilen bir toplumun yüzyıllarca kuşaktan kuşağa aktarılan sosyo-kültürel değerleri, toplumun sözlü hazinesidir; masallar, destanlar, halk hikâyeleri, atasözleri ve deyimler, bilmeceler, mitoloji, gelenek ve görenekler vs. Toplum, bilgisini şimdiki zamana göre güncelleyerek bunu bugün de sürdürmektedir. Ortada muazzam büyüklükte empirik bilgi birikimi bulunmaktadır.
Bu kitapta bir yandan etnopedagoji konusunun kuramsal temelleri ortaya konulurken bir yandan da Kuzeydoğu Anadolu Yerlileri (Atabekliler) özelinde alan araştırması yapılarak onların etnopedagojisi incelenmeye çalışılmıştır.
Etnopedagoji, bir toplumu tanımaya ve onun yetiştirmeyi hedeflediği ideal insan modelini incelemeye yardım eder. Bu kitabı öncelikle millî eğitim kavramının içeriğini doldurmaya çalışanların, eğitimdeki yalpalayış ve arayışlarda yöntem arayanların ve eğitim araştırmalarında kök değerlerin yeniden nasıl yorumlanabileceğini düşünen araştırmacıların okuması gerektiği kanısındayız.
Etnopedagoji, ülkemiz için yeni bir konu alanıdır. Bu alan, bir toplumun kendi geleneğinden getirdiği deneyimle, ülküselleştirdiği insanı elde etmek için uyguladığı çocuk yetiştirme biçimi ve bunun bilgisi olarak anlaşılmalıdır. Yakın zamana kadar nüfusumuzun büyük bir kısmı okul görmediği gibi okuma-yazma da bilmezdi. Buna karşın insanlar çocuklarını kişilikli ve karakterli, bilge ruhlu, büyük toplumsal düzenler kurabilen, rasyonel bir toplumun üyesi olarak yetiştirebiliyordu. Toplumun insan felsefesi, çocuk algısı, dünyayı ve yaşamı kavrayışıkendine özgüydü ve toplum bunu kendi öğretim yöntemleri, eğitim gelenekleri ve müfredatı ile çocuklarına aktarabiliyordu. Bu aktarımı sağlayabilen bir toplumun yüzyıllarca kuşaktan kuşağa aktarılan sosyo-kültürel değerleri, toplumun sözlü hazinesidir; masallar, destanlar, halk hikâyeleri, atasözleri ve deyimler, bilmeceler, mitoloji, gelenek ve görenekler vs. Toplum, bilgisini şimdiki zamana göre güncelleyerek bunu bugün de sürdürmektedir. Ortada muazzam büyüklükte empirik bilgi birikimi bulunmaktadır.
Bu kitapta bir yandan etnopedagoji konusunun kuramsal temelleri ortaya konulurken bir yandan da Kuzeydoğu Anadolu Yerlileri (Atabekliler) özelinde alan araştırması yapılarak onların etnopedagojisi incelenmeye çalışılmıştır.
Etnopedagoji, bir toplumu tanımaya ve onun yetiştirmeyi hedeflediği ideal insan modelini incelemeye yardım eder. Bu kitabı öncelikle millî eğitim kavramının içeriğini doldurmaya çalışanların, eğitimdeki yalpalayış ve arayışlarda yöntem arayanların ve eğitim araştırmalarında kök değerlerin yeniden nasıl yorumlanabileceğini düşünen araştırmacıların okuması gerektiği kanısındayız.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 176,80 | 176,80 |