Ergenlik, insanın bir yandan anlaşılmaya en çok ihtiyaç duyduğu, bir yandan da en çok anlaşılmamış hissettiği dönemdir. Hem çocuklukta kaçırılanı yakalamak adına, hem de birey olabilmek; kendi hayatının dümenine geçebilmek için son şanstır. Ait hissedebilmek, kendiyle baş başayken “evde olma” sıcaklığını yaşayabilmek için son dönüm noktasıdır. Çünkü birey ancak ve ancak kişiliğiyle kendini evinde hisseder.
Ergenliğin gücü, çeşitli bağlamlarda bir görünüp bir kaybolan ayrı ayrı parçaların bütünleşmesine ve bireyin kendi kişiliğine sahip olmasına dair potansiyeldir. Gerçeklik ilkesine bağlı bir bütünleşme için bireyin hâlihazırda neye sahip olduğunu, neye sahip olmak istediğini ve neye sahip olabileceğini, iyi anlamak gerekir…
Bu kitapla amaçlanan kimlik oluşumundaki hayati yerine karşın hor görülen ergenliğin ve bir yandan yeniden doğarken bir yandan da yok olan ergenin anlaşılması sürecine bir nebze de olsa yardımcı olabilmektir.
Sözcüklerle bu kadar uğraştıktan sonra, söz ötesi anlatımın ve bilinçdışı sembolizasyonun gücü hatırlanarak ne çocukluğa ne yetişkinliğe ait olan ergenin hikâyesini tek bir göz kırpma mesafesinde anlatmak; ne karaya ne suya ait olan, ne insana ne balığa benzeyen denizkızına devredilmiştir.
Ergenlik, insanın bir yandan anlaşılmaya en çok ihtiyaç duyduğu, bir yandan da en çok anlaşılmamış hissettiği dönemdir. Hem çocuklukta kaçırılanı yakalamak adına, hem de birey olabilmek; kendi hayatının dümenine geçebilmek için son şanstır. Ait hissedebilmek, kendiyle baş başayken “evde olma” sıcaklığını yaşayabilmek için son dönüm noktasıdır. Çünkü birey ancak ve ancak kişiliğiyle kendini evinde hisseder.
Ergenliğin gücü, çeşitli bağlamlarda bir görünüp bir kaybolan ayrı ayrı parçaların bütünleşmesine ve bireyin kendi kişiliğine sahip olmasına dair potansiyeldir. Gerçeklik ilkesine bağlı bir bütünleşme için bireyin hâlihazırda neye sahip olduğunu, neye sahip olmak istediğini ve neye sahip olabileceğini, iyi anlamak gerekir…
Bu kitapla amaçlanan kimlik oluşumundaki hayati yerine karşın hor görülen ergenliğin ve bir yandan yeniden doğarken bir yandan da yok olan ergenin anlaşılması sürecine bir nebze de olsa yardımcı olabilmektir.
Sözcüklerle bu kadar uğraştıktan sonra, söz ötesi anlatımın ve bilinçdışı sembolizasyonun gücü hatırlanarak ne çocukluğa ne yetişkinliğe ait olan ergenin hikâyesini tek bir göz kırpma mesafesinde anlatmak; ne karaya ne suya ait olan, ne insana ne balığa benzeyen denizkızına devredilmiştir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 189,80 | 189,80 |