Emeğin Tevekkülü Konya'da İşçi-İşveren İlişkeleri ve Dindarlık

Stok Kodu:
9789750509773
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
144
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%27 indirimli
140,00TL
102,20TL
Taksitli fiyat: 1 x 102,20TL
Tedarikçi Stoğu 4 Adet
9789750509773
526319
Emeğin Tevekkülü
Emeğin Tevekkülü Konya'da İşçi-İşveren İlişkeleri ve Dindarlık
102.20
"Hepsi Allah'tandır... işvereni zenginlikle sınıyor işte. Onun sınavı o, benim sınavım bu, fakirlik...""Valla ben sendikalara hiç bulaşmadım. On sene öncesinde filan vardı ortalıkta... Eskiden başka bir firmada çalışırken bazı sendika isimleri duyduydum o zamanlar. İşte sağı solu rahat bırakmıyorlardı, elemanları sıkıştırıyorlardı, işte ‘gelin sendikamıza üye olun, şöyle olun, böyle olun, patron işçi' filan diye söylüyorlardı, biz pek sıcak bakmayız böyle şeylere."Dindarlık, işçilerin ve patronların üretim sürecine bakışlarını ve karşılıklı konumlanmalarını nasıl etkiliyor? Dinsel sosyalleşme, emek sürecinde tahakküm ilişkilerine ve politik hegemonyaya elverişli bir zemin oluşturuyor mu? Yasin Durak'ın Konya Organize Sanayi Sitesi'ndeki işçi-işveren ilişkileri örneğinde yaptığı araştırma, bu temel sorular etrafında bir tartışma örüyor. Dindar muhafazakârlık ekseninde sağlanan "ütopik uzlaşmayı" ve enformel ilişki ağları sistemini gözler önüne seriyor.Bunun yanı sıra Durak, kültürel hegemonyanın meşruiyet çerçevesi içinde kalmakla beraber, işçilerin rıza ve tevekkül yerine açık veya gizli direniş mekanizmaları geliştirdiği anlara da dikkat çekiyor. Sınıf mücadelesinin "saklı" bir sahnesine dair ipuçları veriyor bize.Canlı gözlemlerle Türkiye'de işçi sınıfı kültürünün puslu kalmış bir kesitini sunan, çarpıcı bir çalışma.
"Hepsi Allah'tandır... işvereni zenginlikle sınıyor işte. Onun sınavı o, benim sınavım bu, fakirlik...""Valla ben sendikalara hiç bulaşmadım. On sene öncesinde filan vardı ortalıkta... Eskiden başka bir firmada çalışırken bazı sendika isimleri duyduydum o zamanlar. İşte sağı solu rahat bırakmıyorlardı, elemanları sıkıştırıyorlardı, işte ‘gelin sendikamıza üye olun, şöyle olun, böyle olun, patron işçi' filan diye söylüyorlardı, biz pek sıcak bakmayız böyle şeylere."Dindarlık, işçilerin ve patronların üretim sürecine bakışlarını ve karşılıklı konumlanmalarını nasıl etkiliyor? Dinsel sosyalleşme, emek sürecinde tahakküm ilişkilerine ve politik hegemonyaya elverişli bir zemin oluşturuyor mu? Yasin Durak'ın Konya Organize Sanayi Sitesi'ndeki işçi-işveren ilişkileri örneğinde yaptığı araştırma, bu temel sorular etrafında bir tartışma örüyor. Dindar muhafazakârlık ekseninde sağlanan "ütopik uzlaşmayı" ve enformel ilişki ağları sistemini gözler önüne seriyor.Bunun yanı sıra Durak, kültürel hegemonyanın meşruiyet çerçevesi içinde kalmakla beraber, işçilerin rıza ve tevekkül yerine açık veya gizli direniş mekanizmaları geliştirdiği anlara da dikkat çekiyor. Sınıf mücadelesinin "saklı" bir sahnesine dair ipuçları veriyor bize.Canlı gözlemlerle Türkiye'de işçi sınıfı kültürünün puslu kalmış bir kesitini sunan, çarpıcı bir çalışma.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 102,20    102,20   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat